Adının Benito’su Meksika’daki halk ayaklanmasının önderi Benito Juarez’den,
Almicare’i, İtalyan yazar ve anarşist Almicare Capriani’den,
Andrea’sı da İtalya’da bölgesel bir sosyalist lider olan Andrea Costa’dan geliyor.
Yani Benito Almicare Andrea tam bir sosyalist karışımdır.
Bu isimle hayata başlayan birinin gençliğinde sosyalist hareket içerisinde yer alması, cebinde Karl Marx’ın yüzü olan bir madalyon taşıması, Osmanlı’ya karşı Trablusgarp Savaşı’nı protesto etmek için sokakta çatışmalara katılması, askerlik yapmamak için İsviçre’ye kaçması, ülkesine döndüğünde sendikal mücadelede yer alması, daha sonra İtalyan Sosyalist Partisi’nin yayın organı Avanti gazetesine genel yayın yönetmeni olması şaşırtıcı değil elbette.
Benito Amilcare Andrea adı için şaşırtıcı olmayan bu bilgiler Mussolini soyadı eklenince birden başka bir hale geliyor. İtalya’daki seçim sonuçlarından beri tekrar hatırladığımız bir faşist diktatör için garip bir yaşam hikâyesi ama bilmekten bir zarar gelmez.
***
Bugün Mussoli’nin mezarında İtalyan bayrağı renklerinden bir alev simgesi var.
Aynı simge İtalya’da seçimden birinci sırada çıkan İtalya’nın Kardeşleri partisinin ambleminde de var.
İtalya’nın Kardeşleri partisi Via della Scrofa Caddesi, 39 numarada faaliyet gösteriyor.
Bu adres 1946’dan sonra hep faşist partilerin adresi oldu. Önce MSI hareketi, sonra Ulusal İttifak, şimdi de İtalya’nın Kardeşleri Partisi.
“Tanrı, Vatan, Aile”, İtalya’da faşist sloganları arasında en bilinenidir, bu seçimde de aynı slogan kullanıldı.
İtalya’nın ilk kadın başbakanı olmaya hazırlanan Giorgia Meloni bu kadar faşist sembolü yeterli bulmuş olacak ki seçimlerden bir süre önce partisine “Hitler selamı”na benzeyen Roma selamını kullanmayı yasakladı. Fakat bu faşizm makyajı çabuk döküldü.
Sicilya’nın Agrigento kentindeki milletvekili adayı Calogero Pisano’nun Hitler’i öven sosyal medya mesajları ortaya çıkınca, Meloni bu ismi partiden uzaklaştırdı ama sonuç değişmedi. Pisano sandıkta kazandı ve Hitler hayranı bir isim daha İtalyan parlamentosunda koltuk sahibi oldu.
Denilebilir ki her ülkede böyle uç tipler bazı yerlerde seçim kazanabilir. İtalya’da olan tam olarak bu değil.
Mussolini’nin destekçileri tarafından kurulan eski bir neo-faşist parti olan MSI’ın kurucusunun kızı Isabella Rauti, Hitler’in insanlık suçları işlediği Auschwitz kampından sağ kurtulan ve yazar Nedo Fiano’nun oğlu Emanuele Fiano ile aynı seçim bölgesinde yarıştı. Seçimi kazanan faşistin kızı Rauti oldu.
Sandıktan çıkan sonuç elbette saygıyla karşılanmalı ama bir önceki seçimde yüzde 4 oyu olan faşist bir partinin bugün sandıktan birinci parti çıkması sadece kendi başarısı olarak da okunmamalı.
***
Giorgia Meloni adını ilk kez 2008’de, Berlusconi kabinelerinden birinde Gençlik Bakanı olduğunda duyduk.
Çoğu kişi bu görevlendirmeye “Çapkın Berlusconi bir sarışına bakanlık verdi” diye baktı.
Bu erkek egemen ve sakat bakış o zaman da sorunluymuş aslında. 1977’de yoksul bir işçi mahallesinde doğan, annesinin büyüttüğü Meloni, 15 yaşından beri faşist hareketin içerisinde. Gençlik kollarından başlayarak yükselmiş ve hep faşizmi savunmuş. Bugün de faşizme değil faşizmin lider kültüne karşı olduğunu söylüyor Meloni. Kamu maliyesini disiplin altına almak en büyük ekonomik vaadi, onun dışında göçmenlere karşı, Brüksel ile LGBT hakları, para politikası ve AB’ye egemenlik devri sağlayan anlaşmalarda karşı karşıya gelmesi kaçınılmaz gibi duruyor. Brüksel’in Meloni’ye karşı elindeki tek silah pandemi dönemine dair yüz milyarlarca euro tutarındaki yardım şu anda. Burada bir parantez açayım, 1990’larda aşırı sağcı Avusturyalı Heider’in hükümet ortağı olmasına izin vermemiş, Avusturya’nın üyeliğini askıya almaktan söz etmiş ve amacına ulaşmıştı Brüksel. Seçim sonuçlarına saygı duymayı öğrenmiş olmaları iyi bir gelişme.
***
İtalya’daki seçim sonuçlarına muhafazakâr-milliyetçi iktidarların olduğu Polonya ve Macaristan çok sevindi.
En üzülen ülke Almanya, ardından Fransa geliyor. ABD Dışişleri Bakanı’nın ortak değerlere Ukrayna’ya desteği birinci madde olarak koyduğu kutlama mesajı da manidar bulundu.
Moskova sonuçtan memnun zira 85 yaşında ve Putin’i savunan eski Başbakan Berlusconi de koalisyonda yer alacak. Bu arada horoz ölür, gözü çöplükte kalır derler ya, Berlusconi Momza’dan, 32 yaşındaki kız arkadaşı Marta Fascina da Sicilya’dan parlamentoya girmeye hak kazandı.
Berlusconi’nin koalisyonda yer alması bizim için de iyi olacak zira Libya’ya ablukayı savunmuş biri. Meloni’nin Türkiye’den pek hoşlanmadığı biliniyor ve İtalya ile Libya kadar önemli bir diğer işimiz ortak füze üretme projemiz.
***
İtalya ile aramızda binlerce kilometre olması bizi rahatlatmamalı. Faşizm sadece iktidara geldiği coğrafyayı değil, her coğrafyayı etkiler.
İtalya’daki bu aşırı sağ kabinenin yarattığı en büyük risk Avrupa’daki diğer faşist hareketler için de rol model haline gelecek olması. İşte Almanya ağlarken, Almanya’daki faşistlerin partisi AfD zil takıp oynar halde.
Avrupa’da zor ve pahalı geçecek kış mevsimi de tüm faşist partilerin işine yarayacak, bunu da biliyoruz.
Sonuç olarak, çoğumuzun AB’nin ya da sadece İtalya’nın işi zannettiği bu seçim sonucunun Türkiye-İtalya ilişkilerini nereye taşıyacağı önemli. Bu Neo-Nazi kökleri olan hareketi yakından takip etmemiz gerek.
An’lar...
Karaköy, 1915: İstanbul’da çoğu karakolun ahşap olduğu bir dönemde tüm ihtişamıyla Karaköy Karakolu.
Kız Kulesi, 1935: Salacak’tan çekilmiş bir kare. Boğaz’ın boşluğunu görebiliyor, Marmara’nın o zamanlarda yaşadığını fark edebiliyorsunuz.
Moda, 1960’lar: Çoğu Ayvansaray’daki ustalar tarafından yapılmış kayıklarla doluydu sahiller o zamanlarda. Şimdi kayıklar yok, milyon euro’luk tekneler var ama denize daha uzağız.
Haftanın fotoğrafı
Ukrayna’da tren önünde vedalaşan çiftlerden Rusya’da kısmi seferberlikle askere çağrılanların otobüs önündeki vedalaşma fotoğraflarına geldik işte. Aynı acıyı, aynı korkuyu, aynı ayrılığı yaşayan insanlar ateş edecekler birbirlerine cephede. Kırım’dan bir veda anı karesi bunu düşündürtüyor insana...