*Bugünlerde iki büyük heyecanımız var. Önce en büyük heyecanımızla başlayayım. Milliyet Ailesi olarak, Cumhuriyetimizin 100. Yılı için çok özel bir ekiple, çok özel bir çalışma başlattık. Bu çalışmanın 3 ayağı var. Farklı yaş gruplarından isimlerle geçen bir asırda Mustafa Kemal Atatürk’ün ne kadar doğru anlatıldığı ve Mustafa Kemal Atatürk’ü ne kadar anladığımızı ortaya koyan bir çalışma başlattık. Bu çalışmadan elde ettiğimiz ilk veriler bize gösterdi ki, son bir asırda hemen her kuşağa aynı şeyler ezberletilmiş ama mücadelenin bir ayağı hep eksik kalmış.
Biz de hazırlıklarımızı bu eksik kalan noktaları tamamlayacak bir program dahilinde yürütmeye karar verdik.
Tüm detayları şu an anlatamam ama yol haritamız belli, uzun bir yayın periyodunu, 29 Ekim 2023 günü zirveye taşıyacağız.
En genç muhabirimizden, en tecrübeli kalemlerimize kadar hepimiz bu heyecanla yaşıyoruz.
*Gelelim bizi çok heyecanlandıran bir diğer noktaya: Geçen hafta boyunca Milliyet’in kamunun yararını düşünerek yaptığı haberler televizyonlarda, radyolarda, internette en fazla konuşulan haberler arasında yer aldı. Cümle ilk başta ”Biz yaptık, gündem oldu” övünmesi gibi gelebilir ama durum öyle değil. Milliyet Gazetesi, 73 yıldır Türkiye’de gündem belirliyor, böbürlenirsek tarihimize haksızlık etmiş oluruz.
Biz kamu yararı adına yaptığımız haberciliğin siz okurlarımızdan gördüğü ilgiden dolayı heyecanlandık.
Otobüs duraklarında, okul bahçelerinde, arka sokaklarda dolaşmaya alışkın ayaklarımızı tarlalara, ahırlara da soktuk.
Yarın açacağımız domates dosyası da bu çabamızın bir sonucu.
Hayat pahalılığı denilen canavarın en taze izini, bir tarlanın karşısında bulduk, 100 adımda 2 katına çıkan fiyatları tespit ettik.
*Seçimler bitti ama Türkiye’de siyasetin tansiyonu düşmedi. Tüm siyaseti ama özellikle de Cumhuriyet Halk Partisi’nde yaşanan gelişmeleri de Ankara büromuz çok yakından takip etti, her zaman olduğu gibi en önemli kulis bilgilerini sizlere aktardı. Burada altını çizmemiz gereken nokta şu: CHP’nin Genel Başkanı olduğu yıllarda girdiği iki seçimden de sandıktan ilk sırada çıkan Bülent Ecevit, demokrasilerde korkulması gerekenin hükümet değil ana muhalefet krizi olduğunu, ana muhalefeti güçlü olan demokrasilerde hükümet krizlerinin kolaylıkla çözülebildiğini söyler. Ecevit’e göre ana muhalefeti güçlü olmayan ülkelerde hükümet krizleri kolaylıkla rejim krizlerine dönüşebilir. Milliyet olarak bu sözü aklımızdan çıkarmıyor, CHP’deki gelişmeleri bu dikkatle izliyoruz. Medya ve medya yüzlerinin, Ekremciler ya da Kemalciler diye tanımlandığı bu noktada Milliyet her zaman olduğu gibi sadece Türkiye’den yana taraf olur, öznelerle ilgilenmez, sadece yükleme bakar.
*Hepinize sağlıklı ve mutlu bir hafta diliyorum...