Milliyet, geçmişten geleceğe…
*Türkiye, Cuma gününden beri Türkiye karşıtı açıklamalarıyla tanıdığımız ABD’li Senatör Bob Menendez hakkında hazırlanan yolsuzluk iddianamesini konuşuyor. Bu soruşturmayı ve senatörün benzer suçlamalarla dolu geçmişini 20 Ağustos’ta “Menendez: Kirli Düşman” başlığıyla haber yapmıştık. Bizim okurumuz, dünyada olan biteni, Türkiye’yi yakından alakadar eden gelişmeleri mutlaka bilmek ister.
Okurumuzun, Türkiye’de dış politika yazarlığını marka haline getiren isim olan Sami (Kohen) Abi’den emanet bu alışkanlığının farkındayız.
Çabamız, bize kalan bu zengin mirası daha da büyütmek için...
*Yunanistan’da adına Barış ve Dostluk Ödülü düzenlenen tek Türk vatandaşı, teröre kurban verdiğimiz genel yayın yönetmenimiz Abdi İpekçi’dir. Milliyet, Türk-Yunan ilişkilerinde her zaman onurlu bir barışı savunur, Atina’da Türkiye düşmanlığı yaparak siyasi istikbal peşinde koşanlarla mücadele eder, Ege’nin bir barış denizi olmasının iki ülkenin de çıkarına olacağı fikrinden hareket eder.
Perşembe günü Yunanistan’da yayın yapan Antenna televizyonunun ana haber bültenine konuk oldum. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile yaptığı görüşmeyi değerlendirdim. Henüz anlaşamadığımız konu sayısında bile anlaşamadığımızı ama önemli olanın şu an konuşabiliyor olmamız olduğunu anlattım. ABD ve Fransa’nın, yaşadığımız gerginlikten sessiz işgal ve silah satışı olarak beslendiğini de hatırlattım. Ekim ve Kasım aylarında, İstanbul ve Atina’da barış arayışları ve medya üzerine önemli çalışmalar yapılacak.
Girişime zarar vermemek adına detaylarını şu an yazamam ama Milliyet bu çalışmaların içerisinde olacak.
*Yine perşembe günü Milli Savunma Bakanlığı’nın haftalık basın bilgilendirme toplantısında yazarımız Tunca Bengin kürsüdeydi. Tunca abi, meslektaşlarımıza “Değişen Güneydoğu” yazı dizisini ve izlenimlerini anlattı. Meslekte geçirdiğim 34 yıl boyunca ilk kez bir sivilin o kürsüye çıkıp izlenimlerini paylaştığına şahit oldum. Tunca Bengin, 1980 ve 1990’larda muhabir olarak çok sıkıntılı anlar yaşadığı bölgede, terörün sona ermesiyle yaşanan değişimi bir yazar olarak kaleme aldı. Aynı bölgeyi, aynı sayfalarda, 35 yıl önce ve şimdi yazmak... Bu da Milliyet’e ait bir zenginlik.
*”Geçmişten, geleceğe” başlığını bir reklam sloganı olarak kullanmadım. Milliyet deyince geçmişten aklınıza gelen her ne varsa, onları canlandırma çalışmalarında da son aşamaya yaklaştık. İki projemizin de çocuklarımız ve gençlerimiz kadar, ailelerini de heyecanlandıracağını düşünüyoruz. Herkese iyi bir hafta diliyorum...
