Koronavirüsün işimize yarayan yanı

Daha önce Çin’de üretilen 400 bin çantalık sipariş geldi bir arkadaşımın firmasına.

Tekstil sektöründe Çin pazarından kaçanlar Türkiye’nin kapısını çalmaya başladılar.

Şu an ABD’de gelinlik sıkıntısı var ciddi ciddi, en erken gelinlik teslimatını temmuzda yapabiliyorlar.

Zira dünyadaki gelinliklerin yüzde 80’inin üretildiği Çin’in Suju kenti de etkilendi koronavirüs önlemlerinden.

Avrupa ve Ortadoğu’da 40 ülkeye gelinlik ihraç eden bir ülkeyiz biz, ABD belki de yeni bir pazar olacak.

Yine Avrupa’da kurulu otomobil fabrikaları parça yokluğundan üretimi durdurma noktasına geldi, Türkiye, Almanya’daki dev markalar dahil parça ihracatçısı.

Başlık yazarken benim de içime sinmedi ama koronavirüs, hem Türkiye’ye üretimin önemini hem de dünyaya Türkiye’deki üretim kalitesini hatırlatabilir.

Özrü kabahatinden büyük

Çirkin ve izahı olmayan bu pankartı savunmuş bir Fenerbahçe yöneticisi.

“Onlar da seni sevmeyen ölsün” diyorlar falan demiş, ergen atarı kokan açıklamasında.

“Seni sevmeyen ölsün” lafını çok uzun yıllar önce, Turgut Özal’ın akrabası kontenjanından Bakan, sonra da Galatasaray Başkanı olan Ali Tanrıyar söylemişti.

Demek Galatasaray’ın hatalarına karşı daha büyük hatalar yaparak cevap verme noktasına geldik.

Babam Galatasaray Divan Kurulu Üyesi, ben Galatasaray’da lisanslı olarak yüzmüş bir Fenerbahçe taraftarıyım.

Ne yapacağım şimdi, babamı ya da kendimi sevmekten vazgeçmem mi gerekiyor?

Fenerbahçelilik, rakiplerinin bilmem kaç on yıllık hatasına karşı bugün daha büyük bir hata yapmak demek değildir.

Aksine, rakiplerin hata yaparken bile doğruyu yapmak ve savunabilmek olmalı.

Yıllar önce Pendikspor’a elendiğimizde, takım kaptanımız kendi tesislerimizde mafya kılıklı adamlar tarafından darp edilmişti.

Geçen sene Ümraniyespor’a elendik, kimse dayak yemedi; bu farkı yazıp, alkışlayan adam olarak, bir sorum daha var:

Bazen pardon demek, saçma sapan savunmalarla işi uzatmaktan daha saygın bir tavır değil mi?

Hatası varsa tecavüz edilebilir yani

Kadınların maktul ya da mağdur olduğu davalarda, sanıkların değil kadınların yargılanması saçmalığı deva ediyor.

Son örnek Ankara’daki bir hayvan hastanesinde gelişen tecavüz davası dosyasında yaşandı.

İddia makamının tanıkları tecavüzle suçlanan profesöre dair geçmişte de benzer suçlamalar olduğunu ama insanların şikâyet etmeye korktuklarını söylediler.

Savunmanın zanlıdan maaş almaya devam eden tanıklarıysa, tecavüze uğradığını iddia eden kadının iş yerinde mesleki hatalar yaptığından söz ettiler ifadelerinde.

Mesleki hata ile tecavüz arasında nasıl bir ilişki kuruyor bu tanıklar, iş yerinde hata yapana, iş yeri sahibi tecavüz etme hakkına mı sahip oluyor?

Kadınlar, öldürülse de, tecavüze uğrasalar da, mahkeme salonlarında bir kere daha saldırıya uğruyorlar.

Bu saçmalıklara dur demek için geç bile kaldık...

Kelle paça içmek kolay mı?

Koronavirüse karşı kelle paça çorbası önerdi ya, Prof. Dr. Canan Karatay, Etiler hattında 20 ile 35 lira arasında dolaşıyor çorba fiyatları.

Nişantaşı’nda 25-30, Beykoz’da, 17-25, Sarıyer’de 15-26, Maslak’ta 18-28, Sultanbeyli’de, 15-20, Suadiye’de 19-30, Bağcılar’da 21-26 aralığında fiyatlar.
Ay sonunu zor getiren bir çalışan, daha ucuz olan tavuk döner menü, tavuk tantuni, pilav-kuru, fast-food menülerini mi tercih eder yoksa kelle paçayı mı?

Daha halkçı bir öneri alalım Canan Hanım...

Türkiye’de av ucuz

Yolculuk masrafları hariç, dağ keçisi av turu fiyatları ortalama 10 ile 20 bin dolar seviyesi arasında.

Kanada’da, British Columbia ve ABD toprakları içinde Alaska’da ortalama fiyatlar 15 bin dolar.

Bu paraya bir kulübe, yemekler ve rehber eşliği satın alıyorsunuz.

En ucuz dağ keçisi avı, ABD, Utah’ta; tek gün, 4 bin dolara satılıyor paketi.

ABD’den Adıyaman’a gelip, dağ keçisi avlamalarının nedeni maalesef ucuz olmamız...