Eylülde tüm dünyada kullanıma sunulmaya çalışılan bir koronavirüs aşısı var.
Konuyu takip eden herkes bu durumdan haberdar ama aşıyı üretme rekabeti oldukça sert.
Bir yanda Oxford Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne bağlı Jenner Enstitüsü ve İtalyan bir ilaç firmasının ortaklaşa yürüttüğü çalışma var. Bu araştırmanın başındaki isim Prof. Dr. Sarah Gilbert.
Profesör Gilbert, başta grip aşısı olmak üzere yaptığı çalışmalarla dünya genelinde tanınan bir bilim insanı.
Şubat başında, koronavirüsün diğer türlerine karşı başarılı sonuçlar verdiği bilinen bir teknolojiyi kullanacaklarını duyurdular.
18 Mart’ta ürettikleri aşının ilk laboratuvar testlerini başarıyla geçtiği açıkladılar.
İnsanlar üzerinde deneme ilkbahar sonunda yapılacaktı, takvimi hızlandırdılar.
Üretilen aşı, gelecek iki hafta içerisinde 18-55 yaş arası 550 kişi üzerinde denenecek.
Profesör Gilbert, aşısının yüzde 80 başarılı olacağını söylüyor.
İtalyan ilaç firmasının yönetim kurulu başkanı da bu testin başarılı olması durumunda hemen seri üretime geçeceklerini ve eylülde tüm dünyada aşının kullanıma hazır olacağını açıkladı.
Diğer yanda da Çin var.
Çin’in hastalığın başladığı ülke olarak anılmayı istemediği ve hastalığı tedavi eden ülke olmayı çok istediğini herkes biliyor. Çin Askeri Tıp Akademisi’nin ürettiği aşıyı şu ana kadar 500 kişi üzerinde denediler.
Oxford Üniversitesi-İtalyan şirketi ortaklığı insanlar üzerinde sadece bir deneme yapıp seri üretime geçecek ya, bakarsınız Çin de insan üzerinde ikinci deneme takvimini hızlandırır.
‘Sensiz yaşayamam/ Bensiz yaşayamazsın’
Her aşk hikâyesinin bir yerinde kurulan cümlelerden birisidir “Sensiz yaşayamam.”
Söylendiği an son derece samimi olan o cümle zaman içerisinde yıpranır, unutulur gider ve kimseye zararı olmaz.
Bir de “Bensiz yaşayamazsın” diyenler var...
Âşık değil katil onlar, çok istemeyi cinayetlerine gerekçe yapan, insan sevdiğinin mutluluğunu ister sözünü boşa çıkaran mahluklar.
Gamze Pala son kurbanı bu vahşetin ve en acısı son olmayacağını biliyoruz hepimiz.
Acı ve dayanması güç olan da bu zaten...
Bu ülkeye Aysel gibiler lazım
Bilkent Üniversitesi’nde Psikoloji Bölümü öğrencisi Aysel Yalaç, aynı zamanda bir hemşire.
Koronavirüs krizinde, uzaktan eğitim falan gibi bahanelerle daha az çalışmak yerine önce kaydını dondurmuş.
Sonra da Ankara Şehir Hastanesi’nde hastaların yardımına koşmuş. Bu ülkeye Aysel gibi, “Önce ben”, “Önce can, sonra canan” demeyen gençler lazım.
Bu ülkenin doktorları kadar hemşirelerine, pas pas yapan temizlik görevlilerine, ambulans şoförlerine de çok şey borçluyuz...
İyi ki varlar...
Güler misin, ağlar mısın haberleri...
- Avrupa’da koronavirüse karşı en sert önlemleri alan ülkelerden biri Belçika. Nüfusu 11.5 milyon, vaka sayısı 34 bin 809, can kaybı 4 bin 857. Komşusu Hollanda, en az yasağı koyan, sürü bağışıklığına inanan ülke. Nüfusu 17 milyon, vaka sayısı 28 bin 127, can kaybı sayısı 3 bin 134.
- Hollanda’nın sadece sosyal mesafeye ve sık el yıkamaya dayalı “Akıllı önlemler” sistemi, çok katı bir yasaktan iyi sonuç verdi.
- Nijerya’da koronavirüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 11, koronavirüs nedeniyle konulan sokağa çıkma yasağına uymadığı gerekçesiyle güvenlik güçlerinin öldürdüğü sivil sayısı 19.
- Uganda’da Conavil diye bir sprey üretildi. Koronavirüse karşı iyi geldiği söylenen bu sprey, aşı çalışmaları yürüten bir profesörün çalışmasıymış. Her yerde böyle umut tacirleri var da, Uganda’da da devlet televizyonunda Hükümet Sözcüsü bu spreyin tanıtımı yaptı. Belli ki işten gelecek para oldukça sağlam birilerine gidecek...
- Hollywood starlarının şehri olarak bilinen Santa Monica’da, maske olmadığı için hastalara bakmayı reddeden 10 hemşire görevden uzaklaştırıldı. Demek ki “Para var, huzur var” her zaman işe yaramıyormuş...