- 7.5 büyüklüğündeki bir depremde açığa çıkan enerji ile 5.5 büyüklüğündeki bir depremde açığa çıkan enerji arasında tam 961 kat fark var.
Eylülde İstanbul’da olan 5.8’lik depremde 9 okul ağır hasar gördü.İstanbul’da tüm okullar gözden geçirilmiş, bir kısmı yeniden yapılmıştı ya, insan daha çok korkuyor ister istemez.
Elazığ depreminde ilçeler dahil 50 bina yıkıldı.
Beklenen depremde İstanbul’da yıkılması tahmin edilen bina sayısı olasılık hesaplarına göre 48 bin.
Sahada yapılmış bir çalışma olmadığı için bu sayı 20 bine de düşebilir, 48 binin üzerine de çıkabilir deniliyor.
Türkiye’de bir depremin ardından arama-kurtarma faaliyetine katılabilecek, cihazları kullanabilecek insan sayısı
16 bin civarında.
En düşük sayı olan 20 bini baz alsak, her enkaza bir arama-kurtarma uzmanı versek bile,
4 bin enkaz boşta kalıyor.
Uzmanlar beklenen Marmara depreminin finansal maliyetini minimum 40 milyar dolar olarak hesaplıyorlar.
Buna karşılık, tüm sorunlu konutları yenilemenin maliyeti 6 milyar dolardan daha az.
Elazığ’ın nüfusu
600 bin, Malatya’nın nüfusu 800 bin.
İstanbul’daki yabancıların sayısı bile iki şehrin nüfusundan fazla...
Geçen hafta gösterilen organizasyon başarısına bakıp bakıp “Depremlere hazırız” demek kendimizi kandırma hakkımızı kullanmak olur.
İstanbul için depremden önce yapılacaklar önemli, depremden sonrasına hazırlanmak akıl işi değil...
‘NE İŞİMİZ VAR LİBYA’DA?’
En çok bu sorulan soruyu aldım başlığa.
Soru doğru da bu sorunun muhatabı Cumhurbaşkanı Erdoğan değil, Kenan Evren olmalıydı.
Evren, ne Ege’deki kıta sahanlığı sorunları ne de Kıbrıs’ta tek bir taviz almadan, darbeden tam 5 hafta sonra, Yunanistan’ın NATO’nun askeri kanadına dönmesine evet diyen kişiydi.