‘İki torun, yedi çocuk’, Putin’e dair tüm efsaneler...

Türk filmleri ve dizilerinde en büyük sorunlardan biri, “Kötü adam” karakterinin gerçekçi olmamasıdır.

Seyrettiğimiz şeyde kötü adam sadece iyi karakterlere değil karısına, çocuğuna, anasına, babasına da kötü davranır.

Oysa gerçek hayat hiç de böyle değildir.

Başkalarına kötülük yaparken, kendi ailesine gayet iyi davranan, iyi baba olan insanlar vardır.

Ukrayna’da devam eden savaş sırasında ölen çocukların sayıları açıklanıyor hemen her gün.

Her sayıda Rusya Devlet Başkanı Putin’e biraz daha çok kızıyor, onu tam bir kötü adam ilan ediyoruz.

“Bütün babalar çocuklarına onun kadar sevgi dolu değil. Kızlarımızı her zaman şımarttı ve onları disipline etmek zorunda olan bendim.”

Okuduğunuz, Putin’in eski eşi Lyudmila Shkrebneva’nın yıllar önce Başbakanlık internet sitesinde yazdığı cümleler.

Putin gibi soğuk ve mesafeli olmayı fazlasıyla becerebilen birinin bir başkasını şımartabileceğini düşünmek bile zor geliyor insana, gözünde canlandırmak mümkün olmuyor.

***

Bugünlerde Putin’in çocuğu olmak kolay değil.

Fransa’nın Atlantik Okyanusu kıyısındaki Biarritz kentinde bulunan, 8 odası ve 3 banyosu olan bir villa Ukrayna savaşının başlamasından hemen sonra Fransız aktivist Pierre Afner tarafından basıldı. Afner, Putin’in kızı Katherina Tikhonova’ya ait villanın kilitlerini değiştirdikten sonra, binayı Ukraynalı mültecilerin kullanımına vereceğini açıkladı.

Bu, Putin’in küçük kızının başına gelen olay, Putin’n bir de büyük kızı Mariya Vorontsava var.

Mariya Vorontsava, Rusya doğumlu Hollandalı iş adamı Jorrit Faassen ile evli.

Ukrayna’nın işgalinin başladığı günlerde bir grup Hollandalı Duivendrecht’teki boş bir arsayı işgal etti.

Putin’in damadına ait olduğu söylenen arsaya Putin’in kızına hitaben “Bu anlamsız ıstırabı durdurun” notu bırakıldı.

Aslında Putin’in kızları olmak Ukrayna savaşından önce de zormuş.

Putin’in büyük kızı 1985’te Rusya’da, küçük kızı 1986’da, görevde olduğu dönemde Doğu Almanya’da doğdu.

Rusya’ya döndükten sonra iki kız kardeş bir Alman Koleji’ne devam ettiler ama ne zaman ki babaları Kremlin’de basamakları çıkmaya başladı, kızların okul hayatı sona erdi, derslerini evlerinde gördüler.

Üniversiteye sahte isimlerle kaydoldular, büyük kızı biyoloji okudu ve ülkesinin sayılı bilim insanlarından biri oldu. Küçük kızı Asya dersleri aldı, önemli bir Japonya uzmanı oldu. Her iki kızı da kamuoyuna mümkün olduğunca çıkmayan insanlardı ama Haziran 2021’de Rusya’nın Alternatif Davos’u olarak bilinen St. Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu’nda kendi uzmanlık alanlarında ve Putin’in kızları oldukları açıklanmadan konuşmalar yaptılar.

***

Putin’in kızları olmak kolay değil diye yazdım ya, torunu olmak daha da zor.

Şimdi bir parantez açayım, ünlü ABD’li yapımcı Oliver Stone, bugünlerde “Ukrayna Yanıyor” belgeseliyle gündemde.

Aynı Oliver Stone beş yıl önce Rusya Devlet Başkanı Putin ile röportaj yapan kişiydi.

O röportajda Putin, bir torununun olduğunu ve onunla oynamaya çok vakit bulamadığını açıklamıştı.

Ardından, katıldığı bir televizyon programında “Kısa bir süre önce ikinci torunum doğdu” dediğinde stüdyo alkışlarla inledi. Torunların mavi kanla yetişmesini istemediğini söyleyen Rusya Devlet Başkanı, torunlarının kimliklerinin değiştirildiğini de söyledi.

Bu kısa açıklama bile aslında başlı başına bir devrim sayılabilir zira Putin özel hayatıyla ilgili çok az cümle kuran biri.

***

“Müdahaleye izin vermediğim bir özel hayatım var, buna saygı duyulmalı. Sümüklü burunları ve erotik fantezileriyle başkalarının hayatına girenlere her zaman olumsuz tepki verdim.”

Rusya Devlet Başkanı böyle bir cümle kurduğunda Rusya’daki bir medya organının Putin’in özel hayatına dair haber yapabilmesi elbette zor ama dünyanın sayılı medya markaları Washington Post’tan Newsweek’e, İngiliz gazetelerinden İsviçre medya kuruluşlarına ve Hindistan gazetelerine kadar Putin’in özel hayatına dair çok sayıda haber yapılmış.

Putin’in yasal ve bilinen kızları ve torunu olmak zor demiştim ya, daha zoru Putin’in kabul etmediği çocuğu olmak olabilir.

Svetlena Krivonogikh 2003 yılında Kremlin Sarayı’nda bir hizmetli olarak çalışıyormuş. Çeşitli uluslararası medya kuruluşlarının iddiasına göre, Putin’den Luiza Rozova adında bir kızı olmuş. Muş diyorum zira bu iddia Kremlin tarafından asla kabul edilmedi ama bazı işaretler de yok değil. Bugün 19 yaşında olan Luiza Rozova, Ukrayna savaşından önce Instagram’da oldukça aktifti, şimdi hesabı gizliye alınmış durumda. Genç kızın adı üzerinde şüphelerin artmasının temel nedeni, Pandora belgelerinde annesinin 100 milyon dolarlık bir servetinin olduğunun ortaya çıkması. Kremlin’de ofis görevinden Monako’da bir yaşama ve ulaşılan servete bakınca ister istemez bir acaba çıkıyor insanın ağzından.

***

Gelelim iddiaların efsaneye döndüğü bölüme.

Alina Kabaeva, 14 dünya, 21 Avrupa şampiyonluğu bulunan bir jimnastikçi ve Türkiye dâhil bir sürü ülkede Putin’in hayatındaki kadın olarak adı yazılıp çizildi. Aslında jimnastik kariyerinin ardından Putin’in patisinde görev aldı, sekiz yıl milletvekilliği yaptı.

New York Post Gazetesi’nin magazin haberlerinden oluşan “6. Sayfa” sitesinde oldukça ilginç iddialara yer verilmiş.

İddianın özeti şu; Putin’in Kabaeva’dan ikiz kızları ve ikiz oğulları var ve hepsi de İsviçre vatandaşı.

İnsanlar komplo teorilerine inanmayı severler ama işin karıştığı nokta şu, aynı haberde 2015’te doğan ikiz kızlardan bahsedilirken, bir başka paragrafta Temmuz 2013’te İsviçre’nin Ticino kentindeki Saint Ann hastanesinde doğan bir kız çocuğu olduğu söyleniyor. 2019’da da Moskova’daki Kulakov doğum kliniğinde ikiz oğulları doğdu, sezaryenle yapılan doğuma İtalyan bir doktor da katıldı diye oldukça iddialı cümleler kuruluyor.

Bu efsanelerle dolu haberlere inanacak olursak, Putin’in yaşı torunlarından daha küçük olan çocukları var.

Hoş, efsaneler bitmiyor... Rusların komplo teorileri nedeniyle tanıdığı siyaset bilimci Valery Solovey’e göre, Putin’in ilk karısı ve kızları şu an Altay Dağları’ndaki lüks nükleer sığınakta yaşıyor hatta sığınağın 110 kilovoltluk bir jeneratörü de var.

***

Putin’in kaç çocuğunun ya da torununun olduğu bizi hiç alakadar etmiyor aslında.

Bizi alakadar eden tek konu, Ukraynalı babaların da bir zamanlar Putin’in yaptığı gibi çocuklarını şımartma imkânı bulması.

Şimdi sayfanın başına, haftanın fotoğrafına bakın lütfen. O kareden şımartma değil sadece ağır travma çıkar.

Hemen barış fazla iyimser bir slogan ama hemen ateşkes, çocuklara, babaları tarafından şımartılma şansı verilecek günler demek aynı zamanda.

An’lar

1915

Fenerbahçe Burnu: O zamanı hayal dahi edemiyor insan ama düşünün burnun hemen solundaki koyda Devlet Demir Yolları çalışanları için bir tatil kampı vardı 1980’li yıllara kadar. Bugün daha bakımlı daha turistlik ama deniz o eski deniz değil...

1940

Burgazada: Marmara’nın sularının pırıl pırıl olduğu yıllarda, Adalar’da yaşamak demek, balığa çıktığında kırlangıçtan, kolyoza çeşit çeşit balıkla eve dönmek demekti. Fazla balıkların komşulara dağıtıldığı, son vapur kalktıktan sonra İstanbul ile tüm bağın kesildiği zamanlar...

1950

Unkapanı: Hızlı feribot iskelesi yapıldığı günden beri düdük seslerinin hâkim olduğu bir semtte parke sokaklarda yankılanan nal sesi zamanları...

Haftanın fotoğrafı

Bu kaçıncı kare böyle, yüzlerce, binlerce oldu şimdiden. Babasını geride bırakarak bir bilinmeze doğru yola çıkan, geri döndüğünde belki de babasını hiç görmeyecek bir çocuk daha işte. Babayı düşünün, bir yandan giden ailesinin nasıl olduğuna dair endişeleri, diğer yanda Ukrayna’da hayatta kalma çabası. Evladının kokusu yerine, barutun, sığınakta terin, sidik kokusunun ve belki de çürüyen bedenlerin kokusunu duyacak bir adam. Ukrayna’dan Polonya’da doğru yıla çıkacak bir trenin camı. Bu hafta...