Güçlüler değil haklılar kazanır...
Televizyonlarda çok kavga gördüm ben.
Kavga deyince, Sevda Demirel’in Hande Ataizi ya da Medyum Memiş’in Keto’ya attığı tokatlardan söz etmiyorum.
Onlar sabun köpüğü işlerdi, kavgalar da daha çok kişisel kavgalardı, hayatımızda bir değişikliğe yol açmadı.
Seyrettiğim canlı yayınlardan iki tartışma çok aklımda kaldı. Birincisi, MHP Genel Başkanı olarak Alparslan Türkeş’in, DEP Milletvekili Orhan Doğan ile 1993’te Çapraz Ateş programında yaşadığı tartışmaydı. Rahmetli Türkeş’in, New York’ta İtalyanca, Dakota’da Almanca konuşanlar üzerinden verdiği ABD örnekleri stüdyodaki havayı değiştirmiş, bilgi ve duruş mağdur edebiyatının o gece için sonunu getirmişti.
Aralık 1995’te, 32. Gün’de Türk solunun önde gelen isimleri Doğu Perinçek, Ertuğrul Kürkçü ve Bülent Uluer karşı karşıya gelmişti. Döneklik ve Abdülhamid’e destek verme tartışması stüdyoyu alevlendirdi, küfürler edildi, el kalktı ama neyse ki bir yere inmeden havada kaldı.
On yıllar boyunca Türkiye’nin en bilinen haber programlarında kamera arkasında çalıştım, on yıllardır ekranlarda program da yaptım, canlı yayınlara konuk da oldum. Ekranda görmediğim şey kalmadı zannediyordum, fena halde yanılmışım.
Hayatımda bir sunucunun bu kadar zor durumda kaldığı, konuğun her verdiği cevapta karşısındakini kevgire çevirdiği bir başka yayın daha izlemedim. Neden mi söz ediyorum, İngiltere’de yayın yapan Talk TV kanalında Piers Morgan ile Mısırlı komedyen-TV sunucusu Bassam Youssef arasındaki tartışmadan elbette.
Bassam Youssef aslında bir kalp cerrahı. Kalp ve akciğer nakli konusunda eğitim almış birisi aynı zamanda. 2011’deki Mısır Devrimi sırasında yaralılara yardım ettiği biliniyor. Ekran kariyeri evde çektiği videolarla başlamış. İnternetteki yayınlarla gelen başarısı onu bir televizyon yıldızı haline getirmiş. Siyasi duruşu nedeniyle programı sorunlar da yaşamış ama sonuçta bilinen bir isim haline gelmiş.
Bugünlerde Bassam Youssef’u konuşmamızın sebebi daha da güzel. İsrail’in Gazze’yi ilhak etmesi ve mümkün olduğunca çok insanı öldürmesi fikrini savunan ABD’li köşe yazarı Ben Shapiro’nun sözlerinden yola çıkan Mısırlı sanatçı, bir anda Batı’nın yüzündeki insanlık maskesini de indiriverdi.
Dün baktığımda 24 dakikalık İngilizce röportaj, sadece bir Youtube kanalında 48 saatte 15 milyondan fazla izlenmişti. O röportajı alıntılayan diğer kanalların izlenme sayıları da 3 milyon civarındaydı. Peki sadece zekâ mıydı farkı yaratan? Hayır değildi elbette.
Güce tapanın çok olduğu bir ülkede yaşıyoruz biz ama Bassam Youssef güçlü değil haklı olan taraftı. İsrail’in öldürme gücünü, Batı’nın görmezden gelme gücünü haklılığıyla yerle bir etti.
Moliere’in “Bir insanın canını, döverek, küfrederek bir süre yakabilirsiniz ama onu gülünç duruma düşürürseniz ömür boyu canı yanar” sözünün hakkını verdi Bassam Youssef. Önce o ölüm fetişisti ABD’li gazetecinin fikirlerini sonra da Batı’nın fazla dayak yediğini fark edip duruma müdahale etmeye çalışan sunucu Piers Morgan’ı sözleriyle gülünç duruma düşürdü.
Bassam Youssef’un çok zor durumlara düşürdüğü sunucu Piers Morgan son derece deneyimli bir gazeteci ve televizyon yüzü. Daily Mirror’da yönetmenlik de yaptı, BBC için belgeseller de çekti. Polemik seviyor, Meghan Markle, Kim Kardashian gibi isimlerle girdiği polemikler de var. Yani sıradan biri değil bir ekran kurdunu haklılığıyla ezdi Bassam Youssef.
Hatta yetmedi bir de çağrıda bulundu: “Haydi gel bunun ikincisini yapalım. Seninle konuşmaktan gerçekten zevk aldım. Stüdyoda kahve eşliğinde ve bozuk kulaklıklar olmadan karşılıklı söyleşelim. Geçen mart ayına kadar senin tarafından engellenmiştim (hak etmiştim). Bunu yayına başlamadan bir dakika önce keşfetmene rağmen çok naziktin. Buna rağmen sonrasında harika sohbetler yaptık. Söylediğim gibi senin görüşlerinden nefret ediyorum Piers. Fakat seninle konuşmak tam bir keyif.” Bassam, ardından da takipçilerine ve X kullanıcılarına ikinci raundu görmek istiyorlarsa her yerde paylaşmalarını istedi.
Güçlüler değil haklılar kazanır diyebilmek, hem de 2023’ün dünyasında kolay iş değil. 24 dakikalık programın 23 dakikasında haklılar kazanıyor dedirttiği için tüm alkışlar Bassam’a…
