Özay Şendir

Özay Şendir

ozay.sendir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

“Sezar’ı daha az sevdiğimden değil, Roma’yı daha çok sevdiğimden...”

Okuduğunuz cümle aslında bir tiyatro eserinin repliği.

CHP’ye Brütüs’ler lazım

William Shakespeare, Julius Caesar adlı oyununda, adı ihanetle özdeşleşen Brütüs’e söyletmiştir bu cümleyi.

Bir yanda Romalıları giderek köleleştiren, Senato’yu ortadan kaldırmaya hazırlanan “dost” Sezar,

Diğer yanda da Romalı yurttaşların özgürlüğü.

İonna Kuçuradi, “Sanata Felsefeyle Bakmak” kitabında bu konuyu çok güzel açıklamış:

İçindeki iki önemli değer arasında bir tercihe zorlanan Brütüs, sonuçta Roma’yı seçer, Sezar’a düzenlenen saldırıda yer alır.

Haberin Devamı

Yaptığı suç ama bu eylemde yer almasaydı o zaman da Roma’ya karşı suç işlemiş olacaktı.

Kuçuradi, bu noktalardan yola çıkarak, Brütüs’ü bir hain olarak değil, iki yoldan birini seçmek zorunda kalmış trajik bir kişilik olarak tanımlar.

CHP’ye Brütüs’ler lazım dememin sebebi de aslında bu analiz.

Kemal Kılıçdaroğlu’nu çok seven, onun iradesiyle bir yerlere gelmiş olan siyasetçiler, Genel Başkan’ı ısrarla istifaya davet ediyorlar.

Bir ihanet değil bu, Kılıçdaroğlu’nu sevip, sayanlar. CHP’yi daha çok sevip, sayabilir ve Kılıçdaroğlu istifayı kabul etmezse ona karşı genel başkanlık mücadelesine girebilirler.

Tarihten çıkarılması gereken tek ders bu değil ama...

Sezar’a suikast düzenleyen ve kendilerini “Kurtarıcılar” olarak adlandıran senatörlerin sayısı yaklaşık 60’tı, Brütüs onlardan biriydi sadece.

Yani Roma’yı kurtarmak adına düzenlenen suikast da bir kadro hareketiydi, tek kişinin işi değildi.

Sonuçta beklenen olmadı ve Sezar’ın destekçileri önce suikastçılarla, sonra da aralarında savaştılar ama sonuçta Roma bir diktatörlük olmadı.

Bülent Ecevit, İnönü’ye karşı mücadeleye, İsmet Paşa’yı sevmediği için değil CHP’yi daha çok sevdiği ve ilkeleri adına girişmişti.

Sonuçta, CHP’de yaşananlardan söz ederken, bazen uzak, bazen yakın tarihe bakmakta fayda var.

Süt fiyatı artmazsa et fiyatı artacak

Ulusal Süt Konseyi, 15 Ekim 2022 tarihinden beri çiğ süt tavsiye fiyatını değiştirmedi.

Sütün tavsiye edilen litre fiyatı 8.5 lira.

Haberin Devamı

Buna karşın yine Ulusal Süt Konseyi’nin internet sitesinde çiğ sütün Haziran 2023 litre bazlı üretim maliyeti 10.54 lira.

Yani çiğ süt maliyetinde litre başına 2 lira 4 kuruşluk bir zarar söz konusu.

Çiğ Süt Destekleme Primi bu hesaba dâhil değil ama o da litre başına 50 kuruş.

21 protein inek süt yeminin 50 kilogramının peşin fiyatı 430 lira oldu.

Normal şartlarda üreticinin bir litre süt sattığında 1.5 kilogram yem alabilmesi gerekir.

Bu rakamlara bakacak olursak şu an 1 kilogramdan az yem alabiliyorlar.

Yem maliyetine çoğu ithal olan hayvan ilaçlarına yansıyan kur zammını da eklememiz gerek.

Gediz Havzası’ndaki kimi üreticilerin hayvanları kesime yollamaya başladığı bilgisi geliyor.

Bu uzun vadede hem süt hem de et üretimine zarar verir. Damızlık hayvanların kesime gitmesi ancak canlı hayvan ithalatıyla düzeltilebilir.

Bayramdan sonra bu konuya en hızlı şekilde el atılması gerek.

Aspartam bombası patlamak üzere

Yıllar önce şeker hastalarının kullandığı yapay tatlandırıcıların ana maddesi olarak bilinirdi aspartam.

Haberin Devamı

Sonra gıda sektörü formunu korumak isteyenler için aspartamı ürünlerinde kullanmaya başladı.

Aspartam zaman içerisinde gazlı içeceklerden sakızlara kadar birçok üründe kullanılmaya başlandı.

Dünya Sağlık Örgütü’nün 14 Temmuz’da aspartamı olası kanserojen madde olarak açıklaması bekleniyor.

Uluslararası Tatlandırıcılar Birliği, bu ihtimale bile çok sert tepki gösteriyor ve araştırmanın yeterli olmadığını iddia ediyor.

Ellerindeki tüm lobi gücüyle hem bu açıklamanın önüne geçmeye çalışıyor hem de daha şimdiden araştırmanın bilimsel olarak yeterli olmadığını iddia etmeye hazırlanıyorlar.

Ellerindeki en önemli veri güvenli kullanım miktarı. Yani aspartamın kanser hastalığına sebep olması için günde 12 ile 36 kutu arasında içilmesi gerektiğini söylüyorlar. Bu tez ilk başta herkes tarafından kabul ediliyor ama yıllarca kullanımın işi nereye vardırdığı meçhul.

Global şirketlerin gücü mü daha büyük yoksa Dünya Sağlık Örgütü’nün mü, iki haftaya kadar görmüş olacağız.