Kötü niyet ve düşmanca tutumun dev bir örneği var bugün menüde.
ABD Hazine Bakanlığı’nın TÜSİAD’a yazdığı “ABD’nin yaptırım uyguladığı Rus kişi ve kuruluşlarla ilişki kurulması halinde şirketleriniz yaptırıma maruz kalabilir” mektubu var ya, düşmanca tutumu belgeleriyle yazayım.
Evridiki bir Yunan şirketine ait 130 bin tonluk akaryakıt tankerinin adı.
Savaş başladığından beri Rus limanlarından aldığı Rus petrolünü zaman zaman gemiden gemiye aktararak Birleşik Arap Emirlikleri’nin petrol merkezi olan Fjairah’a ulaştırıyor.
Tek bir gemi değil, başta Yunanistan’ın en büyük armatörlerinden Evengelos Marinakis’in filosu olmak üzere bir sürü Yunan gemisi aynı işi yapıyor.
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, temmuz başında Yunan denizcilik şirketlerine Rus petrolünü taşımayı
bırakma çağrısı yaptı. Yunanistan Enerji Bakanı, “Özel şirketlerin işi, yorum yapamam” dedi.
ABD Hazine Bakanlığı, Yunanistan’a mektup yok ama özel şirketlerden oluşan TÜSİAD’a var, öyle mi?
Hindistan yaptırımlara katılmadığı gibi, Rusya’dan diyet olarak ucuza petrol alıyor, ithalatını üç katına çıkardı.
Hindistan’a ses çıkarmayıp, Türkiye’ye yaptırım uyarısında bulunmak mı, müttefik olmaktan anladığınız?
“Türkiye, S-400 aldı, ondan yapıyoruz” diyemezsiniz, Hindistan da S-400 aldı ve hepsi aktif halde şu an.
ABD, Rus petrol ve doğal gazına Mart 2022’de yaptırım uygulamaya başladı, İngiliz gazetesi Sunday Times, Haziran 2022’de Rus petrolü taşıyan tankerlerin adlarını yayımladı. Rus limanı Kavkaz’dan, önce Rus tankerlerine, oradan da Yunan tankerlerine yükleniyor petrol, bilmiyor olamazsınız.
Ankara’daki ABD Büyükelçisi, Başkan’ına söyle, sadece Kabil’den kalkan son uçakla değil, Vietnam, Kore, Irak tüm hikâyelerinizi biliyoruz. Bizim ne gidecek bir başka yerimiz ne de emperyalist güçlerin bölmesine izin vereceğimiz bir ülkemiz var. Ya gerçek müttefik olacağız ya da bir gün buradan kalkacak son uçakta koltuk arayacaksınız kendinize.
Yunanistan S-300’leri ne zaman aktive etti?
NATO üyesi bir ülkenin, keşif için kalkmış silahsız uçağına Rus yapımı bir füze sistemi radar kilidi attı.
ABD’nin şu an görmezden geldiği bir olayın düşündürücü olan kısmı bu.
1997’de Güney Kıbrıs’ın aldığı, Türkiye’nin kurulursa imha ederiz dediği S-300’ler, varılan anlaşma gereğince Girit’te askeri bir depoda duracak, aktive edilmeyecekti.
Atina S-300’leri 2013’te aktive etti, şimdi öğreniyoruz ki füzelerin ABD uçaklarına yaratacağı tehdidi test etmek için Washington’ın isteğiyle füzeleri test amaçlı olarak da kullanmışlar.
Bu bilgiyi veren kişi ABD Dışişleri Bakanlığı danışmanlarından Jogn Sitilides. Kim bu adam derseniz, babası 1920 mübadelesinde Anadolu’dan Yunanistan’a geçmiş olan biri. Türkiye’ye dair kin cümleleri yok ama Yunanistan’a gönülden bağlı biri.
Lozan’a aykırı olarak adaları silahlandıran Yunanistan’ın 1997’de verdiği sözü unutup S-300’leri aktive etmesi şaşırtıcı değil. Tıpkı ABD’nin bir NATO üyesi ülke uçağına Rus yapımı füzeyle kilit atılmasına sessiz kalması gibi bir durum bu da...
Biz kutlarız Bay Başkan
1 Eylül 1921’de, Sakarya’da Türk ordusu sayı ve donanım olarak üstün olan Yunan ordusuyla savaşmaya devam ederken,
İstanbul’da, Yıldız Sarayı’nda Sultan Vahdettin’in Nimet Nevzad Hanım ile düğün töreni vardı.
Bu bilgi, nasıl Fatih Sultan Mehmet ya da Kanuni Sultan Süleyman’ın yaptıklarının değerini azaltmıyorsa, Rusların Rize’den kendi kararlarıyla çekilmiş olması da kurtuluş günlerinin değerini azaltmıyor.
Bir zamanlar Başkan’ı olduğunuz Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bağlı ordu Anadolu’yu adım adım savaşarak, şehitler vererek kurtardı Bay Başkan.
Eski Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın “Alacaklarının birkaç kat mislini aldılar” cümlesi de garip.
Alacakları, almak istedikleri Sevr Antlaşması’nda yazanlardı, askerlerinin cesetlerini bile alamadan kaçtılar.
İstanbul’un Fethi de İstanbul’un Kurtuluşu da kutlamaya değer olaylar, siz kutlamayabilirsiniz Bay Başkan.