Kılıçdaroğlu kesin aday olacak, iyi de olacak…

2 Nisan 2025

Kemal Kılıçdaroğlu, 6 Nisan’daki CHP Kurultayı’nda belli ki Özgür Özel’in karşına çıkmak, Genel Başkan koltuğunu geri almak istiyor.

Kılıçdaroğlu’nun daha dün “Ben ilk genel başkanlıktan beri hiçbir zaman çıkıp “Genel başkan adayıyım” demedim sözlerine kanmayın siz.

Kemal Bey, daha önce de “Benim hiçbir yerde Cumhurbaşkanı Adayı olacağım diye bir açıklamam olmadı. Altılı Masa’da oy birliğiyle aday gösterildim” demişti.

Bitti mi derseniz bitmedi.

Kılıçdaroğlu kaybettiği Kurultay öncesinde de “Ben aday olmayacağım. Daha önce de hiç aday olmadım. Hiç dilekçe vermedim. Örgüt aday gösterdi. Yapılacak kurultayda da ben aday olmak için başvurmam, dilekçe vermem. Örgüt aday gösterirse aday olurum” demişti.

Bunlar yetmediyse devamı da var:

Koltuğu gittikten sonra alternatif Genel Merkez gibi çalışan bir ofis açan Kılıçdaroğlu, KRT’de çok tartışılan programda ne demişti:

Yazının Devamı

Bayram, miting, Emine Erdoğan, yüklem…

30 Mart 2025

Çocuk işçiliğine karşı mısınız?

Peki ya tarımda bilinçsiz ilaç kullanımına?...

Dünyada giderek daha zor bulunan suyun doğru kullanımı sizin için önemli mi?

Elektrik üretimi kadar tüketiminin de dengelenmesi gerektiğine inanıyor musunuz?

Sanayi atıklarının azaltılması için yapılan bir çalışmaya destek verir misiniz?

Dün Maltepe’deki miting alanında toplanan insanlar yukarıdaki sorulara evet diye cevap verirler.

Bu sorulara bir soru daha ekleyeyim:

Yazının Devamı

Hello 2. Orta Çağ

28 Mart 2025

Kilise’nin bilime ve düşünceye savaş açtığı Orta Çağ karanlığı sırasında ABD daha keşfedilmemişti. 

Ne garip dünya 2. Orta Çağ Dönemi’ne, ABD üzerinden giriyor.

ABD’de bir katil muamelesi yapılarak gözaltına alınan Rümeysa Öztürk’e yapılan hukuksuzluktan söz ediyorum. 

Yol ortasında gözaltına alınması ya da öğrenci vizesinin iptaliyle sınırlı değil bahsettiğim hukuksuzluk. 

Federal yargıcın, eyalette gözaltında tutulması kararına rağmen 2 bin 400 km uzaktaki Louisiana’ya götürüldü Rümeysa. 

İnsanın en kutsal hakkı olan savunma hakkını kullanmasına bile izin verilmedi. 

Üstelik Rümeysa ilk örnek de değil, başlayan cadı avının kurbanlarından sadece biri. 

Yazının Devamı

Türkiye’ye küfrederek asker olunmaz...

27 Mart 2025

Yunanistan bir kabile devleti değildir. Yunanistan Ordusu da eline silah verilenin dilediğini yapabildiği bir ordu değildir.

Dolayısıyla Deniz Astsubay Okulu öğrencilerinin resmi geçitte “Kıbrıs Yunandır” deyip Türkiye’ye küfretmeleri, Ankara’dan önce Atina’nın sorunudur.

Ne yapacaklarını söylemek bana düşmez ama bu konuda iki öneride bulunabilirim:

Bu askeri öğrencilere göstermelik cezalar vermek kadar yükselen aşırı sağın Yunan Ordusu ve Yunan Polisi’ne sızıp sızmadığına bakmak gerek.

En azından Güney Kıbrıs’taki faşist ELAM’ın, Yunanistan’daki askeri okullardaki etkisi araştırılabilir.

İkinci önerim biraz daha çaba ve siyasi kararlılık istiyor.

Bu askeri okul öğrencileri, Atina’yı zorda bırakma pahasına yaptıkları bu eylem için cesareti kimden aldılar?

Yunanistan Ordusu’nun bağlı olduğu Savunma Bakanı Dendias’ın iki cümlesinden birisi Türkiye düşmanlığıysa ikincisi hukuktur.

Yazının Devamı

Savcılara malzeme veren kim?

26 Mart 2025

İddia ne, iktidar, İmamoğlu’nun önünü kesmek için siyasi bir operasyon gerçekleştirdi, dosyaların içi boş.

Pazar günü, CHP Kurultayı’nı Kılıçdaroğlu’nun davetiyle odasında izleyen gazeteci ortaya bir iddia attı, aynen alıyorum:

“Kent uzlaşısı sözleşmesinden sonra Kılıçdaroğlu’na terör bağlantısıyla ilgili bilgiler geldi. Bu isimlerin başında tutuklanan Şişli Belediye Başkanı geliyordu. Kılıçdaroğlu bu konuda Özgür Özel’i uyarmıştı. Bu uyarılara rağmen herhangi bir değişiklikte bulunulmadı.”

Bu açıklama en çok CHP’nin ortaya attığı siyasi operasyon tezine zarar verir.

Sadece bu değil, Kılıçdaroğlu’nun tek davetlisi olarak kurultayı odasında izlediğini söyleyen bu gazeteci, daha önce de kurultayda delege pazarı iddialarını “Atatürk’ün koltuğu parayla satıldı” diye dile getirmişti.

Bugün İmamoğlu ve CHP’nin hukuken başını ağrıtan iki dosyadaki durum bu.

Bir de İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla sonuçlanan ve mali suçları kapsayan dosyalar var değil mi?

Savcılığın id

Yazının Devamı

Meydan, protesto, hak…

23 Mart 2025

Bir şehirde meydanlar varsa, halk orada toplanır.

Bazen kutlama yapar, bazen protesto hakkını kullanır.

İnsanoğlunun şehirlerde yaşamaya başladığı zamandan beri değişmez bir gerçekliktir bu.

Bu gerçek ile Türkiye’nin bir başka gerçeğinin birbiriyle çeliştiği bir zaman dilimindeyiz.

***

1 Mayıs’ın tarihçesinin anlatıldığı ve 1998’de Sedat Simavi Televizyon Ödülü kazanmış Gölge Oyunu belgeselinin metin yazarıydım.

Kanlı 1 Mayıs 1977 dahil onlarca saatlik görüntü izledim.

O görüntülerde meydana giren grupların etrafında el ele tutuşarak güvenlik çemberi oluşturulduğunu fark ettim.

Yazının Devamı

Çelişkili halimiz… Karmaşada doğru yerde durmak…

21 Mart 2025

■ Yapılan Şafak Operasyonu’nun siyasi bir operasyon olduğunu ve günün sonunda Ekrem İmamoğlu’nu güçlendirdiğini, bu algının iktidarın bir sonraki seçimleri kaybetmesine neden olacağını düşünenler, aynı zamanda Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına da karşı çıkıyorlar.

Kendi içerisinde çelişkiler barındıran bir tutum bu.

■ Operasyonun siyasi olduğunu düşünenler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önceki akşam yaptığı konuşmada operasyondan söz etmemesini eleştirdiler. İktidarın başında olan Erdoğan muhalefet partisinin önemli isimlerinden birisiyle ilgili devam eden süreçle ilgili konuşsa, yargıya kamu önünde talimat verdi diye eleştirilecekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan dün akşam konuştu. Genel eleştirilerde bulundu, yine eleştirildi. Gerçekten biz ne istiyoruz?

■ İktidar için en büyük risk, yapılan operasyonun siyasi bir operasyon olarak algılanması ya, bu gerçek bilinmesine rağmen soruşturmayı destekleyen bir kesim iddialardan çok İmamoğlu’nun adaylığı üzerine yorumlar yapıyor, İmamoğlu yerine kim aday

Yazının Devamı

Putin mi kazanır Trump mı?

19 Mart 2025

Dün, tüm dünyanın sonucunu beklediği bir telefon konuşması yapıldı. Konuşma diyorum ama aslında güç satrancı masasının başında karşılıklı hamleler gerçekleştirildi. Masada oturanlardan biri  ABD Başkanı Trump diğeri Rusya Devlet Başkanı Putin. Bu iki ismin ilk bakışta benzer yanları ve eylemleri var. 

İsrail ateşkesi bozdu diye verdik son katliamın haberini. 

Ateşkes savaşan ordular, gruplar arasında olur, sivil halkla bir ordu arasında ateşkes olmaz oysa ki... 

Yeni dünya düzeni bu ama maalesef. 

Güç, ahlak, kural, vicdan gibi medeniyetin ve insanlığın tüm kazanımlarını yok ediyor. 

Bu güç satrancı masasının başında iki karakter var. 

Biri ABD Başkanı Trump, diğeri Rusya Devlet Başkanı Putin. 

Bu iki ismin ilk bakışta benzer yanları ve eylemleri var. 

Yazının Devamı