"Hayata yön veren tek şey şanstır. Eğer şanslıysan sen de saygı görenlerden olursun."
Ozan Akarı
ozan.akari@milliyet.com.tr
The Other Guys(Yedek Polisler)
New York polisi dedektifleri Christopher Danson ve P.K. Highsmith (Dwayne Johnson ve Samuel L. Jackson) şehrin en sıkı ve en sevilen polisleridir. İki masa ilerilerinde oturan detektifler Allen Gamble (Will Ferrell) ve Terry Hoitz (Mark Wahlberg) kahraman değildir. Onlar "öteki adamlar"dır.
Bir gün şehrin en sıkı polisleri iş üzerindeyken bir binanın tepesinden atlayarak ölürler. Böylece Allen ve Terry kendilerini göstermek için bir şans yakalar. New York şehrinin en büyük suçuna dönüşebilecek bir davanın kokusunu alan iki kafadar var güçleriyle çalışmaya başlar...
Ferrell yine döktürüyor
Gamble rolündeki Will Ferrell masa işi yapan, ofisten asla çıkmayan ve kâğıt işlerine gömülmüş birini çok fazla mimik kullanmadan başarıyla canlandırıyor. Yine o ani çıkışlarını yapıp, izleyenleri güldürmeyi başarıyor. Sıkı polis Terry'i oynayan Mark Wahlberg ise elinden geldiğince komik olmaya çalışıyor ancak pek samimi değil. Rolünü zorla yaptığı, hatta "Bir de komedi filminde yer alayım" dediğini duyar gibi oluyorsunuz.
“Sekar nedir bilir misin? İnsanın derisini kavurmaz, yapay tatlandırıcı sakarinin kardeşidir.”
Ozan Akarı
ozan.akari@milliyet.com.tr
Cehennem
Karısını aynı zamanda asistanı olarak kullanan fotoğrafçı, bir moda çekimi için eski bir mum fabrikasına gider. Fabrika tekinsiz bir yerdir. Yıllar önce engelli çocuklarından utanan bir aile orada çocuklarını öldürmüştür. Ailesinden intikam almak isteyen küçük çocuk fotoğrafçıyla iletişim kurar. Duvarda kendi kendine beliren mesajlar, çıkan yangılar ve vahşice öldürülen insanlar…
Oyuncular özenle seçilmiş!
Bir korku filmi çekeceksiniz. Hem de Türkiye’de hiç yapılmamış 3D tekniğiyle. Tamam, film maliyetinin büyük bir kısmı yapıma gidecek ve elinizde kalan parayla ünlü oyuncuları oynatamayacaksınız.Ancak daha oynamayı bırakın sesini kullanmayı bile(senaryodan repliklerini okudukları belli oluyor) bilmeyenlerle hangi izleyiciyi etkileyeceksiniz?
Bir insanın korktuğu yüzünden değil gözlerinden belli olur!
"Sevgi ikiyüzlüdür. Ondan nefret ederken büyük bir aşkla ona bağlanırsın."
Annemi Öldürdüm(I killed my mother)
Erkek arkadaşı Antonin ile beraber yaşamayı hayal eden gay lise öğrencisi Hubert, annesinden(Chantale) takıntı derecesinde nefret etmektedir.(Ekmek yemesine, giyinmesine, umursamaz tavırlarına gıcık olmaktadır.) Hemen hemen her gün annesiyle tartışan Hubert devamlı Chantale'in öldüğünü hayal eder. Hatta okulda öğretmeninin aile bireyleriyle ilgili verdiği bir ödevi, "Annem öldü" diyerek yapmak istemez. Chantale solaryuma gittiği bir gün oğlunun erkek arkadaşının annesinden Hubert'in gay olduğunu öğrenir...
Oyunculuk gücü nerede?
Film boyunca devamlı birbirlerine bağıran Chantale(Anne Dorval) ve Hubert(Xavier Dolan) ikilisinin karşılıklı konuşmaları baştan aşağıya sıkıcı. Çünkü ikisinin karşılıklı bir elektriği yok. Sahnenin bir an önce bitmesini temenni ediyorsunuz. Oyunculuk devamlı asık suratlı durmak ve bağırarak konuşup, ellerini hareket ettirmek sayılıyorsa sorun yok! Anne Dorval yer yer iyi bir kompozisyon çıkarsa da filmi kurtaracak bir performans sergileyemiyor. Gay olmak sadece yatakta bir erkekle yan yana yatmak, saçını kadınlar gibi öne atmak ve evini temizlemekse
"Şiddetle büyüyen hayatından şiddeti hiç bir zaman çıkaramaz."
Ozan Akarı
ozan.akari@milliyet.com.tr
Ejderha dövmeli kız
Ülkenin en saygın şirketi hakkında asılsız iddialarda bulunan gazeteci Mikael Blomkvist yargılanarak altı ay hapis cezasına çarptırılır. Ancak, hapse gireceği günü beklerken çok zengin bir işadamından ilginç bir teklif gelir. Kırk yıl önce öldürülen Harriet Vanger'in katilini bulacaktır. İlk ipucu ise katilin Vanger ailesinden biri olmasıdır. Blomkvist, cinayetin izini sürerken hacker Lisbeth(Ejderha Dövmeli Kız) ilk görüşte hoşlandığı gazeteciye yardım eder…
Lezbiyen bir ejderha
Filmde gizemli, asosyal ve uyumsuz hacker Lisbeth’i oynayan Noomi Rapace, harikalar yaratıyor. Erkeksi ve hızlı adımlarla yürüyüşü, geçmişi unutamayan gözlerle bakışlar fırlatması karakteri yaşayarak oynadığını ortaya çıkarıyor. Sigara içmesinde bile oyunculuğunu konuşturuyor.
Boynunda bir tasmayla dolaşan Lisbeth, seksi sevdiği için değil bir ihtiyaç olarak görüyor. Bunu da vücut dilini kullanarak izleyenlere anlatıyor. Erkeklerle pek ilgilenmiyor. Sadece hemcinsleriyle yatıyor...
“Modayı yakından takip eden peri kızlarımız adeta birbirleriyle yarışıyor.”
Ozan Akarı
Tinker Bell ve Peri Kurtaran
İngiltere’de doğayla iç içe bir hayat süren periler diyarının en meraklısı Tinker Bell, hep isimlerini duyduğu ancak hiç karşılaşmadığı insanları görmek için harekete geçer. Babasıyla birlikte yaşayan Lizzy adlı bir kızla tanışır. Lizzy bu yaşına kadar hiç peri görmemiştir. Tinker Bell ile arkadaş olan Lizzy, bilim adamı olan babasına perilerin var olduğunu bir türlü inandıramaz…
Gülben Ergen harika
'Zombiler koyun gibidir. Bir binanın tepesinden atlarsan seni takip eder.’
Ozan Akarı
ozan.akari@milliyet.com.tr
Japonya’daki Umbrella şirketine giren Alice, şirketi yok etmeyi başarır ancak yediği bir iğne yüzünden artık insan olmuştur. İnsanları zombilere dönüştüren virüsün olmadığı yeri bulmak için harekete geçen Alice, macera dolu bir yolculuğa çıkar. Yolcuğunda eski arkadaşına rastlayarak zombilerden kaçıp ıslahevine sığınan bir grup insana da yardım eder…
Seriye sadık kalıyor
Sevgi, kötülerin bile içinde vardır önemli olan onu dışarı çıkarmaktır.
Ozan Akarı
New York’un Times Square meydanındaki dev ekran televizyonu ve Vegas’ta bulanan minyatür Eyfel Kulesi’yle Özgürlük Anıtı’nı çalan hırsız Gru, şimdiye kadar denenmemiş bir plan yapar. (İlk önce her türlü canlı ve cansız nesneyi küçülten makineyi çalacak. Sonra bir roketle aya gidip, makineyle ayı cebine koyacak kadar küçücük yapacaktır.) Ancak planlar istediği gibi gitmez ve rakibi Vector, küçültücü makineyi çalarak evine saklar. Çok iyi korunan eve girmeyi başaramayan Gru, yetimhanedeki kızların kurabiye satmak için eve girdiğini görünce yeni bir plan yapar. Hemen kızları evlatlık edinen Gru, amacına ulaşmak için harekete geçer.
Seslendirme 'cuk oturmuş’
Ozan Akarı
ozan.akari@milliyet.com.tr
Sadece gözlerinle görürsen, kandırılman çok kolay
Babasını kaybeden Dre(Jaden Smith), annesinin işi dolayısıyla Çin’e gitmek zorunda kalır. Hayatında hiç görmediği Çin’de yabancılık çeken Dre, okuldan kız arkadaşı Mei Ying’e yakınlık hisseder. Ancak, bunu fark eden okulun sert çocuğu Cheng, Dre’ye düşman olur ve onu bir güzel döver. Dre’ye yardım eden ise oturdukları apartmanın tamircisi Bay Han olur. Bay Han, Dre’ye gerçek Kung Fu’yu öğretmek için bir anlaşma yapar. Tek bir şartla Dre eğitim alacaktır: Düşmanınla kavga etmek değil, onunla barış yapmak için…