Matrix’in şeffaf hali!

21 Mart 2011

Limitless- Limit Yok


New York’lu yazar Eddie’in (Bradley Cooper) tek düze ve başarısız sayılabilecek bir kariyeri vardır. Ve son romanını bir türlü bitirememektedir. Ancak, bir gün tüm hayatı baştan aşağıya değişir. Deneysel bir ilaç içen Eddie artık beyninin yüzde 100’ü kullanabilmektedir.


Hap sayesinde bir türlü yazamadığı kitabını dört günde bitirerek paraya, akla ve karşı konulamaz bir çekiciliğe sahip olur. Bu sırada iş adamı Carl Van Loon’un (Robert De Niro) dikkatini çeker. Fakat Eddie kısa bir süre sonra sahip olduğu gücün bir bedeli olduğunu anlar…

Matrix’le büyük benzerlikler taşıyor


Yazının Devamı

Sekste mantık yoktur!

11 Mart 2011

Lezbiyen ve homoseksüel ilişkilerin normal karşılandığı, Annette Bening ve Julianne Moore'un başrölleri paylaştığı 'İki Kadın Bir Erkek' ilginç konusu ve sürpriz sonuyla acaba Oscar adaylığını hak ediyor mu?

The Kids Are All Right-İki Kadın, Bir Erkek


Lezbiyen bir çift olan Nic (Annette Bening) ve Jules (Julianne Moore) yapay döllenmeyle iki çocuk sahibi olur. Nic bir hastanede doktor olarak çalışırken Jules çocuklara bakmak için işini bırakarak ev işleriyle uğraşır. Çocuklar 18 yaşına geldiğinde ise biyolojik babalarıyla tanışır. Paul (Mark Ruffalo) yakışıklı ve karizmatik bir restoran sahibidir. İki çocuğu olduğunu öğrendiğinde kısa süreli bir şok yaşasa da, yeni duruma alışmaya başlar. Ancak aynı durum Nic ve Jules için de geçerlidir...

Cesur sahnelerde Moore ön planda


Lezbiyen çifti canlandıran Annette Bening ve Julianne Moore o kadar gerçekçi bir performans çiziyor ki, bir süre sonra acaba gerçek mi diye düşünüyorsunuz? Birbirlerini arzulayarak öpüşmeleri, sevişmek için yaptıkları birbirinden ilginç sürprizler bu tür ilişkileri kabul etmiyorsanız gözünüze batıyor. Ancak, lezbiyenleri hayatın renkli birer parçası olarak görüyorsanız; onların da normal bir hayat yaşadığını fark

Yazının Devamı

Fikirtepe'den Recep İvedik'e mesaj!

11 Mart 2011

Güngören'in bir numaralı halk kahramanı Recep İvedik'e, 'Fikirtepe çocuğuyuz' diyerek ikinci kez mesaj gönderen Şafak Sezer, 'Kalpaçino-Bomba' filmiyle üstlendiği güldürme misyonunu başarıyla yapıyor...

Kolpaçino-Bomba


Ne cimri babası ne de zengin kayın pederinden doğru dürüst destek gören Özgür (Şafak Sezer), hiç beklemediği bir anda eski sevgilisi Arzu Yanardağ ile karşılaşır. Yanardağ, zengin Özgür'den çıkaracağı albüm için para ister. Özgür, bu işe hemen onay verir. Ancak, iş parayı vermeye gelince kıvırmaya başlar. Kalbi kırılan Yanardağ, korkunç bir intikam planı hazırlar. Gizlice çektiği bir şantaj kasetiyle Özgür'ü tehdit eder. Özgür bu durumdan kurtulabilmek için arkadaşları Sabri(Aydemir Akbaş) ve Tayfun'dan (Ali Çatalbaş) yardım ister...

Kalpaçino Recep İvedik'e karşı


Şahan Gökbakar'ın Recep İvedik filmlerinde Güngören'i ağzına dolamasına, 'Kalpaçino-Bomba' filmiyle Şafak Sezer ikinci kez göndermede bulundu. Filmde "Fikirtepe çocuğuyuz" diyerek avazı çıktığı kadar bağıran Sezer, açık açık Recep İvedik'e meydan okudu. Gökbakar'ı gişede tek başına oynadığı filmlerle geçemeyen Şafak Sezer bakalım Güngören, Fikirtepe savaşında kazanan taraf olacak mı? Fikirtepe Kalpaçino'ya

Yazının Devamı

Hülya'ya yine tecavüz!

4 Mart 2011

'Fatma Gül'ün suçu ne?' filminden sonra 72.Koğuş'ta da yine Fatma adıyla tecavüze uğrayan Hülya Avşar, oyunculukta kimsenin eline su dökemeyeceğini Orhan Kemal'in başyapıtında cesurca sergiliyor…

72.Koğuş


Hitler Almanya'sı 2. Dünya Savaşı sırasında Avrupa'yı kasıp kavururken Türkiye'de kıtlık yaşanmaktadır. O dönem cezaevinde kalanlar da açlık ve soğukla boğuşmaktadır. İşte o yıllarda cezaevlerinden birinde 72 numaralı bir koğuş vardır ki orada kalanlar tam bir sefalet içindedir. Koğuşun Kaptan'ı mert, bileği güçlü Rizeli Ahmet'e annesinden gelen büyük bir para kurtarır onları. Kaptan aldığı parayla koğuştaki garibanlara yardım eder. Ancak cezaevinin uyanıklarından Bobi, kaptanın parasını almak için türlü türlü oyunlara başvurur…

Hapishane gerçekleri gözler önünde


72. Koğuş, mahkûmların çektikleri acıları, hayata dair düşlerini, aşklarını ve kavgalarını çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. Dayak, küfür, hakaret ve tecavüz. Bir insanı, insan olmaktan çıkarabilecek her türlü eylem bu filmde ele alınıyor. Fakirlerin paraları olmadığı için aç kaldığı, soğuk kış günlerinde sobayla ısıtılan ve yatağı bile olmayan bir cezaevi. Şimdiki suçlular daha şanslı desenize!

Türkiye'nin taçsız

Yazının Devamı

Kader Tanrı'nın bir planı mı?

4 Mart 2011

Bütün dinlerde var olan “Kader” inancını ele alan “Kader Ajanları” seçimlerimizi özgür irademizle mi yoksa Tanrı'nın bize sunduğu büyük bir plana göre mi yaptığımızı sorguluyor…

“Sevgiyi yaratan Tanrı'ya sevdiğin için karşı çıkarsan, kuralları koyanlardan bir şans daha istersin kuralları yıkmamak için.”

The Adjustment Bureau- Kader Ajanları


Amerika Birleşik Devletleri senatosuna girmek üzere olan politikacı David Norris (Damon) güzel balerin Elise Sellas'la (Emily Blunt) tanışır. Tam ona âşık olmaya başladığı sırada takım elbiseli gizemli adamlar ortaya çıkar.
Sıradışı güçlere sahip olan bu adamlar David ve Elisa'nın bir araya gelmemesi için ellerinden geleni yaparlar. Çünkü büyük planda onlar için hiçbir şey yazılmamıştır. David ve Elise yanlış zamanda yanlış yerde tanışmışlardır.

Tanrı zevksiz mi yoksa bencil mi?


Yazının Devamı

Önyargıları 'Ya sonra'yla kırın

28 Şubat 2011

İstanbul ve Antalya'nın muhteşem görüntüleriyle soğuk kış günlerinde adeta içinizi ısıtan 'Ya Sonra', 'bir türkücü' diye hor görülen Özcan Deniz hakkındaki önyargıları yerle bir ediyor...

“Sadakatten ihanet doğmuşsa eğer sevgin bir alev topu gibi nefrete dönüşür. Ve bir zamanlar uğrunda ölebileceğin kalbinin katili yanında değil karşındadır artık.”


Ya Sonra


Adem (Özcan Deniz) ile Didem (Deniz Çakır) birbirlerini severek evlenmiştir. Ancak yedi yıllık birlikteliklerinde hep Adem'in dedikleri olmuş ve Didem'in istekleri bir kenara atılmıştır. Hayatında en çok değer verdiği erkek için ailesini, dostlarını ve kariyerini bırakan Didem, aşkla yanıp, tutuşan adamdan geriye hiçbir şey kalmadığını görerek işine sıkı sıkıya bağlanır. İşte tam bu sırada hayatındaki her şeye çok kolay sahip olan Cem (Barış Falay), Didem'le tanışır. Duygusal anlamda bir çöküntü yaşayan Didem, Cem'in sıcak davranışlarına karşı tepkisiz kalamaz...

Önyargılarınızı bir kenara bırakın


Yazının Devamı

Siyah Kuğu'nun gizemi

25 Şubat 2011

5 dalda Oscar adayı olan Black Swan (Siyah Kuğu) melek, şeytan ve Tanrı motiflerini gerçekle hayal arasında sıkışıp kalan bir balerin üzerinden üstü kapalı anlatarak izleyenleri ters köşeye yatırıyor

Black Swan-Siyah Kuğu


Annesi eski bir balerin olan Nina'nın (Natalie Portman) tek hayali ünlü bir gösteride baş balerin olmaktır. Bunu başarabilmek için çok çalışan Nina'nın eline büyük bir fırsat geçer. Kuğu Gölü'nün baş balerini Beth MacIntyre (Winona Ryder) artık yeni sezonda yer almayacaktır. Oyunun yönetmeni Thomas Leroy (Vincent Cassel) seçmelerde Nina'ya da şans tanır. Nina, saf ve zarif Beyaz Kuğu ile şehvetin temsilcisi Siyah Kuğu'yu aynı anda canlandırmak zorundadır ve bu hiç de göründüğü kadar kolay değildir...

Oscar'a aday olmasının nedeni!


Black Swan(Siyah Kuğu) zekice kurgulanmış senaryosu ve sıra dışı anlatımıyla sinemaseverleri şaşırtacak bir film. Adeta mesaj içinde mesaj gizli tabii ki bakmakla görmek arasındaki inde çizgiyi yakalayanlara… Verilen mesajı kaçırırsanız filmin büyüsü de uçar, gider. Hatta Black Swan’dan(Siyah Kuğu) aşağıda yazılanları çıkarırsanız filmin özünde ne anlatmak istediğini kaçırırsınız:

- Yetenekli bir kız Kuğu Gölü'nün baş balerini olmak için

Yazının Devamı

Küçük kızın büyük intikamı

25 Şubat 2011

True Grit (İz Peşinde) izleyenlere ‘intikam’ için 14 yaşındaki bir çocuğun bile neler yapabileceğini anlatıyor. Western macera filmi 10 dalda Oscar’a aday…

'Her insan içinde bir intikam duygusu taşır. Eğer onu dizginleyemezse büyük bir bedel öder.'

True Grit-İz Peşinde


Babasının cenazesini almak için For Smith kasabasına gelen 14 yaşındaki Mattie Ross'un (Hailee Steinfield) aklında sadece intikam vardır. Babasını iki altın için öldüren Tom Chaney(Josh Brolin) ise çoktan Kızılderili Toprakları'na kaçarak ortadan kaybolur. Chaney'i dar ağacında görmek isteyen Ross, Birleşik Devletler'in en acımasız askeri olarak tanınan sarhoş Rooster Cogburn'ü(Jeff Bridges)para karşılığında iz sürmesi için tutar. Ancak, Chaney'nin peşinde Texas polisi LaBoeuf (Matt Damon) da vardır. Böylece birbirinden farklı bu üç kişi tek bir amaç için yola koyulur...

Oscar kazanmanın kısa yolu


Yazının Devamı