Dünyanın uydusu Ay’ı çalmaya karar veren hırsız Gru, amacına ulaşmak için üç yetim kızı evlatlık edinir
Sevgi, kötülerin bile içinde vardır önemli olan onu dışarı çıkarmaktır.
Ozan Akarı
New York’un Times Square meydanındaki dev ekran televizyonu ve Vegas’ta bulanan minyatür Eyfel Kulesi’yle Özgürlük Anıtı’nı çalan hırsız Gru, şimdiye kadar denenmemiş bir plan yapar. (İlk önce her türlü canlı ve cansız nesneyi küçülten makineyi çalacak. Sonra bir roketle aya gidip, makineyle ayı cebine koyacak kadar küçücük yapacaktır.) Ancak planlar istediği gibi gitmez ve rakibi Vector, küçültücü makineyi çalarak evine saklar. Çok iyi korunan eve girmeyi başaramayan Gru, yetimhanedeki kızların kurabiye satmak için eve girdiğini görünce yeni bir plan yapar. Hemen kızları evlatlık edinen Gru, amacına ulaşmak için harekete geçer.
Seslendirme 'cuk oturmuş’
Animasyonlarda en önemli kıstas seslendirmedir. Bilgisayarda oluşturulmuş karakterler konuşmaya başlayınca adeta ete ve kemiğe bürünür. Çılgın Hırsız’da da Gru’yu İngilizce seslendiren Steve Carell hani derler ya: “Cuk oturmuş”
Şişme Giza piramidi!
Çılgın Hırsız diğer animasyonların da üstlendiği güldürmek ve eğlendirmek misyonunu başarıyla yapıyor. Tabii ki bunu yaparken izleyenlere mesajlar vermeyi de ihmal etmiyor. (Amacınız ne olursa olsun, onu başarmak için asla pes etme. Hayatınızdaki küçük bir değişim bile, mutlu olmanıza yeter. Sevgi, kötülerin bile içinde vardır önemli olan onu dışarı çıkarmaktır.) Birbirinden komik sahnelerle sadece Amerikalı çocukların anlayacağı esprilerden kaçınılması animasyonun en büyük artısı. Böyle olunca da insanın filmi bir kere daha izleyesi geliyor. Giza Piramidi’nin çalınıp yerine şişmesinin konulması ise tek kelimeyle dahice.
Dolaptaki kana dikkat!
Gru, evlat edindiği üç kızı evine getirir. Kızlar evin çocuklar için ürkütücü bir yer olduğuna karar verirken en küçükleri baştan aşağıya delici aletlerle donatılmış bir dolaba girip, kapısını kapatır. Bu sırada dolabın kapağından yere kıpkırmızı kana benzer bir sıvı akar. Gru hariç herkes endişelenirken dolaptan ses gelir. Hemen dolabın kapağını açarlar. Yerde gördüklerinin kızın delinen meyve suyundan geldiğini anlayıp, sevinirler. Animasyonlarda kan kullanmak çok risklidir. Çünkü izleyende gerçeklik duygusunu artırmaktadır. Çocuklara yönelik yapılmış olsalar da bu artık bir seçimdir. Pixar şirketi 2010 yılında Oscar alan “Up-Yukarı Bak” animasyonunda da ilk kez kullandı. (İnsan ve hayvanların gerçek yaşamda olduğu gibi yaralanacağı minik izleyicilere gösterildi.)Ancak Çılgın Hırsız’da kan vurgusu apaçık yapılmamış meyve suyu göndermesiyle izleyenleri güldürmek amaçlanmıştır.
En komik sahneler
Gru, kızları evlat edinmek için yetimhanenin sorumlusu olan kadınla konuşur:- Çok güzel görünüyorsunuz. İspanyolca biliyor musunuz?Kadın cevap verir:- İspanyolca biliyor gibi mi görünüyorum!Kızlar odalarında konuşurlarken, en küçükleri bir soru sorar:- Benim tırtılım hâlâ kelebek olamadı?Kızlardan biri cevap verir:- O bir tıltıl değil, tırtıllı cips.
En kötü sahneler
Animasyonun kötü karakteri Vector, sevindiğinde iki elini yumuk yaparak belini öne ve arkaya doğru hareket ettirir. Bu sahne tabiri caiz ise “geçirdim” anlamına gelmektedir. Keşke bu hareketi yapacağına hoş bir müzikle dans etseymiş daha iyi olacakmış.Gru, dondurması yere düştüğü için üzülen bir çocuk görür ve cebinde taşıdığı balonla ona bir köpek yapar. Çocuk köpeği görünce çok sevinerek ona sarılır. Bu sırada Gru, yine cebinde taşıdığı ineyle balondan yaptığı köpeği patlatır. Çocuk adeta şoke olur.
Üç boyutlu macera
3D’nin gişe başarıları gün geçtikçe artarken artık 2D’li animasyonlar yavaş yavaş önemini kaydetmeye başladı. Film şirketleri bilgisayar teknolojisindeki değişimlere paralel olarak bakış açılarını da değiştirdi. Tabii ki bu değişimin nedeni para. Acaba 3D para getirmese, 2D bırakılır mıydı? Şimdiden bir sürpriz verelim. Filmin devamı 2013 yılında sinemalarda olacak.