5 dalda Oscar adayı olan Black Swan (Siyah Kuğu) melek, şeytan ve Tanrı motiflerini gerçekle hayal arasında sıkışıp kalan bir balerin üzerinden üstü kapalı anlatarak izleyenleri ters köşeye yatırıyor
5 dalda Oscar adayı olan Black Swan (Siyah Kuğu) melek, şeytan ve Tanrı motiflerini gerçekle hayal arasında sıkışıp kalan bir balerin üzerinden üstü kapalı anlatarak izleyenleri ters köşeye yatırıyor
Black Swan-Siyah Kuğu
Annesi eski bir balerin olan Nina'nın (Natalie Portman) tek hayali ünlü bir gösteride baş balerin olmaktır. Bunu başarabilmek için çok çalışan Nina'nın eline büyük bir fırsat geçer. Kuğu Gölü'nün baş balerini Beth MacIntyre (Winona Ryder) artık yeni sezonda yer almayacaktır. Oyunun yönetmeni Thomas Leroy (Vincent Cassel) seçmelerde Nina'ya da şans tanır. Nina, saf ve zarif Beyaz Kuğu ile şehvetin temsilcisi Siyah Kuğu'yu aynı anda canlandırmak zorundadır ve bu hiç de göründüğü kadar kolay değildir...
Oscar'a aday olmasının nedeni!
Black Swan(Siyah Kuğu) zekice kurgulanmış senaryosu ve sıra dışı anlatımıyla sinemaseverleri şaşırtacak bir film. Adeta mesaj içinde mesaj gizli tabii ki bakmakla görmek arasındaki inde çizgiyi yakalayanlara… Verilen mesajı kaçırırsanız filmin büyüsü de uçar, gider. Hatta Black Swan’dan(Siyah Kuğu) aşağıda yazılanları çıkarırsanız filmin özünde ne anlatmak istediğini kaçırırsınız:
- Yetenekli bir kız Kuğu Gölü'nün baş balerini olmak için mücadele eder.
- Baş balerin olduktan sonra kusursuzu yakalamak uğruna çok çalışır.
- Çok çalıştığı için özel hayatı diye bir şey kalmaz.
- Kendine zaman ayırmayan kız, yavaş yavaş hayaller görmeye başlar.
- Hayaller ve gerçek zamanla iç içe geçerek kafasını karıştırır.
- Kızın sırtında ve elinde garip şeyler çıkmaya başlar.
- Sonunda kız siyah bir kuğuya dönüşür.
Böylece, hırslı ve azimli bir kızın hazin sonu başarılı bir şekilde beyaz perdeye yansır. Filmin Oscar'a aday olmasının tek nedeni dini motifleri içinde barındırmasıdır. Eğer filmi çok dikkatli izlerseniz Nina'nın insanı ve oyunun yönetmeninin Tanrı olduğunu fark edersiniz:
- Nina'nın bir amacı vardır(Baş balerin) tıpkı şu anda bu yazıyı okuyan herkesin olduğu gibi...
- Nina hata yapmamak için çok çalışır tıpkı bulunduğu yerde kalmak için çaba harcayanlar gibi...
- Nina'yı beğenmeyen oyun yönetmeni onu devamlı daha iyi olması için zorlar tıpkı Tanrı'nın yarattığı insanı kusursuz yapmaya çalışması gibi...
- Nina aynı anda hem beyaz hem de siyah kuğu olmaya çalışır tıpkı insanın aynı anda hem melek hem de şeytan olması gibi...
- Nina baş balerin olarak harikalar yaratır ancak hayatı büyük riske girer tıpkı Tanrı’nın koyduğu en büyük kural gereği insanın kendisinden ödün vermeden hiçbir şeyi alamayacağını fark etmesi gibi...
Son yılların en iyi performansı
Masum bir güzelliğe sahip Natalie Portman, filmin sonlarına doğru öyle bir değişim geçiriyor ki tam bir şeytana dönüşüyor. Bu değişime an ve an tanık olduğunuz için Portman'ın performansına hayran kalıyorsunuz. Büyük bir sorun yaşanmazsa En İyi Kadın Oyuncu Oscar'ını almaması içten bile değil. Winona Ryder bu filmde de küçük bir rolde oynuyor. Daha bu yaşta küçük rollere kadar mı düştü yoksa kendi tercihi mi onu bilemiyoruz!(Bizim aktör ve aktrislerimiz küçük rollerde oynamayacak kadar büyükler ya, o bakımdan) Vincent Cassel namı değer Monica Bellucci'nin kocası. Bence onun hakkında bu kadarı bile yeterli. Mila Kunis ise başlı başına seksi. Gözleri sanki ruhunuza işliyor. Baştan çıkarıcı desek hiç abartmamış oluruz…
Türk izleyicinin lezbiyen tepkisi!
Film daha Türkiye’de vizyona girmeden(Amerika’da 81 gündür sinemalarda) internet izlenip, indirildiği için forum sitelerinde en çok konuşulan konu Natalie Portman’ın ve Mila Kunis’in sevişme sahnesi oldu. Yorum yazanların yüzde 95’i sahneyi iğrenç ve gereksiz buldu. Hiç kadın kadına sevişir miymiş? Bazıları filmin hâsılatını yüksek tutmak için açık sahnenin konulduğunu savunmuş. Bize göre ise bunu tek nedeni bastırılmış duyguların dışa vurumu. Tabii ki herkes de aynı sonuç yaşanmayabilir…
Küçük paralara büyük hâsılat!
13 milyon dolara mal olan Black Swan (Siyah Kuğu) şu ana kadar Türkiye hariç 174 milyon dolar hâsılat elde etti. Aynı durum The King's Speech(Zoraki Kral) içinde geçerliydi. Film 15 milyon dolara çekilmiş ve 209 milyon dolar hâsılata ulaşmıştı. Bu durum gerçekten çok ironik çünkü 10 dalda Oscar'a aday olan True Grit filmi de 38 milyon dolara mal oldu. Hâsılatı ise 179 milyon doları buldu.