İzmir’de Cumhuriyet kazanımlarını genç kuşaklarla buluşturacak bir müzenin olmaması büyük bir eksiklik. Geçmiş yıllarda Asarı Antika Müzesi’nin girişinde, “İnkılap Tarihi” şimdiki adı ile “Devrim Tarihi” köşesi vardı, müze işlevini kaybedince bu bölüm kapatıldı.
Bunca birikimine karşın müzeler konusunda başarılı olduğumuzu söyleyemeyiz. Arkeoloji, tarih, sanat, resim ve heykel müzelerimiz kentin tarihsel ve sanatsal değerlerini taşıyacak kapasitede değil…
Karataş’ta kurulduğu tarihten itibaren daha çok Cumhuriyet eğitim tarihine ait belge ve objelerin sergilendiği, Türk Eğitim Tarihi ve Teknoloji Müzesi’ne tadilat sonrası gittiğimde eskiden sergilenen obje ve eşyaları göremedim.
Yazar Abdülkadir Hazman, İzmir’in Batı Yakası kitabında Türk Eğitim Tarihi ve Teknoloji Müzesi’nin öyküsünü şöyle anlatır;
“Kuruluş amacı, Türk eğitim sistemini ve eğitim teknolojisini tarihi gelişimi içinde araştırmak; araç, gereç, doküman ve başka eserleri toplamak, arşivlemek, gelecek nesillere tanıtmak ve benimsetmektir. Bu amaçla başta İzmir’de bulunanlar olmak üzere Türkiye’deki tüm okullardan eğitimle ilgili araç, gereç, fotoğraf, kitap, karne, diploma ve dokümanlar toplandı. Müzemizde ilk etapta 300’e yakın eğitim araç gereci; 50’nin üzerinde fotoğraf; 30’a yakın belge ile 10 bine yakın kitap ve 3 bine yakın film sergilendi. Müzemizde 20. yy başına ait fotoğraf makineleri, yazı makineleri, hesap makineleri, film ve sinema makineleri, çeşitli baskı-teksir makinelerinin yanı sıra çeşitli laboratuvar araç-gereçleri raflarda yerini aldı.
Bilgisayarın atası sayılan basit devre sistemiyle çalışan çarpım tablosu müzemize ayrı bir değer kattı. 2015 yılının ekim ayında ihalesi gerçekleştirilen İzmir Cumhuriyet Eğitim Müzesi, Türk Eğitim Tarihi ve Teknoloji Müzesi yoğun bir çalışma sonucunda, ‘Cumhuriyet Eğitim Müzesi’ adıyla 19 Mart 2017 tarihinde açıldı. Müzenin adı Cumhuriyet Eğitim Müzesi olmasına rağmen, Cumhuriyet dönemine oldukça az yer verilmiş olması dikkat çekicidir. Müzede göze çarpan bir başka ayrıntı da daha önce bu müzede bulunan değerli objelerin sergilenmemesidir. Dijital sunumlara ağırlık verilmiş; kitap, yazılı belge, belgesel filmler neredeyse yok denecek kadar azdır. Donanımlarıyla modern ve teknolojik müze haline getirilmiş olsa da müzenin bugünkü konseptine Cumhuriyet dönemi eğitim müzesi demek çok zor.”
İşgali ve kurtuluşu görmüş İzmir’de erken Cumhuriyet döneminde gerçekleştirilen yeniliklere göz atarsak listenin hayli uzun olduğunu görürüz. Okullarda modern alet ve gereçlerle eğitim verilmesi, sinema, tiyatro, opera, bale, müze, kütüphane ve nikâh daireleri, spor kulüpleri, dispanserler ve sağlık kuruluşlarının açılması, arkeolojik kazılara başlanması, yabancı sermayenin kontrolü altında olan işletmelerin millileştirilmesi, yeni fabrika ve bankaların kurulması. İzmir Enternasyonal Fuarı, sağlık tesisleri, cadde, bulvar, meydan, park düzenlenmeleri, anıtların dikilmesi. Halen ayakta olan özel ve kamu binalarının inşası, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 1923 yılında Ankara Sineması’nda ilk kez kadın erkek birlikte film seyretmesi, harf devrimi, okuma yazama seferberliği, soyadı kanunu, ölçü birimlerinin değişimi, giyim kuşam ve diğer ilklerden yola çıkarak geç de olsa elimizdeki malzemeyle İzmir Cumhuriyet Müzesi’ni rahatlıkla kurabiliriz.
Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ölümünün 83.yılında saygı ve minnetle anıyorum…