Orhan Beşikçi

Orhan Beşikçi

-

Tüm Yazıları

Eski İzmir sinemalarının çok azı günümüze gelebildi, kapalı ve açık sinemaların yerinde halı saha, bilardo salonu, kahvehane, otopark ve hurda deposu gibi işletmeler var. Saray ve Asil (İnci) sinemaları, Eşrefpaşa Caddesi (İkiçeşmelik) başlangıcında, sol tarafta yer alan kışlık sinemalardı. Mezarlıkbaşı-Çankaya kavşağı arasında yer alan koltukları oldukça rahat olan Yeni Sinema’da daha çok yabancı filmler gösterilirdi. Film arasında salonun yan ve dış kapıları açılır, sokaktan geçenlerle yüz yüze gelinirdi. Lale Sineması, Anafartalar Caddesi üzerinde kışlık, Gönül Sineması, Agora’da orta büyüklükte açık hava sinemasıydı, uzun yıllar inşaat deposu olarak kullanıldı. Atlas Sineması, Osmanzade Yokuşu’nda 945 Sokak’ta daha çok Hint filmlerinin gösterildiği açık hava sinemasıydı. Altınordu Açık Hava Sineması Altınordu Spor Kulübü’nün bahçesinde, Cem Açık Hava Sineması Emir Sultan Haziresi bitişiğinde, Efe Açık Hava Sineması Taslı Çeşme Sokağı’ndaydı. İkbal Sineması, Fevzipaşa Bulvarı üzerinde oldukça yüksek bir binanın tamamını kaplıyordu, İzmir’de balkonu en dik localı sinemaydı.

Haberin Devamı

Yıldız Sineması’nı daha önce bu satırlarda yazmıştım. Avare filmi, ilk kez bu sinemada beğeni kazandıktan sonra Türkiye sinemalarında gösterime girmişti. Kulüp Sineması, Kapılar semtini geçince solda yer alırdı. Yazlık ve kışlığı olan büyükçe bir sinemaydı, konser salonu olarak da kullanılırdı. Sinemaların tamamını yazmaya köşem müsaade etmediği için, ara verip tekrar Eşrefpaşa Caddesi’ne dönüyorum. Adı önce Tan, daha sonra Ankara ve İmren olarak değişen sinema, caddenin sonunda sağ tarafta tek katlı, kovboy filmleriyle ünlü kışlık bir sinemaydı, yerinde şimdi spot malları satan bir dükkân var.

İkiçeşmelik Sineması’nda unutulmaz bir anı

‘Niçin kadın yok?’

Yıl 1923... Sinemacı Cemil Filmer, Mustafa Kemal Atatürk’ü Uşak-izade Köşkü’nde ziyaret edip, kendisini işletmesini yaptığı Ankara Sineması’na davet eder. Davet kabul edilince Cemil Filmer, sinemaya dönüp Atatürk’ün film seyredeceği locayı hazırlatıp donatır. Haber İzmir’e tez yayılır, Atatürk’ün sinemaya geleceğini duyan halk, kadınlı erkekli sinemanın önüne gelir. Bundan sonrasını Cemil Filmer’in anılarından okuyalım...

Haberin Devamı

“Ankara Sineması İkiçeşmelik’te yokuşun başında idi, o yokuş hıncahınç dolmuştu. Araba geldiği zaman bağrışmalar, alkışlar göklere yükseldi, Atatürk’e coşkun gösteri yapıyorlardı. Öyle bir coşku, öyle bir heyecan vardı ki, anlatmak imkânsız. Kadın erkek, Gazi’yi görmek için birbirlerini iteliyor; gözyaşları, alkışlar, haykırmalar birbirine karışıyordu... Doğru, hazırladığımız locaya gittik, daha sonra alt salondaki seyircilere baktı, hepsi erkekti. Döndü ve ‘Niçin aralarında kadın yok?’ dedi. Ben: Paşam sadece Salı günleri yalnız kadınlara bir matine yapıyoruz dedim. Başka günler yasak. Bunu duyunca yaverine, ‘Muzaffer, aşağıya in ve kadınları içeriye al’ dedi. Yaver gitti ve bir süre sonra sinemanın içi tıka basa kadın doldu. Türkiye’de ilk olarak orada Ankara Sineması’nda kadınlar ve erkekler, Atatürk’le bir arada film seyrettiler. Kadınlar, kendisine dönüp ve çılgınca alkışlamaya başlamışlardı. O gün çok heyecanlı, coşkulu bir gün olmuştu. Film gösterisi bittikten sonra yine aynı coşkun tezahürat arasında Ankara Sineması’ndan çıkarak arabalarına bindiler ve ayrıldılar.”

Haberin Devamı

Her gün önünden geçen on binlerce İzmirli, bu spotçu dükkânının bir sinema olduğunu, 94 yıl önce Atatürk’ün ‘Şarlo İdama Mahkûm’ filmini bu sinemada kadın ve erkeklerle birlikte izlediğini bilmez. Aslında Ankara Sineması, Türk kadınının modernleşme ve özgürleşme adımının atıldığı sinemadır. Ankara Sineması’nın dış cephe duvarına büyük harflerle yukarıdaki tarihsel olayın özeti yazılıp resmedilse sanırım anlamlı olur. Antik dönemden günümüze kullanılan tarihi Eşrefpaşa Caddesi’nde adı ve hatırası unutulmuş perdesi halen yerinde duran Ankara Sineması’ndan iyi pazarlar diliyorum.