İzmir’in kadim semtlerindeki tarihi yapılara verilen zararlar yürek burkuyor. Son olarak, Kemeraltı Çarşısı’nda 442 Sokak’ta bulunan Esnaf Şeyh Camii’nin kapıları, pencereleri, abdest muslukları çalındı...
Avrupa’da yaşayan gönlü zengin yurttaşımız, İzmir doğumlu annesinin hatırasına internette gördüğü satılık ilanından yola çıkarak Faikpaşa Mahallesi’nde ve İsmet İnönü Sokağı’nda satılığa çıkarılan, cumbalı eski İzmir evlerini satın aldı. Amacı, yükseköğrenim gören öğrencilere satın aldığı binaları yurt olarak ücretsiz kiralamaktı. Çevreden ustalar tutup pata küte tadilat yerine, deneyimli mimarlık bürosuyla, satın aldığı binaların restorasyonu için anlaştı. Örnek uygulamanın sonuçlarını beklerken evlerin birinin kapı ve pencerelerinin çalındığı haberini aldım... Telefonda kendisine, bölgenin aşırı göç aldığını, ekonomik sıkıntı çeken işsiz-mesleksiz insanların evlerin metal aksesuarlarını söküp sattığını, tarihi evlerin geçim kaynağı olduğunu, talandan cami, mescit, türbe, mezarlık, sinagog ve kilise gibi dini yapıların da zarar gördüğünü anlatmaya çalıştım. Avrupa ülkesinde böyle şeyler olmadığı için hayırsever yurttaşımız şaşkındı...
Kemeraltı Çarşısı’nda 442 Sokak’ta yer alan, restorasyonu yapılacağı için kapalı tutulan, 17. yüzyılın sonu-18. yüzyılın başlarına tarihlenen, doğu duvarında yıllardır akmayan çeşmesi, bakımsız haziresinde İzmir Valisi Hacı İsmail Paşa’nın mezarı olan, avlulu minareli, Esnaf Şeyh Camii’nin kapıları, pencereleri, abdest muslukları çalındı ve eşyaya zarar verildi. Önce Damlacık, arkasından diğer kadim semtlerde tarihi binalar çökertilirken Esnaf Şeyh Camii’ndeki hızsızlık olayı içimizi acıttı. Altınordu Spor Kulübü’nün klimalarının dış üniteleri, yeni restore edilen Etz Hayim Sinagogu’nun, Palaçi Anı Evi’nin yağmur olukları, Küçük Aya Yani Kilisesi yanındaki eski Rum Okulu, bizim evin pirinç kapı tokmağı, duvarda özenle korumaya çalıştığım eski sokak tabelaları, Saat Kulesi’nin bakır alemleri, Gazi Heykeli rölyeflerindeki askerin elindeki tüfek, rögar kapakları, trafik için konan metal babalar, park bahçe mobilyaları ve diğerleri artık yerlerinde değil... UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmeye çalışan İzmir bu badireyi nasıl atlatacak bilmiyorum, ilgili kurumları bir kez daha göreve çağırıyorum...
Not: Geçen haftaki yazımda TCDD 3. Bölge Müdürlüğü tarafından modernizasyonu ve restorasyonu yapılan Basmane Garı’nın görünür yerine neden bilgilendirici şantiye tabelası asılmıyor diye yazmıştım. Bugün tabelanın yerine asıldığını gördüm, ilgililere hassasiyetleri için teşekkür ederim.