İzmir Büyükşehir Belediyesi, Dünya Kenti İzmir Derneği 8-9 Temmuz günlerinde ‘Uluslararası Homeros Tarih Sempozyumu’nu, Ahmet Adnan Saygun Kültür Merkezi’nde düzenledi.
Sempozyuma, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’nden Akın Ersoy, Ege Üniversitesi’nden Cumhur Tanrıver, Pınar Özlem Aytaçlar, Trakya Üniversitesi’nden Sema Sandalcı, Yaşar Üniversitesi’nden Sinan Ünlüoğlu, Mimar Sinan Üniversitesi’nden Elif Koparal, Houston-Clear Lake Üniversitesi’nden Cengiz Şişman, Kevin Mcnamara, Daniel Sılvermintz, Michael Clodyl, Marina Trnınc, Araştırmacı-Yazar/İlhan Pınar, Yazar Haluk Işık, İzmir Müzesi Müdür Yardımcısı Elif Erginer, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi’nden Rüstem Arslan katıldı, Homeros’u anlattı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Koordinatörü Hasan Tahsin Kocabaş, Bornova Homeros Vadisi gezisini yönetti. Sempozyumun sonunda, orkestra şefi Uğur Sayınbatur’un genel müzik direktörlüğünü yaptığı ‘İzmir Müzikleri Uygulama Merkezi’nin hazırladığı, ‘Homeros Senfonisi’ne Müzisyen Şair Hakan Cem’in anlatımıyla Cansu Ergin dansla eşlik etti. Şair Cem Seyhun Ünbay, insan ve kent üzerine yazdığı şiirini seslendirdi. Sonra birlikte Homeros Vadisi’ne gittik. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından 13 yıl önce hizmete açılan Homeros Vadisi’ni gezenler, doğa güzelliği dışında, Homeros’un yaşadığı varsayılan mağaraları görebiliyor. Vadiyi gezerken Araştırmacı-Yazar İlhan Pınar’la yaptığım bir söyleşiyi hatırladım. “Bornova Çayı kıyısındaki Homeros Mağaraları’nı erken dönemde ziyaret eden seyyahlardan biri Otto Friedrich von Richter’dir. Yazar, diğer araştırmacılara ve başta Spon’a muhalefet ederek Spon’un Kemer Çayı’nı Melez olarak tanımlamasının aksine, Bornova Çayı’nı Melez olarak tanımlama cesaretini göstermiştir. Richter 1816 yılında 24 yaşındayken İzmir’de hayata gözlerini yummadan bir yıl önce mağaraları ziyaret eder. Yolculuğun ne kadar zorlu olduğu her kelimesinde hissedilen yazar bize izlenimlerini şu cümlelerle kısaca aktarır: “20 Temmuz (1815) sabahı kayıkla Bornova İskelesi’ne gittim. İki eşek ve bir rehber kiralayarak, kısmen zeytinlik, kısmen çalılık ve arada sırada da iğne yapraklı ağaçların bulunduğu Melez Vadisi’nin kayalıklarına çıktım. Mermer yataklarının bulunduğu noktada, insan eliyle açılması mümkün olmayan beş küçük mağara vardı. Bu mağaralar, Homeros Mağaraları olarak anılıyor.”
Vadide gölet kenarında mangal muhabbeti yapan gençlere afiyet olsun deyince, bana Homeros’u sordular. Ben de onlara ayaküstü kısaca antik dönemin büyük şairi İlyada ve Odysseia’nın yazarı, Meles’in oğlu Homeros’u anlatmaya çalıştım... Homeros’un yaşadığı mağaraları bulan kent, isterse onun adına inşa edilen Homereion’u bulabilir. Coğrafyanın İzmir’e armağanı, kıymeti bilinmemiş Halkapınar Gölü çevresinde, sağa sola atılmış antik dönem buluntularını değerlendirmenin, araştırmalara hız vermenin zamanıdır...