Bir ara kapkaç modaydı, üzerine cesaretle gidilip sonlandırıldı. Şimdi konutlara ve işyerlerine hırsızlar dadanıp can yakmaya başladı.
9 Eylül Meydanı’nda Konak Belediyesi binasının bitişiğindeki, faal olmayan otele dikkatle bakarsanız pencere kanatlarının yerinde olmadığını görürsünüz. Yakın zamanda TCDD depolarından tonlarca kıymetli hurda çalındı, hırsızlar yakalandı mı bilmiyorum... Yeni restore edilen Ali Paşa Şadırvanı’nın meydan aydınlatmasının bir an önce yapılması gerektiğini anlatmaya çalışırken muslukların çalındığı haberi geldi. Daha önce de şadırvanın muslukları ve kubbe kurşunları çalınmıştı. Kemeraltı Çarşısı’nda kamera görüntülerine yakalanan hırsızların genç yaşta olduğunu üzülerek gördük. Hırsızlık yapmak için artık gecenin sakinliği beklenmiyor, gündüz vakti evlerin giriş kapıları, kent mobilyaları, yeraltı elektrik hatları çalınabiliyor... Hırsızlık yapanlar yakalanıp ceza alıyor mu bilmiyorum, insanların hayatını hırsızlık yaparak kazanması üzücü. Çalınan bunca hurda nerede satılıp paraya dönüştürülüyor? Hurda ve atık depoları denetlenmeli, ruhsatsız olanlara izin verilmemeli diye yazıyorum, ancak sonuç yok. Eskiden şehrin çöpleri belediyeler tarafından toplanıp döküm yerine gider, ayrıştırılan kâğıt, metal ve plastik atıklarının geliri kente dönerdi. Atık toplayıcılarının kirli çuvallarıyla, yaya kaldırımlarında büyük ebatlı çuvallarıyla üstünüze gelmesi hoş değil...
Geçen hafta Anafartalar Caddesi’nden yangın haberi geldi. Ucuz işgücüyle yapılan, kontrolsüz ve denetimsiz tadilatlar, iki işyerini devre dışı bıraktı. Ruhsatsız olduğu söylenen işyerinde elektrik kontağından çıktığı savlanan yangın, ruhsatı olan bakkal dükkânına zarar verdi. Anafartalar Caddesi’ndeki tescilli-tescilsiz işyerlerinde yapılan, izinsiz restorasyonlarla ilgili uyarılar neden değerlendirilmiyor? UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girmeye çalışan kentte, yerel yönetimlerin daha dikkatli olması gerekmez mi? O cadde veya sokak bize ait değildir diyerek görev yeri karmaşası yaratmanın zararını İzmir’e ve İzmirlilere ödetmeye kimsenin hakkı olmamalı...
Kemeraltı’nda Anafartalar Caddesi üzerinde zabıta karakolu var. Zabıtalar, oturdukları yeri plastik bantla çevirip kendilerine özel alan yaratmışlar, lakin içtikleri sigara izmaritlerini yere atmaları hoş olmuyor. Kendilerine, 1935 yılında bulundukları mıntıkanın yakınında yere tüküren vatandaşa ceza yazan ağabeylerinin yaptığı uygulamayı, belgesiyle göstermek isterdim. Zabıtalar, siyasilerin baskısı yüzünden görevlerini yapamayacak duruma geldi. Hemşerime dokunma idare et demenin sonuçları ortada...