"Burnumda eğrilik varmış, ameliyat olmam gerekir mi?"

20 Şubat 2021

Bu soru, günde en az 6-7 kez hastalarımdan duyduğum bir sorudur. Burun tıkanıklığı şikayeti olanların da ilk düşündükleri, burnun içinde kıkırdak veya kemiklerinde bir eğrilik olduğudur. Oysa hastaların pek az bir bölümünde, burun içi eğrilikler (septum deviasyonu) tıkanıklığın tek sebebi oluyor. Vücudumuzda cetvelle çizilmiş gibi dümdüz herhangi bir anatomik yapı olmadığı gibi, burnun içi de dümdüz değildir.

Burun kıkırdağının kemik yapılarla birleştiği yerlerde (lat. crista nasalis-cartilago septi nasi) ve özellikle burun çatısına doğru mukozanın kalın olduğu yerlerde (ing. nasal septal body) septumun doğal kavisleri bulunur. Alışık olmayan bir göz bunları eğrilikmiş gibi görebilir. Burnunda eğrilik olduğu söylenmiş ve ameliyat için görüş almak isteyen, fakat aslında burun tıkanıklığı bile olmayan hastaların çoğu bu gruptadır.

Ayrıca burun orta hattını döşeyen mukozanın da sağlığı önemlidir. Eğer mukozayı şişiren/kalınlaştıran bir hastalık varsa, bir eğriliği olduğundan daha kötü gösterebilir. Üstelik hastaların

Yazının Devamı

Geniz akıntısı ve sinüzit hastalığı

17 Ocak 2021

Sinüzit denildiğinde, halk arasında akla ilk gelen baş ve yüz bölgesinde ağrı ve iltihaplanmadır. Ani başlayan ve belirli bir sürede sonlanan sinüzitlerde yani “akut” olanlarda bu belirtileri çokça görebiliriz. Ama “kronik” yani uzun süren, müzmin veya zaman zaman tekrarlayan sinüzitlerin çoğunda ise en çok karşılaştığımız belirti geniz akıntısıdır. Kronik sinüzitlerde ağrı ancak iltihaplı dönemlerde (akut ataklar sırasında) olabilir.

Akut sinüzitlerdeki akıntılar, burundan veya genizden iltihaplı (sarı-yeşil) ve bazen kokulu olabilir. Genellikle antibiyotikli tedavilerle 10-14 içinde düzelirler. Kronik sinüzitlerde ise genellikle şeffaf veya bulanık, jel kıvamlı ve yapışkan özellikte olur. Sabah kalkıldığında bunlar da renkli ve kokulu olabilir, fakat gün içinde renkleri açılır. Bunlarda antibiyotiklerle genellikle kalıcı bir düzelme sağlanamaz.

Genel hastalık hali akut sinüzitlerde görülebilirken; kronik sinüzitlerde halsizlik, ateş, kırgınlık gibi belirtiler genellikle görülmez. Burun

Yazının Devamı

Burun kökenli baş ağrıları

25 Aralık 2020

Burun ve sinüslerden kaynaklanan baş ağrılarına “rinojenik baş ağrıları” diyoruz. Hastalardan aldığım sorulardan edindiğim izlenime göre, sinüzitin baş ağrısı nedeni olabileceği, toplumun büyük çoğunluğu tarafından bilinen bir durumdur. Sinüslerle ilgili ağrılar yüzümüzde, alın bölgesinde, gözlerin arasında veya arkasında, başın ortasında, elmacık kemiklerinde veya üst dişlerde hissedilebilir. Bunlar akut iltihaplı sinüzitlerde görülebilir. Hatta öne eğilmekle, ağrıda veya yüzdeki basınçta artma olabilir. Akut sinüzitler 1 ila 3 hafta sürebilir. Ancak sinüzit hastalığının her çeşidinde ağrı olmayabilir ya da hafif şekilde olur. Kronik sinüzitlerde, sinüs kanallarının anatomik olarak veya mukoza şişmesi nedeniyle kapalı olduğu durumlarda, sinüs boşluğuna hava girip çıkamayabilir. Bu durumda sinüsün içinde vakum veya basınç oluşabilir. Buradaki ağrının şiddeti iltihaplı dönemlerde olduğundan genellikle daha az olur; ama uzun süreli ve tekrarlayıcı olabildiği için daha sinir bozucudur.

Burun

Yazının Devamı

Rinoplasti ameliyatı sonrası burun tıkanıklığı

1 Kasım 2020

Burun tıkanıklığı ya da burundan rahat nefes alamama, sıkça duyulan ve etkilediği kişiye sıkıntı veren belirtilerdir. Burun tıkanıklığı, estetik burun ameliyatı (rinoplasti) olmuş hastalarda da görülebilir. Bu hastaların bazılarında ameliyat öncesinde burun tıkanıklığı olabilir ve tıkanıklığın tedavisi ile beraber burun şeklinin düzelmesini arzu etmiş olabilirler. Ama bazılarında önceden nefes problemi olmadığı halde, rinoplasti ameliyatından sonra burun tıkanıklığı gelişmiş de olabilir.

Burnun yapısı, yüz güzelliğini belirleyebilir; toplumda kişinin beğenilmesini, bu sayede sosyalleşmeyi ve özgüveni etkileyebilir. Sağlık açısından bakıldığında, burun, solunum yollarının başında bulunur; nefesin alınmasını, filtre edilmesini ve hissedilmesini sağlar. Burundan alınan hava, burnun içinde bulunan yapıları kaplayan mukoza örtüsü tarafından ısıtılır, nemlendirilir ve temizlenir. Bu filtrelenmiş solunum havası, ağız-diş sağlığı, boğaz, ses ve akciğerlerimizin sağlığı başta olmak üzere, dolaşım sistemi, uyku kalitesi, fiziksel enerji ve daha pek çok durum için önemlidir. Bu nedenle

Yazının Devamı

Sialendoskopide yanılgılar

7 Aralık 2019

Sialendoskopi, tükürük bezi kanallarının içerisini görmek için kullandığımız bir endoskopi yöntemidir. Bu yönteme tükürük bezi endoskopisi de diyoruz. Sialendoskopi sayesinde tükürük bezi taşları, salgı tıkaçları ve darlıklar başta olmak üzere pek çok kanal tıkanıklığı sorununu görerek teşhis ve tedavi edebiliyoruz. Yaklaşık 1-1,5 milimetre çapındaki endoskopların içerisinden 0,6-0,7 milimetre çapındaki araçlarla çalışıyoruz. Bu şekilde örneğin, küçük taşları tutup kanaldan çıkartabiliyoruz ya da büyük taşları kırıp parçalarına ayırdıktan sonra, tek tek tutup veya kanalın içerisini yıkayarak dışarı çıkartabiliyoruz. 1990 yılında uygulanmaya başlayan bu yöntemi ülkemizde 2004 yılından beri kullanıyoruz. Ülkemizde bu yöntem son yıllarda yaygınlaşmaya başladı fakat maalesef henüz yeterli düzeyde değil. Ayrıca hekimler arasında dahi bu yöntemi bilmeyenler olabiliyor ve bu nedenle sialendoskopinin etkinliği ve faydaları ile ilgili yanlış yorumlar yapılabiliyor.

Yazının Devamı

Burun Tıkanıklığı ve Kulak Tıkanıklığı İlişkisi

23 Ocak 2018

Uçakta veya yolculuk sırasında irtifa değişimlerinde ya da nezle-grip sırasında kulaklarda meydana gelen tıkanma hissini pek çoğumuz yaşamışızdır. Kulaktaki bu tıkanıklık hissi, durup dururken sık sık yaşandığında rahatsız edici olabilir. Bu hastaların bazıları “acaba kulağımda kir mi birikti de tıkandı?” diye muayeneye geldiklerinde, kulakta bir şey yok denildiğinde şaşırırlar. Oysa sorun dış kulak yolunda değil, orta kulak işleyişindedir. Ve bu durum özellikle burun tıkanıklığı ve geniz akıntısı gibi şikayetleri de olan hastalarda karşımıza çıkıyor.

Olağan koşullarda yutkunduğumuzda hepimiz kulağımızda bir çıtırtı duyarız. Bu ses, östaki borusundan orta kulağa girip-çıkan havanın ve çeşitli kasların kulak zarını titreştirmesi ile oluşur, yani normaldir. Östaki borusu, geniz boşluğu ve orta kulak arasında bulunan bir kanaldır ve orta kulağın havalanmasını sağlar. Bu kanalın işleyişini bozan durumlarda orta kulağın basınç dengelenmesi bozulur. Özellikle sık uçak yolculuğu yapanlar, pilotlar ve dalgıçlar için tahammülü zor bir durumdur.

Orta kulaktan hava çıkamadığında, içeride basınç olur; giremediğinde de orta kulakta vakum oluşur. Bu durumlarda kulak zarının titreşimi iyi olmaz ve

Yazının Devamı

Geniz Akıntısı Kabusundan Uyanabilirsiniz

26 Aralık 2017

Geniz akıntısı, her insanda günde yaklaşık 1 litreyi bulan bir akıntıdır. Sürekli olarak üretilen bu salgı, solunum yollarına giren yabancı madde ve mikropları yakalamak, temizlenmesini sağlamak ve mukozaları nemlendirmek içindir.

Burun ve sinüslerde üretilen geniz akıntısı boğaza doğru iner; yutulduğunda da sindirim sistemi üzerinden temizlenir. Bu durumu normalde hiçbirimiz hissetmeyiz. Ancak geniz akıntısının artması ya da kıvamının yoğunlaşması halinde, hastalar bunu boğazda balgam, yapışkanlık hissi, boğaz temizleme, kuru-gıcık öksürüğü ve sürekli yutkunma isteği gibi şikayetlerle ifade edebilir. Bazı hastalar ağız kokusu, sık boğaz infeksiyonu ve sık faranjit gibi ikincil durumlardan da yakınabilir.

Geniz akıntısının en sık nedenlerinden biri sigara kullanılmasıdır. İçilen su miktarı az ise, salgıların yoğunlaşmasına bağlı da geniz akıntısı olabilir. Bunlar hastaların kendilerinin düzeltebileceği şeylerdir. Bazı ilaçlar, örneğin tansiyonu önleyen veya psikiyatrik tedavi amaçlı ilaçlar salgıların yoğunlaşmasına neden olabilir. Basit nezle-grip ya da sinüzit gibi üst solunum yolu infeksiyonları sırasında şeffaf veya iltihaplı geniz akıntıları olabilir; bunlar kısa

Yazının Devamı

Burun Eti Ameliyattan Sonra Tekrarlar mı?

16 Ekim 2017

Burun tıkanıklığı nedeniyle ameliyat önerilen hastaların neredeyse hepsinin sorduğu “burun eti tekrarlar mı?” sorusunun haklı temelleri vardır. Çünkü, çevrelerinde burun eti alınan veya küçültülmüş olanlarda şikayetlerin düzelmediğini ya da bir süre sonra geri döndüğünü sıkça duymaktadırlar. Hatta burun tıkanıklığı şikayeti ile başvuran hastanın kendisi bile geçmişte bu ameliyatları olmuş olabilir. Burun etlerinin ameliyattan sonra tekrar büyümelerinin aslında çok temel ve anlaşılabilir nedenleri vardır. Elbette bunları belirledikten sonra başarılı şekilde tedavileri de yapılabilir.

Burun etleri, tıbbi adıyla konkalar burun boşluğu içinde bulunan parmak benzeri yapılardır. Sağlı sollu alt, orta ve üst konka olarak toplam 6 adettirler. Bunların arasından geçen soluk havası ısıtılır, nemlenir ve temizlenir. Genellikle “burun eti” olarak bahsi geçen ve şişme-inme özellikleri bulunanlar, “alt konkalar”dır. Hatta bunları aynaya baktığınızda burun deliklerinin hemen arkasında görebilirsiniz.

Burun etleri hastalık değildir! Burun etinin büyümesi burun tıkanıklığına yol açabilir.

Burun eti büyüdüğünde hemen ameliyat etmeden önce sorulması gereken sorular vardır. Mesela, burun

Yazının Devamı