Burun tıkanıklığı nedeniyle ameliyat önerilen hastaların neredeyse hepsinin sorduğu “burun eti tekrarlar mı?” sorusunun haklı temelleri vardır. Çünkü, çevrelerinde burun eti alınan veya küçültülmüş olanlarda şikayetlerin düzelmediğini ya da bir süre sonra geri döndüğünü sıkça duymaktadırlar. Hatta burun tıkanıklığı şikayeti ile başvuran hastanın kendisi bile geçmişte bu ameliyatları olmuş olabilir. Burun etlerinin ameliyattan sonra tekrar büyümelerinin aslında çok temel ve anlaşılabilir nedenleri vardır. Elbette bunları belirledikten sonra başarılı şekilde tedavileri de yapılabilir.
Burun etleri, tıbbi adıyla konkalar burun boşluğu içinde bulunan parmak benzeri yapılardır. Sağlı sollu alt, orta ve üst konka olarak toplam 6 adettirler. Bunların arasından geçen soluk havası ısıtılır, nemlenir ve temizlenir. Genellikle “burun eti” olarak bahsi geçen ve şişme-inme özellikleri bulunanlar, “alt konkalar”dır. Hatta bunları aynaya baktığınızda burun deliklerinin hemen arkasında görebilirsiniz.
Burun etleri hastalık değildir! Burun etinin büyümesi burun tıkanıklığına yol açabilir.
Burun eti büyüdüğünde hemen ameliyat etmeden önce sorulması gereken sorular vardır. Mesela, burun eti niçin büyümüştür? Bu nedeni bulmadan ameliyat edilirse ne olur? Burun etini büyüten nedeni tedavi etmeden, sadece burun etini küçültmek ne işe yarar? Burun eti büyümesinin ameliyat dışı başka tedavileri var mı? Ameliyat gerekecekse başka sorular da sormak gerekir; burun eti alınmalı mı yoksa küçültülmeli mi? Burun işleyişinde bu kadar önemliyse alınması doğru mu? Küçültülecekse hangi yöntemle küçültülmeli? Beraberinde başka ameliyatlar aynı anda yapılmalı mı, yapılabilir mi? gibi…
Burun etini büyüten birçok neden olabilir. Havalandırma, hava kirliliği, iklim, alışkanlıklar, alerji, bağışıklık, genel sağlık, sık hastalanma, yaş, burun içi anatomik bozukluklar, sinüs sağlığı, mukoza özellikleri, genetik faktörler, beslenme ve daha pek çok neden.
Ciddi bir anatomik ve işlevsel bozukluk yoksa, burun işleyişini arttıran, şişmeleri azaltan bazı ilaç ve spreylerin kullanılması hastaların belirli bir bölümünde burun etlerini küçültebilir. Hastanın yakınmalarındaki düzelmenin endoskopik muayenelerle de takip edilmesi tedavi süresinin belirlenmesi için önemlidir. Zira burun içi görünüm tam olarak düzelmeden medikal tedavinin erken kesilmesi durumunda da şikayetler kısa süre sonra geri dönebilir.
İlaç tedavisinin fayda etmediği hastalarda, sıklıkla sinüs sağlığının bozuk olduğunu saptıyoruz. Burada baş ağrısı, yüzde dolgunluk hissi ve iltihaplı akıntı gibi şikayetleri olan belirgin bir sinüzit hastalığı değil de, daha sinsi, ilgisizmiş gibi görünen, teşhisi kolay olmayan, hatta sıklıkla gözden kaçan burun-sinüs sorunları ile karşılaşıyoruz. Burun tıkanıklığına ek olarak geniz akıntısı, gıcık öksürüğü, sık hastalanma, ağız kuruluğu ve ağız kokusu gibi şikayetlerin nedeni olarak sinüs kanallarının kapalı oluşu, aksesuar delikler ve salgı kısırdöngüsü, sinüs girişlerinin darlığı ve farklı rinitler gibi burun-sinüs içi mukoza örtüsünün sağlığını bozarak burun etlerini büyüten durumlarla karşılaşıyoruz.
Bunlar teşhis ve tedavi edilmeden, tek başına burun etine müdahale yapılması elbette burun etinin aylar veya yıllar sonra tekrar büyümesi ile sonuçlanabilecektir.
Bunun dışında ilaç ve sprey tedavisiyle düzelmeyen burun etlerine hangi yöntemle küçültme yapmak gerekir? Burada cerrahın elinde burun etini küçültmek için hangi araç var, bu aracın teknik kapasitesi nedir, hangi parametrelerle kullanılacak, konkanın nerelerine ne kadar uygulama yapılacak, kaç defa yapılacak, hekimin kullanacağı araçtaki deneyimi nedir, diğer yöntem ve araçlar konusunda bilgisi nedir, hastası için en doğru uygulama gerçekte hangisidir? gibi sorular akla gelebilir. Bu aşamada hastanın hekimine güveni ve inancı, sorularına alacağı tatminkar yanıtlarla sağlanabilir, ancak sonuçlar buna rağmen beklenenden farklı olabilir.
Burun eti büyümesine, hastaya ve hastalığına göre en uygun yöntemle müdahale yapılırken, bunu büyüten neden de örneğin bir çeşit sinüs hastalığıysa düzeltilmelidir, beraberinde buna da müdahale yapılmalıdır, yapılabilir. Sinüs kanalları endoskopik sinüs cerrahisi ile açılabilir veya bir aksesuar ostium ve salgı kısır döngüsü varsa bu çözülebilir. Ya da geçmişte ameliyat olduğu halde bunlar gözden kaçmışsa, sonraki müdahale sırasında bunlar tamamlanabilir.
Görüldüğü üzere burun eti konusu sanıldığı kadar basit değildir. Burun tıkanıklığı nedeniyle başvuran hastaların çoğunda sebep burun eti büyümesidir. Burun etine doğru sorularla ve doğru bir teşhis-tedavi algoritması ile yaklaşıldığında başarılı sonuçlar alınması, çok nadir genetik durumlar dışında, çoğu kez olanaklıdır.
Dr. Atilla Şengör
Şengör KBB / Etiler