Uçakta veya yolculuk sırasında irtifa değişimlerinde ya da nezle-grip sırasında kulaklarda meydana gelen tıkanma hissini pek çoğumuz yaşamışızdır. Kulaktaki bu tıkanıklık hissi, durup dururken sık sık yaşandığında rahatsız edici olabilir. Bu hastaların bazıları “acaba kulağımda kir mi birikti de tıkandı?” diye muayeneye geldiklerinde, kulakta bir şey yok denildiğinde şaşırırlar. Oysa sorun dış kulak yolunda değil, orta kulak işleyişindedir. Ve bu durum özellikle burun tıkanıklığı ve geniz akıntısı gibi şikayetleri de olan hastalarda karşımıza çıkıyor.
Olağan koşullarda yutkunduğumuzda hepimiz kulağımızda bir çıtırtı duyarız. Bu ses, östaki borusundan orta kulağa girip-çıkan havanın ve çeşitli kasların kulak zarını titreştirmesi ile oluşur, yani normaldir. Östaki borusu, geniz boşluğu ve orta kulak arasında bulunan bir kanaldır ve orta kulağın havalanmasını sağlar. Bu kanalın işleyişini bozan durumlarda orta kulağın basınç dengelenmesi bozulur. Özellikle sık uçak yolculuğu yapanlar, pilotlar ve dalgıçlar için tahammülü zor bir durumdur.
Orta kulaktan hava çıkamadığında, içeride basınç olur; giremediğinde de orta kulakta vakum oluşur. Bu durumlarda kulak zarının titreşimi iyi olmaz ve kişi kulağında tıkanıklık hisseder. Nezle-grip gibi üst solunum yolu infeksiyonlarında, burnumuzun tıkanması ve akıntılarla birlikte kulağımızda tıkanıklık hissetmemizin nedeni budur. Tıkanıklıkla beraber uğultu, kişinin nabzını kulağında hissetmesi ve sesinin kulağında yankılanması gibi farklı belirtiler de olabilir. Hastalık iyileştiğinde kulak tıkanıklığı da düzelir.
Ancak burun tıkanıklığı sürekli olanlarda, kronik burun-sinüs sorunları olanlarda ya da geniz eti olan çocuklarda kulak tıkanıklığı da uzun sürebilir. Zaman zaman çevremizden duyduğumuz kulak zarı çökmeleri, kulakta sıvı toplanması ve bunların sonuçları genellikle bu zeminde gelişir.
Kulak tıkanıklığı şikayeti ile gelen hastalarda yaptığımız KBB muayenesinde kulak zarının çöküntüsünü veya bombeliğini doğrudan görebiliyoruz. Ancak görünüm normal olsa bile timpanometri dediğimiz cihazlarla basınç ölçümü yaparak teşhisi koyabiliyoruz. Ayrıca kaynağını bulmak amacıyla yaptığımız burun içi endoskopisi ile, östaki borusunun işleyişini bozabilecek tıkanıklık nedenlerini, geniz bölgesini ve hatta östaki borusunun girişlerini dahi görebiliyoruz. Buna göre belirlediğimiz tedavinin sonuçlarını da yine timpanometri ve endoskopik muayene ile düzelene kadar takip edebiliyoruz. İç kulak tipi işitme kayıpları ile karışmaması için bazen işitme testleri de yapılması gerekli olur.
Tıkanıklık nedenleri ilaçla yaptığımız tedavilere çoğu kez yanıt verir; ancak bazı mekanik engeller bazı operasyonları gerektirebilir. Kulak tıkanıklığının tedaviye cevap vermediği durumlarda, çeşitli burun operasyonları yanında kulak zarına çizikler (parasentez), tüp takılması ve östaki borusunun genişletilmesi dahil çeşitli girişimlerle de çözüm sağlamak gerekli olabilir.