Uzun yıllardır basında Dilek Türkan Ünlü. Reklam sektöründe çalışıyor. Bir yandan da çocukluğundan buy ana en büyük hayali olan masal yazarlığı yapıyor. Son çocuk kitabı ‘Dev ile Peter’ın hem hikayesi hem de çizimleri kendisine ait. Dilek Türkan Ünlü ile hem çocukluğuna gittik hem de masal dünyasına büyülü bir yolculuk yaptık.
- Basında uzun yıllar reklam sektöründe çalıştıktan sonra bir çocuk kitabı yapmak nereden aklınıza geldi?
Yıllardır hep bir şeyler karalamıştım. Tabii bunlar hep sandıkta kalmıştı ve ayrıca birkaç defa büyüklere masal anlatımlarım olmuştu. Pandemi başladığında etrafındakilerin yüreklendirmesi ile özellikle şair yazar ve anlatıcılardan bu teşvik görünce bende harekete geçtim. Her zaman dediğim gibi ben yazar değilim. Bir yazar olmam için daha bir fırın ekmek lazım. Öncelikle masallarımdan biri olan ‘Dev ile Peter’ı düzenleyip bir video ile çocuklarla buluşturmaya çalıştım sosyal medya hesabımda. Sonra birkaç sosyal sorumluluk
Sağlıklı bir yaşamın anahtarı ağız sağlığında gizli. Eğer ağzımız çok sağlıklı olursa hastalığın vücuda girmesi bile zor. İmmün sistemi için ağız ve diş sağlığının yerinde olup olmadığı önem arz ediyor. Özellikle de diş eti sağlığı yerinde ise mikrobiyotamız da yerinde oluyor ve Alzheimer, kolon kanseri gibi hastalıkları yaşama riskini azaltıyor. Diş etlerinin görüntüsü birtakım hastalıkları hatta en basit olarak gluten intoleransını bile anlamamızı sağlıyor. Hatta ağzımızın bu denli önemli olmasının sebeplerinden biri de omuriliğin başlangıç noktası olması. Dişlerin kapanışında yani çiğneme düzleminde eğrilik varsa boyun, çene eklemi, bel ağrılarına bile sebep olabiliyor. Ağız sağlığına ilişkin bilinmeyen noktaları, hayatımıza ne kadar etki ettiğini Estetik Diş Hekimi Dr. Birgül Metin’e sorduk ve öğrendik.
- Bağışıklık sistemimizle ağız sağlığı arasında nasıl bir ilişki var?
İnsan bedeninde sağlık ağızdan başlar. Günümüzde de her geçen gün öne çıkan ve Batı tıbbında da yer alan bütüncül bakış yaklaşımına göre birçok
Türkiye’nin ilk erkek modacısı Faruk Saraç, modaevini 29 yaşındaki oğlu Orhun Faruk Saraç’a emanet ediyor. Genç tasarımcı hazırladığı ve Eylül 2020'de lanse ettiği ilk koleksiyonuyla, devraldığı bayrağı daha da ileriye taşımayı hedefliyor.
Lisans eğitimini Milano Instituto Marangoni’de moda ve pazarlama, yüksek lisansını ise Toronto George Brown College’da pazarlama üzerine yapan markanın çiçeği burnunda kreatif direktörü Orhun Faruk Saraç, sosyal izolasyon günlerinde dahi moda çalışmalarına devam ederek markasıyla ilk koleksiyonunu hazırladı. Markanın sonbahar/kış 2020-21 sezonu için gerçekleştirdiği; Dolce Gabbana, Zegna, ve Prada gibi dünyaca ünlü markalara çalışmış yabancı modellere yer verdiği çekimin kreatif direktörlüğünü de yine Orhun Faruk Saraç üstleniyor.
- Markalaşma hikayenizi ikinci kuşak olarak sizden dinleyebilir miyiz?
Marka, 1981 yılında Kadıköy Bahariye Caddesi’nde ‘Butik Faruk’ olarak kurulmuş. Kadıköy’de bir pasajın içinde
Ünlü şef Mehmet Yalçınkaya’yla, deniz mahsullerinin hikayesi, pişirilme teknikleri, eşsiz lezzetlere dönüştürülme aşamaları ve sunumu en ince ayrıntılarına kadar anlattığı ilk kitabı ‘Denizden’ için bir araya geldik. Tam 84 çok özel tarifin yer aldığı kitap, bizi her yemeğin temelinde yatan denge ile tanıştırıyor. Yalçınkaya, her bir tarifin hikayesini de paylaştığı onlarca çeşit balık mönüsüyle, sofralarda balığın yerini yeniden tanımlıyor.
- Kitabınız 84 çok özel balık tarifinden oluşuyor. Hepsinin ayrı hikayesi var. Tüm bu tarifler için öncesinde yaptığınız hazırlıkları ve seçim aşamalarını anlatır mısınız?
‘Denizden’, uzun zamandır üzerinde çalıştığım bir kitap. Toplam 35 yıllık kariyerimde mükemmeliyetçi yapımla tüm birikimlerimi aktardığım bir çalışma. Şöyle düşünün, yemek kitabı çekerken ‘food styling’ yapılır. Genellikle çekimler uzun sürdüğü için yemeğin görüntüsünün bozulmaması için spreyler
Kerem Küçükgürel’in 8 yıl önce kurduğu ve 3 yıl açık kalan kısa sürede iki şubede servis vermeye başlayan; dönemin organik bistrosu; Sivuple bir dönüşümün öyküsü olarak tarifleniyor. İncekiler'in kurucusu, Yazar Nazlı Pişkin ve akademik duyarlılığı olan herkesin yakından tanıdığı Erkan Kıyıcıoğlu, süregelen dostluklarını ve iş birliklerini bu kitapta şekillendirmişler. Kitabın harika görselleriyse, fotoğraf sanatçısı Ilgın Akarsu imzasıyla... Nüktedan ismiyle Sivuple yanlış mı yazıldı vb. diye düşünülürken, ‘Lütfederseniz, beğenirseniz gelirsiniz’ gibi anlamlanıyor. Frankofon’ların özellikle çok iyi bildikleri bu nüans, birçok Türkçe tiyatro repliğinde olması gerektiği gibi Silvuple olarak değil, kitabın ismi gibi Sivuple şeklinde geçiyor...
- Üç arkadaş bir araya gelerek harika bir yemek kitabına imza attınız. Tüm yazarları biraz tanımak isterim…
Üçümüz de tarif etmeyi cok seven insanlarız. Hepimiz farklı zamanlarda birbirimizin hayatını
Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de cep telefonu pazarı büyük bir öneme sahip. Son dönemde de ikinci el cep telefonu kullanımı giderek yaygınlaşıyor. Buna bağlı olarak da cihazın faturası, garantisi. Kayıt durumu gibi bazı öncelikler öne çıkıyor. İkinci el telefonlarla ilgili bilinmesi gereken tüm detayları OPPA Teknik, Telekomünikasyon Danışmanlık Ltd. Kurucu Ortağı Yusuf Yıldırım yanıtladı…
- İkinci el cep telefonu satın alırken nelere dikkat edilmesi gerekiyor?
Dövizdeki artış ve cep telefonlarının fiyatlarının artması ile beraber ikinci el telefonlar daha gözde olmaya başladı. Öncelikle telefon alırken ilk kontrol etmeniz gereken şey garanti. Cihazla birlikte muhakkak faturasını da alın. Faturada satın alma tarihi de yer aldığı için aynı zamanda garanti süresinin de başlangıcını belirtir. Garanti süresi de ikinci el telefonlar için oldukça önemli. İleride çıkabilecek aksaklıklar için mutlaka cihazın garantisi olmasına dikkat edilmeli. Cihaz garantisini firmalara göre farklı yöntemlerle öğrenebilirsiniz. Ancak burada yine dikkat
Koleksiyonlarını hazırlarken sadece görüntü olarak değil fonksiyonel özellikte olmasını da önemseyen Direct Message kurucusu, moda ve stil danışmanı Deniz Marşan’dan yazın plaj önerilerini markasındaki yeniliklerini dinledik. Mayoların ve bikinilerin artık sadece plajlarda giyilmediğinin altını çizen Marşan, yazın ister spor yaparken ister akşam dışarıda vakit geçirirken plaj kıyafetleriyle nasıl kombin yapacağımızın tüyolarını aldık.
- Sizi öncelikle stil ve moda danışmanı olarak tanıdık. Sonrasında ise kendi markanızı yarattınız. Markanızın doğuş hikayesi nedir?
Her şey kafamdaki dünyayı içimdeki yaz enerjisiyle birleştirmemle başladı. Ben yaz mevsimine aşık biriyim, yaz benim için mutluluk demek. Yazı ne kadar sevsem de birkaç yıl önceye kadar plajlarda giymek istediğim mayo ve bikinileri bulamıyordum. Sonrasında yaratıcılığımı da kullanarak benim gibi hisseden kadınlara ilham olmak için kendi markamı kurdum. Aslında her şey kendiliğinden oluştu, kendi bohem ruhumu plajlara, denizlere taşımak istedim. Küçük küçük başladığım çalışmalara
O, başarılı bir illüstrasyon sanatçısı. Reklam ajansları için çalışırken, 2011’de Bodrum’a taşındı ve sanatını orada daha da geliştirdi. Bodrum Açık Atölye Günleri sanatçılarından biri olan Başak Karafaki, bugüne dek pek çok kişisel ve karma sergide yer aldı… Hayatı ve sanatıyla ilgili detayları kendisinden dinledim.
- Çizim yeteneğinizi ne zaman keşfettiniz? İlk çizimleriniz neler üzerineydi?
Kendimi bildim bileli, çocukluğumdan itibaren çizerek ifade ettim. Sıkılınca, üzülünce, sevinince, kızınca hep duygularımı çizerek anlattım. Çocukluğumdan beri sanırım içimde karanlık bir yön vardı ve hep karanlık renkleri tercih ettim.
- Profesyonel çizime nasıl geçiş yaptınız, dönemden biraz bahseder misiniz?
Profesyonel çizime 1994 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Dekor ve Kostüm Bölümü’ne girişimle geçtim diyebilirim.
- Çizimlerinizin arkasındaki felsefe nedir?
Aslında çizimlerim hep karanlık, yer yer korkutucu. Ama