Sneaker’ınızı nasıl alırsınız?
Uzun zamandır kadınların en vazgeçilmez aksesuarı: Sneaker... Adidas’ın Stan Smith’i ya da Nike’ın Cortez’i gibi artık klasikleşen modeller şimdilerde birbiri ardına geri dönüşlerini kutluyorlar. Moda dünyasında Sneaker’larla ilgili en önemli soru ise bu ayakkabıların kıyafetlerle ne kadar doğru kombinlendiği yönünde. Peki, Sneaker giyerken kesinlikle yapıp asla yapmamamız gerekenler neler, biliyor musunuz?
Evet: Ceket-pantolonla Sneaker
Ceket-pantolon ya da kalem etek gibi klasik giyim parçalarıyla birlikte giyildiğinde, Sneaker stile kesinlikle ‘cool’ bir hava katıyor. Ofiste tercih ettiğiniz giyim tarzı ne kadar ciddi ise Sneaker’larınızla bu havanızı koruyabilirsiniz. Akşam için ise Sneaker’ların yerini yüksek topuklulara bırakabilirsiniz.
Hayır: Kirlenmiş beyaz Sneaker
Beyaz Sneaker’ın en önemli özelliği kıyafetin altında tertemiz görünümüyle stilinizi vurgulaması. Aksi takdirde kıyafetiniz de kirli ayakkabılarınızla birlikte geri plana düşecektir. Bu yüzden ofiste gün boyunca dikkat çekici olmak istiyorsanız, en büyük göreviniz Sneaker’larınızı temiz tutmak olmalı.
Evet: ‘Coulette’ pantolonla Sneaker
Geçtiğimiz iki sezondan b
Victoria Beckham Gucci’nin tüp elbisesiyle, Victoria Beckham Roberto Cavalli’nin desenli elbisesiyle, Victoria Beckham Roland Mouret’nin kum saati formundaki elbisesiyle... Victoria Beckham adını duyduğumuz anda gözümüzün önünden birbirinden farklı moda görüntüleri geçiyor. Tabii, bir yandan da kıskanılası eşi David Beckham ve dört çocukla birlikte genişleyen ailesini de unutmamak lazım. Bu muhteşem kadının ünlü müzik grubu Spice Girls’den itibaren kariyerinde yaşadığı sıçrama, pek çok kişiye nasip olmayacak cinsten. Öyle ki, şu anda 42 yaşında olan bayan Beckham, moda dünyasının önde gelen tasarımcıları arasında sayılıyor. Haydi şimdi hep birlikte, onu zirveye taşıyan moda kariyerinde öne çıkardığı stil kurallarının hangileri olduğuna bir kez daha göz gezdirelim...
1. İçgüdülerine kulak ver…
... ve bunu yaparken de sadece etrafındaki moda bilirkişilerinin katı kurallarını yıkarak yap. Victoria Beckham, “Bir kadını aslında taşıyamayacağını bildiği bir elbisenin içinde görmekten daha kötü bir şey olamaz. Çünkü onun gözlerindeki rahatsızlık her zaman elbisenin önüne geçecektir” derken aslında ne kadar doğru söylüyor. Ve şöyle devam ediyor, “Aynanın karşısına geçtiğinizde
Romantik çiçek desenleri ‘out’... Geçtiğimiz sezon bize romantizmin doruklarını yaşatan çiçek desenleri bu kez karşımıza daha güçlü bir etkiyle çıkıyor. Örneğin, Erdem’in yeni koleksiyonunda kullandığı midi floral elbisenin omuz kesimindeki baştan çıkaran detayları, Vetement’in belirgin silüete sahip olmayan çocuksu tavırlı ama siyah baskın elbisesi, Etro’nun yerleri süpüren ‘vintage’ tarzı uzun tasarımları, bohem stildeki yeni romantikleri günyüzüne çıkarıyor. Kısacası, çiçek ruhunun sezondaki yansıması minik desenler ve ‘cool’ detaylar olarak karşımıza çıkıyor.
Oyunun kuralları değişiyor
Sert hatlı tek omuzlu floral tasarımlar… Bu çiçek bezeli, romantizm yakıtlı trend elbiselerde baştan çıkarıcı bir etki yaratıyor. Bohem bir detay arıyorsanız -yerel havada ama modern detaylara sahip- sezonda Alexa Chung’ın ‘art nouveau’ tarzına göz atabilirsiniz. Onun derli toplu elbisesi mükemmel desen kombinasyonları, asimetrik kenarları ve ‘cut-out’ omuzlarıyla karşı konulmaz bir sanat eserine dönüşüyor adeta.
Bu ismi aklınızda tutun: ‘Mother of Pearl’
Floral desenden vazgeçmeden onu bir doz sofistike dokunuş, biraz da sportif bir detayla sıra dışı bir tasarıma dönüştüren İngiliz
İnanılmaz ama gerçek… Pek çok güzellik günahının sadece evde ya da banyoda gerçekleştiğini düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Çünkü aşağıda yazacaklarımın çoğunu ofis ortamında yapıyoruz üstelik farkında bile olmadan.
Hergün düzenli olarak ofiste çalışıyor olmak tabii ki bir güzellik kürünün yerini asla tutmaz. Ama rutinleriniz size zaman içinde çirkinleştireceğini biliyor musunuz? Günde ortalama 8 saat çalışan ve bu süre içinde kötü alışkanlıklar edinen birinin bu alışkanlıkları yüzünden zamanından önce yaşlanabileceğinden bahsediyorum. İşte, bu yüzden hemen vazgeçmeniz gereken kötü alışkanlıkları sıralamak istiyorum…
1. Saçla oynamak: Uzun telefon görüşmeleri sırasında saçlarıyla oynayan hatta parmağına dolayan hatta stresli ise yiyen kadınlar aramızda dolaşıyor. Saç tellerini koparma alışkanlığı bir süre sonra saç uçlarının kırılmasına ve hatta saç dökülmesine kadar varan olumsuzluklara neden olabiliyor.
2. Başını ellerine yaslayarak oturmak: Hepimiz gün içinde kafamızı bir yerlere yaslama ihtiyacı duyuyoruz. Ama parmakları sürekli yüzünde gezinenlerin sivilcelerinden kurtulmaları mümkün değil. Çünkü parmaklar sayesinde bakterilerin aynı bölgeyi mesken tutmaları hatta
Sonsuza dek jean… Önerdiğim basit birkaç kuralı uyguladığınız takdirde en sevdiğiniz jean pantolonu ya da gömleği uzun yıllar yıpranmadan giyebileceğinizi biliyor musunuz?
Üzerinize mükemmel oturuyor, kalçalarınızı derleyip topluyor üstelik sizi her seferinde “Bugün ne giysem?” derdinden kurtarıyor. Gardıropların joker parçaları jean’ler hayatımızı kurtarıyor. Bir de kendinize en uygun modeli bulduğunuzda ondan gece/gündüz vazgeçmek istemiyorsunuz. Moda dünyasının bu en kişisel parçasını, doğru kullanım ve bakımla yıllarca giyebilirsiniz. İşte, detaylar...
Yıllarca kullanmak istiyorsanız, yıkamayın
‘Jean’imi yıkamadan nasıl kullanabilirim ki?’ sorularını duyar gibiyim. Her giysi çamaşır makinesinde hasar görüyor. Jean pantolonunuzu yıkamadan ne kadar çok giyerseniz, bir süre sonra vücudunuzun formunu aldığını göreceksiniz ve tabii ki yıpranmadığını da... Peki, ya pantolonunuz kirlendiğinde ne yapacaksınız? Yıkamak yerine lekelerden ıslak mendil yardımıyla kurtulmanız mümkün. Ya da sabunladığınız bir mutfak havlusuyla... Jean’inizin gerçekten yıkanması gerektiği durumlarda ise –uzun bir parti gecesinin ardından, yağmura yakalandığınız bir günün sonunda ya da tozlu bir
Birkaç hafta içinde kendimizi güneşin sıcacık kollarına bırakacağız. Ama aynaya baktığınızda şu sıralar pek trend olan ‘bikini sezonu’ tanımı size korkutuyor mu? Korkmanıza gerek yok. Emin olun, sizin gibi yaza girmeden form tutmak isteyen son dakikacıların sayısı hayli fazla. Özellikle karın, bacak ve kalça bölgesinde hızlı sonuçlara ulaşmak için basit egzersizler bulunuyor. Kişisel Spor Danışmanı Çağdaş Cemre Kılıç’tan detayları aldık…
Bacaklar için 3 temel egzersiz
Squat: Ekipman olarak kendi vücut ağırlığınızı kullandığınız bu harekete başlarken ayaklarınızı omuz genişliğinde açın. Başınız dik karşıya bakar pozisyonda olmalı. Karın kaslarınızı ise sıkarak aktif hale getirin. Tıpkı bir sandalyeye oturur gibi sırtınız dik olacak şekilde, kalçanızı geriye doğru atarak dizlerinizin üzerinde eğilin. Hareket sırasında dizleriniz ayaklarınızı geçmemeli, aksi takdirde dizlerinize zarar verebilirsiniz. Aynı hareketi 15 kez tekrarlayın. Bu egzersiz üst bacakları ve karın kaslarını çalıştırıyor.
2- Back lunges: Egzersize başlarken, başınız dik ve bakışlarınız karşıya bakar şekilde olmalı. Bu sırada karın kaslarınızı sıkmayı unutmayın. Şimdi geriye doğru kocaman bir adım atın
Alkali… Beslenme uzmanları, son dönemde pek moda olan alkali beslenmenin vücut için yararlı olduğunu düşünürken, dermatologlar cilt üzerinde pek faydası bulunmadığı görüşünde… Pek çok uzman, cildin hafif asidik olması gerektiğini, asit mantosunun pH derecesinin 5.5 olmasının cildin bariyer fonksiyonları için ideal olduğunu söylüyor. Böylelikle, içerdikleri fazla alkaliyle kozmetik ürünlerin cildin asit mantosuna zarar vermesi önleniyor, nem dengesinin korunması sağlanıyor ve dış etkenlere karşı koruyucu kalkan oluşturuluyor.
Yaşla birlikte alkali derecesi artıyor
İngiltere’de yapılan bir dermatoloji araştırmasında alkali cilde sahip kadınların zaman içinde daha fazla kırışıklığa sahip oldukları ortaya konmuş. Cildin yaşla birlikte alkali derecesi artıyor, bu yüzden de kuruyor, hassaslaşıyor ve kırışıklıklara duyarlı hale geliyor.
Pek çok anti-aging ürünün pH derecesi 3.5 civarında. Bu da onların cildimizden daha asidik olduğu anlamına geliyor. Böylelikle hücre yenilenmesini teşvik ediyorlar ve tenin daha aydınlık olmasına yardımcı oluyorlar. Cildinizin pH seviyesini belirlemek için onunla ilgili tüm detayları bilmeniz gerekiyor: Kuru ve hassas bir cildiniz varsa alkali
Genç görünüyor olabilir, cildinizde tek bir kırışık olmamasıyla övünebilirsiniz. Ancak sararmış ve bakımsız dişlerin sizi yaşlı göstereceğini biliyor musunuz? Ama üzülmeyin, dişleriniz için önereceğim basit ‘anti-aging’ ipuçlarıyla ışıltınızı geri kazanabilirsiniz.
‘Anti-aging’ bakım dendiğinde, neden hepimizin aklına otomatik olarak kaliteli kırışıklık kremleri geliyor? Oysa cildimizin yanı sıra gerçek yaşımızı ele veren pek çok faktör var, örneğin dişlerimiz... Zaman içinde ışıltılarını kaybediyorlar. 40’lı yaşlardan itibaren de genel estetik görünümü bozan dişeti sorunları ortaya çıkmaya başlıyor. Dişlerimizle ilgili yaşadığımız bu problemler olağan ama neyse ki önlemez değil. Peki, neler yapmak gerekiyor? Buyrun...
> Hijyenin hayatımızdaki yeri önemli
İlerleyen yaşla birlikte diş kökünde meydana gelen iltihaplanma dolayısıyla ağız içinde bakterilerin oluşmasına neden olan periodontal inflamasyon, çürükten daha tehlikeli bir hal alıyor. Bu rahatsızlık önce diş yüzeyinde görülen sararmayla kendini belli ediyor. İleri safhada ise diş köklerine kadar ulaşabiliyor. Sağlıklı dişlere sahip olmak için temel olarak sabah-akşam dişleri fırçalamak arada da antibakteriyel ağız