Genç görünüyor olabilir, cildinizde tek bir kırışık olmamasıyla övünebilirsiniz. Ancak sararmış ve bakımsız dişlerin sizi yaşlı göstereceğini biliyor musunuz? Ama üzülmeyin, dişleriniz için önereceğim basit ‘anti-aging’ ipuçlarıyla ışıltınızı geri kazanabilirsiniz.
‘Anti-aging’ bakım dendiğinde, neden hepimizin aklına otomatik olarak kaliteli kırışıklık kremleri geliyor? Oysa cildimizin yanı sıra gerçek yaşımızı ele veren pek çok faktör var, örneğin dişlerimiz... Zaman içinde ışıltılarını kaybediyorlar. 40’lı yaşlardan itibaren de genel estetik görünümü bozan dişeti sorunları ortaya çıkmaya başlıyor. Dişlerimizle ilgili yaşadığımız bu problemler olağan ama neyse ki önlemez değil. Peki, neler yapmak gerekiyor? Buyrun...
> Hijyenin hayatımızdaki yeri önemli
İlerleyen yaşla birlikte diş kökünde meydana gelen iltihaplanma dolayısıyla ağız içinde bakterilerin oluşmasına neden olan periodontal inflamasyon, çürükten daha tehlikeli bir hal alıyor. Bu rahatsızlık önce diş yüzeyinde görülen sararmayla kendini belli ediyor. İleri safhada ise diş köklerine kadar ulaşabiliyor. Sağlıklı dişlere sahip olmak için temel olarak sabah-akşam dişleri fırçalamak arada da antibakteriyel ağız sularıyla durulamak gerekiyor. Tabii ki, diş doktorunu da düzenli olarak ziyaret etmek önem taşıyor. Çünkü periodontal inflamasyon denen diş rahatsızlığı ağrısız başlıyor, fark edilmeden hızlıca ilerliyor. Sigara içmenin de diş taşına neden olduğunu, diştaşlarının da bakteriler için mükemmel birer yuva olduğunu hatırlatmakta fayda var.
> Doğru diş fırçalama tekniği
Yaşla birlikte dişeti dokusu da geri çekilmeye başlıyor. Çocukluktan itibaren yanlış uyguladığımız bakım teknikleri diş hastalıklarına yol açabiliyor. Peki, biz diş fırçalamayı nasıl öğrendik: Dairesel hareketler eşliğinde dişleri adeta ovarak... Oysa fırçanın dairesel hareketiyle bakteriler ve diş plakaları temizlenmiyor, aksine diş eti yönüne doğru itilmiş oluyor. Diş fırçanızı dişler üzerinde baskı uygulamadan ‘süpürme’ tekniğiyle hareket ettirmeniz gerekiyor. Bu sırada fırçayı diş etlerinizden dişlerine doğru hafif eğimli tutarsanız, diş temizliğini daha rahat yapabildiğinizi göreceksiniz.
> Sakız çiğnemek serbest!
20’li yaşlarda kulaktan dolma duyduğumuz ama stres ve menopoz dönemiyle birlikte hayatımıza giren ağız kuruluğu, tükürük salgısının daha az üretilmeye başlanmasıyla birlikte ortaya çıkıyor. Ortaya çıktığında da uzun vadede konuşma bozukluğundan ağız florasının dengesinin bozulmasına kadar pek çok soruna yol açabiliyor. Böylelikle hastalığa neden olabilecek mikropların diş eti ve diş mineleri aracılığıyla vücudumuza girmesi kolaylaşıyor. Peki ne yapmalı? Uzmanlar, ağız içini sürekli nemli tutmak için bol bol su içmek ve sakız çiğnemek gerektiğini belirtiyor. Böylelikle tükürük salgılama artıyor ve bakteri ve asitler ağızdan rahatlıkla atılarak dişlerin sağlığına da katkı sağlanıyor.
> Doğru besienme ilk kural
Besin maddelerindeki eksiklik, özellikle de kalsiyum eksikliği dişlerde zaman içinde dökülmeye kadar varan sorunlara yol açabiliyor. Bu yüzden öncelikle kalsiyum açısından zengin beslenmenin dişleri ve kemikleri güçlendirici etkisi bulunduğunu unutmayın. Kalsiyum peynir, susam, yer fıstığı ve mayada var ama daha çok işlenmemiş doğal besinlerde, sebzelerde ve tahıllı ekmeklerde bulabilirsiniz. Bu besinleri iyice çiğneyerek sindirmek gerekiyor, Böylelikle dişlere de bir nevi egzersiz yaptırmış ve tükürük salgılamayı da harekete geçirmiş olursunuz.
> Asitli besinler en büyük düşman
Şekerleme, çikolata ve benzer tatlı atıştırmalıkları kim sevmez? Ama bu tarz tüketim malzemelerinin tümü asit içeriyor tıpkı kivi, elma ya da şarap gibi… Asitler minerallere saldırıyor ve diş minelerine zarar veriyor. Bu durumda yapılması gereken, daha az şekerleme yemek ve asit içerikli besinlerden uzak durmak…
> Bembeyaz dişlerle büyüleyin
Dişlerin zaman içinde sararmasını önlemek için son dönemde pek çok yöntem geliştirildi. Bunlardan biri, diş ojesi olarak bilinen farklı markadaki boyayıcı ürünlerin diş yüzeyine uygulanması. Ayrıca beyazlatıcı diş macunları da bir çözüm. Beyazlatıcılar, dişlerin yüzeyinde bulunan lekeleri içlerindeki aşındırıcı partiküller ile temizleyerek dişlerin doğal rengine dönmesini; daha temiz ve beyaz görünmelerini sağlıyor. Ancak bu diş macunlarının kullanılması ile dişlerde sadece yarım ton kadar beyazlama sağlanabiliyor.