Öğrenci, avukat, gazeteci ya da oyuncu… Dünya üzerinde pek çok insanın vücudunda küçük ya da büyük, bir ya da birden fazla dövmesi mutlaka var. Omuzda, dekoltede ya da sırtta hayat boyu bizimle olacak dövmelerin de bakıma ihtiyacı var. Özellikle de yaz aylarında… Her daim renkli ve canlı görünmeleri için neler yapmak gerektiğini biliyor musunuz?
İyileşene kadar bekleyin
Dövme yaptırdıktan sonra ilk iki hafta uygulamanız gereken hijyen kuralları oldukça önemli. Sonuçta dövme, cildin üst yüzeyinde meydana gelen bir yaralanma. Bölgenin sık sık temizlenmesi ancak suyla fazla temas etmemesi gerekiyor. Özellikle doğrudan güneş ışınları maruz kalmamasına özen gösterin. Yaranın kabuklanmasına olanak sağlanması şart. Tabii kabukları da kesinlikle koparmayın, diyor uzmanlar.
Doğru bakım uygulayın
Dövme yaptırdıktan sonraki iyileşme sürecinde bölgeye günde üç ya da dört kez uygun bakım ürünü uygulayın. Ürünün cildin pH dengesine uygun olması önem taşıyor. Ve tabii ki yaranın günlük nemlenme oranı da önemli. Yaranın iyileşmesinde cildin hızlıca emdiği, nefes almasına izin veren, yağlı bakım ürünleri etkili.
Güneşten sakının
Uzmanlar göre göre dövmenin en büyük düşmanı güneş.
Yaz ve güneşe varım ama bu yaz etrafta yine sadece trend olduğu için giyilecek pek çok zevksiz giysi olacağını biliyorum. Benim gözümü tırmalayan ve gardırobumda asla olmasını istemediğim yaz mevsiminin 5 moda parçasını seçtim…
1. Dar jean şort: Sadece iç ceplerini ortaya sererek göz zevkimi bozmakla kalmayan aynı zamanda oldukça dar olmaları nedeniyle giyeni de rahatsız eden daracık jean şortlar bu yaz yine moda. Ama sadece Chanel Iman gibi kusursuz vücutlu top modellerde güzel görünüyor. Vücuduna güvenenler, hodri meydan. Ama göbekleri açıkta bırakan kısa üstlerle kombinlememek kaydıyla... Bence bu bu şortlara şehirde giyilebilecek en iyi alternatif bermudalar olacaktır.
2. Transparan sutyen askıları: Maalesef hemcinslerimde beni üzen detaylardan biri de kıyafetlerden görünen transparan sutyen askıları. Sırt dekolteli ya da omuzları açıkta bırakan üstleri lütfen straples sutyenlerle kullanın. Çünkü bu askılar gerçekten çok ucuz görünüyor.
3. Göbeği açıkta bırakan üstler: Belki uzun bir aradan sonra yeniden modacıların gözdesi olan göbeği açıkta bırakan kısa üstlere sevinmemiz gerekiyor. Ancak bu trendi takip edenlerin de birtakım kurallara uyması şart. Öncelikle
Yemek yerken ağız şapırdatmak kimsenin hoşlandığı bir durum değil. Özellikle karşınızda yapılıyorsa… Ancak bu haberi okuduktan sonra konuşla ilgili tüm önyargılarınız değişebilir. Çünkü yapılan araştırmalar ağzınızı şapırdatarak yemek yemenin kilo vermeye yardımcı olduğunu ortaya koyuyor. Nasıl mı?
Sofra adabına göre ağız şapırdatmak çok ayıp. Ancak, Brigham Young Üniversitesi Colorado State Üniversitesi’nde bilim adamlarının yaptığı araştırmalara göre bu nahoş gürültünün kilo vermede yardımcı olduğu saptanmış. Çünkü, ağız şapırdatanların daha az yemek yediği ortaya çıkmış.
‘Crunch’ etkisi
Araştırmalara göre yemek sırasında kişinin kendi çıkardığı gürültü çevredeki gürültüyü geri plana itiyor. Kişi bu gürültüyü akustik olarak ne kadar ciddiye alırsa, daha az yemek yiyor. Bu da ‘crunch’ etkisi olarak adlandırılıyor. Araştırma sırasında bilim adamları simit yemelerini istedikleri iki farklı grup oluşturmuş. Bir grubun üyelerine yeme sırasında yüksek volümlü müzik dinletilmiş, diğer grup üyeleri ise müzikle birlikte kendi ağız şapırtıları ve gevrek simidin çıtırtısı eşlik etmiş. Sonuç olarak, yüksek müzik eşliğindeler 4 adet simit yerken, kendi yeme seslerini duyabilen
Buz küpleriyle şok kürleri, çay maskeleri, pahalı göz kremleri… Tüm bunların dışında göz çevresindeki istenmeyen şişkinliklere karşı muzicevi bir besinden bahsetsem… Bal, sadece mükemmel bir yiyecek değil aynı zamanda cilt bakımı endüstrisinin son yıllardaki gözde içeriklerinden biri. Ve şişmiş göz çevresi için bire bir etkisiyle öne çıkıyor.
Gözün altındaki koyuluklar sadece bir gece uykusuz kaldığınız için öyle birden bire ortaya çıkmıyor. İnce damarlar ve lenf bezleri yoğun olarak bu bölgede toplanmıştır. Tam da bu bölgede cildin özellikle çok ince oluşu dolayısıyla kılcal damarların yüzeydeki görünümü daha belirgindir. Göz altı halkalarının varlığı oldukça normal ama bazı kişilerde genetik özelliklerden dolayı daha fazla göze çarpmaktadır. Uyku, yanlış ve az beslenme ya da vücudun nemsiz kalması gibi dış etkenler dolayısıyla daha görünür olabilir. Aslına bakarsanız, koyu göz halkalarından tamamen kurtulmak söz konusu değil ama uygun ürünlerle önemli ölçüde hafifletmek mümkün.
Cilt için önemli bir nem deposu
Bal... Tabii ki, markette satılanlarından ziyade içerdiği aminoasitlerin ve minerallerin yoğun olduğu doğal haliyle cilt bakımının en önemli jokeri. İçeriğindeki
Eğer “yaz geldi, hala kilo vermedim” diyorsanız, ‘1 haftada 10 kilo nasıl verilir’ diyetleri okumayı bırakıp teknolojinin nimetlerinden faydalanmanın tam sırası. Bu sezonun en gelişmiş ve en ileri teknolojilerini merak ediyor musunuz? O zaman Bioritm Güzellik Merkezi’nden Dr. Ayşegül Demirağ’dan 1 ayda 2 bedene kadar incelten 3’lü kombinasyonun sırlarını öğrenmeye ne dersiniz?
33 dakikalık güzellik yolculuğu
Biofit uygulamasında tıpkı solaryum yatağına benzer bir yatakta vücudunuza streç film sarılı bir şekilde yatıyorsunuz. Bu sırada ışıklar belli bir senkronda yanıp sönerken aynı zamanda renk değiştiriyor ve siz de nefes alış verişlerinizle bu ritme ayak uyduruyorsunuz. Dr. Ayşegül Demirağ, “Bu uygulamada kendinizi işi hissetmenin yolu doğru nefes almaktan geçiyor’ diyor. İşte, 33 dakikalık güzellik yolculuğunuz başladı. Vücut da terlememeye başlayarak toksinlerden arınıyor, bu da incelmenin önemle adımlarından biri. Biofit uygulaması toksinleri elimine ederken, dokularınızın da kalitesinin artmasına yardımcı oluyor. Böylelikle sıkı ve dinç bir vücuda kavuşmanıza yardım ediyor. Seans sonrasında aldığınız duşun ardından kendinizi hafiflemiş, rahatlamış en önemlisi zinde
Onu, çantalarında kullandığı Hz. Fatma’nın eli ve uğuruna inandığı göz sembolleriyle tanıdık. İsmini Farsça ‘güneş’ ten alan Mehry Mu markasının yaratıcısı Güneş Mutlu ile hem ilginç hikayesinden hem de yeni sezon tasarımlarından konuştuk...
- Mehry Mu'nun doğuş hikayesini anlatır mısınız?
İlhamını Doğu’dan alıp bununla sınırlı kalmayan her türlü tutku ve estetik oluşumu tasarımlarına yansıtan Mehry Mu’nun yolculuğu, 2009 yılında kendi internet sitemde satacak istediğim gibi bir çanta bulamayınca başladı. Fatma’nın eli, nazar gözü gibi Doğu sembollerinin olduğu metal plakalar, Mehry Mu çantalarının en önemli detayları olarak ön plana çıktılar. Çok butik başlayan bu macera, yoğun ilgi ile ciddi bir iş haline dönüştü ve bugünlere geldik.
- Çanta tasarlamanızın özel bir nedeni var mı?
Bana göre bir mücevher bir de çanta, bağ kurulabilen önemli eşyalar. Çantanızda bütün gününüzü taşırsınız ve de uzantınız haline gelir. Bizim çok müşterimiz ‘çantalarınızı çok seviyoruz ama sizin yüzünüzden başka çantalarımızı kullanamaz olduk’ diyor. Zaten Mehry Mu’da önem verdiğim nokta tam da bu: Önünüze geçmeyecek, sizinle bütün olup gerçekten işinize yarayan ve hoşunuza giden çantalar
Instagram dünyasının yeni trendi, makyaj dünyasında yepyeni bir dönemin de habercisi… Cilt tonunu renklerle düzeltmeye yönelik bu trendin adı da ‘colour correcting… Yakın zamana kadar Kim Kardashian sayesinde çığır açan ‘contouring’in de şimdilerde pabucunu dama atan bu makyaj trendi, aslında temel prensipleriyle çok da yeni sayılmaz. Ama instagram fenomenlerinin uygulamalı anlatımlarıyla pek çok kadının yeniden gözdesi olmayı başardı.
‘Colour correcting’ uygulamasında iki malzeme öne çıkıyor, concealer yani kapatıcı ve fondöten… Tabii ki, uygulamada doğru renklendirme tekniği öne çıkıyor. Tekniğin ana renkleri olan yeşil, eflatun ve diğer tonların ne için kullanıldıklarına gelince…
Yeşil kapatıcı: Biraz renk bilgisi zarar vermez. Yeşil kapatıcı, ciltte özellikle burun çevresindeki kızarıklıkların kapatılmasında önemli rol oynuyor.
Sarı kapatıcı: Cilt yüzeyindeki küçük siyah noktaların, ince kılcal damarların ve göz altı halkalarının kamufle edilmesinde ideal. Cilt sonrasında dengeli ve eşit bir renk tonuna sahip oluyor.
Şeftali tonlarında kapatıcı: Göz altlarındaki koyu halkala veda etme zamanı! Şeftali tonlarındaki kapatıcı, mavi rengi nötralize ediyor, böylelikle
Dünyanın önemli lüks markalarından biri olan Balmain’in kreatif direktörü Olivier Rousteing, markanın yaz 2016 kampanyası için sıra dışı bir projeye imza attı: 90’ların üç süper modeli Claudia Schiffer, Naomi Campbell ve Cindy Crawford’un bir arada modellik yaptığı yaz kampanyasıyla dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.
Balmain’den nostaljik bir çalışma
Markanın beyni Olivier Rousteing, moda dünyasının da fenomen isimlerinden biri sayılıyor. Daha önce de Balmain’in H&M için hazırladığı koleksiyonla geniş kitleleri ayağa kaldırmış, koleksiyon satıya sunulduğu andan itibaren tüm dünyadaki H&M mağazalarından saatler içinde ürünler tükenmişti.
Markası adına hazırladığı zekice pr stratejileriyle tanınan Fransız tasarımcı, Balmain’in yaz kampanya yüzleriyle yine tüm dünyanın gözünü üzerlerine çevireceği bir çalışma hazırladı. Tabii ki New York’ta ünlü fotoğrafçı Steven Klein’in ölümsüzleştirdiği kampanya fotoğraflarının ‘yıkılıyor’ olduğunu hatırlatmaya gerek yok. 90’lı yılların vazgeçilmez üçlüsü, moda dünyasında ‘süper model’ tanımıyla özdeşleyen Claudia Schiffer (45), Naomi Campbell (45) und Cindy Crawford (49) da, markanın ikonik koleksiyonu için çekilen siyah-beyaz