Sabah alarmı duymayıp uyuyakalanlar için hızlıca ne giyeceğine kadar vermek hiç kolay değil. Ama çözümsüz de değil… Gardırobunuzdaki sadece birkaç temel parça yardımıyla 3 dakika içinde giyinip evden çıkmaya hazır olabilirsiniz. Nasıl mı? Aşağıdaki 7 ipucunu takip edererek…
1. Deri pantolonu tişörtle kombine edin
Çalışan pek çok kadınun gardırobunda gerçek deri ya da deri görünümlü bir pantolonu hiç değilse taytı mutlaka vardır. Omuzları açık bir bluz veya beyaz bir tişört kombinasyonuyla trendi bir görünüm yakalamak hiç de zor değil.
2. Blazer ceket her daim kurtarıcı
Üzerinize iyi oturan sade bir blazer ceketle stilinizde neler yaratacağınıza siz bile inanamazsınız. Gardıropların her daim vazgeçilmeziyle sezonun trendi marin etkisini denemeye ne dersiniz? Jean pantolon ve beyaz tişörtün üzerine lacivert bir kruvaze ceketla güne hazırsınız… Not: Jean pantolon yerine dantelli romantik bir mini etek de iyi bir fikir olabilir.
3. Tulumlar geri döndü
En hızlı ve efektif bir son dakika stili için tek parçanın gücüne inanamazsınız. Jean ya da ince kumaştan tulumlar Pratik oluşlarıyla da sezonda gardıropların baş elemanı olmayı hak ediyor. Jean tulumunuzu ofis tarzına
Yaz yaklaşırken biz kadınların en büyük kabuslarından biri bikini ve mayo alışverişi… Kendinizi bikini ve mayonuzla kusursuz hissetmenizi sağlayacak ipuçlarını adını taşıyan koleksiyonu ile yeni sezonda Vakko ve Vakkorrama’larda olacak Cihan Nacar anlatıyor.
- Bu yıl moda dünyasında öne çıkan detaylar neler, bunlar sizin tasarımlarınızı nasıl etkiledi?
Her sezon olduğu gibi bu sezon da sürprizlerle dolu. Soft ve sönük renkler yerini canlı ve parlak renklere bıraktı. Minimalist desenlerin yerini maksimalist desenler aldı. Bu yıl moda dünyasında beni en çok etkileyen kumaş kalitelerindeki yenilikler oldu. Artık 2 dakikada kuruyabilen, kadife efektli, içeriğinde doğal lifler bulunan ya da deri görünümlü mayo kumaşları kullanılıyor. Ben de her yıl bu yenilikleri koleksiyonuma adapte ediyorum.
- Yeni sezondaki 'PopCore' koleksiyonundan bahseder misiniz?
‘PopCore’ özgüvenli ve enerjik bir kadını temsil ediyor. Canlı renkler ve bu renklerle oluşturulmuş desenler koleksiyonumda oldukça ön planda. Formlar ise alışılageşmiş mayo/bikini formlarının dışında. Toplam 35 parçadan oluşan ‘PopCore’ kadının en özgür ve özgün halini yansıtan detaylarla dolu.
- Koleksiyonda plaj kıyafeti olarak hangi
Çay bardağından çöpe… Pek çok kişi kullandıkları sallama çay poşetini hemen çöpe atmayı tercih ediyor. Aslında bunun büyük bir yanlış olduğun bilmiyorlar tabii. Onun gibi mutfakta çöp olarak nitelendireceğimiz ama aslında işimize yarayabilecek birkaç malzeme daha var. Güzel olmak için pahalı kozmetik ürünlerine ihtiyacı olduğunu düşünenlere duyrulur! İşte, kesinlikle atılmaması gereken mutfaktaki beş malzeme…
1. Kullanılmış çay poşetleri:
Küçük yaralanmalar, güneş yanıkları, böcek sokmaları ve şişliklerde kullandığınız çay poşetinin mucizevi bir etkisi olduğunu biliyor musunuz? Yaranın üzerine ıslattığınız papatya ya da siyah çay poşetini yerleştirin, antibakteriyel, iyileştirici ve yatıştırıcı etkisinden yararlanın. Çay poşeti ayrıca göz altlarındaki şişlikler için de bire bir. İki adet kullanılmış çay poşetini birkaç saat buzdolabında beklettikten sonra göz maskesi olarak kullanabilirsiniz. Böcek ısırıklarına karşı da aynı yöntemi kullanabilirsiniz. Kimyasal böcek spreyleri ve kokulu böceksavar mumlar yerine sinek ve böcek ısırıklıklarının neden olduğu kaşıntılar için ideal.
2. Patates dilimleri:
Sebze ve meyve çeşitleri arasında, kabuğundaki vitamin ve minerallerle
Havalar giderek ısınıyor. Termometrenin ısısı arttıkça cildimiz, saçımız ve vücudumuz için aldığımız önlemleri de artırmak gerekiyor. Güneşin yaz boyunca verdiği hasarları en aza indirebilirsiniz. Bitki Bilim ve Güzellik Uzmanı Suna Dumankaya’nın evde rahatlıkla hazırlayabileceğiniz doğal ve pratik güneş yağı ve krem reçeteleriyle artık güneşten korkmanıza gerek yok... Hazırlayacağınız bu tarifleri güneşe çıkmadan 30 dakika önce sürün ve her ıslandığınız andan sonra tekrar uygulamayı unutmayın.
Havuçlu bronzlaştırıcı güneş yağı:
NOT: Bu işlemi daha hızlı yapmak isterseniz, hazırladığınız karışımı benmari usulü ısıtarak kavanoz içindeki malzemelerin birbirleriyle özdeşleşmesini sağlayabilir, süzerek kullanabilirsiniz. Ürünün koruyu etkisini artırmak istiyorsanız, 1 çay kaşığı pirinç nişastası (ya da 1 tatlı kaşığı bebek pudrası da olabilir) yağın içine koyup yağı kullanabilirsiniz. Bu şekilde 20 faktörlü bir güneş koruyucu elde etmiş olursunuz.
Doğal güneş sütü
Malzemeler: 300 gr süt, 1 tutam aynı sefa, 1 çorba kaşığı aloe vera yağı, 1 tatlı kaşığı fındık yağı, 1 tatlı kaşığı nane yağı…
Hazırlanışı: Sütü kaynatın, aynı sefa çiçeğini koyun, soğuyana kadar bekledikten
Baharın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz zengin meyve çeşitliliği... Hem gözümüzü hem de damaklarımızı şenlendiriyorlar. Ama dikkat! Pek çoğunun içerdiği şeker oranı, vücudumuzda yağ olarak depolanıyor. Tam da yaza girmeye hazırlanırken, bunu istemeyiz değil mi? O zaman hangi meyvelerden mümkünse uzak durmamız ve hangilerini tercih etmemiz gerektiğini öğrenme zamanı...
Yüksek şeker içeren meyveler
Üzüm: Kırmızı ya da beyaz... Üzüm yaz mevsiminin en çok sevilen meyveleri arasında. Bu meyveyi buzdolabından çıkarıp taze taze yemenin tadı bir başka oluyor. Ama dikkat! Fazla üzüm tüketmeyi önermiyor uzmanlar. Çünkü 100 gr üzümün içerdiği şeker oranı 16 gr, benden söylemesi...
İncir: İncir içerdiği kalsiyum, fosfor ve demir ile en sağlıklı meyvelerden biri. Üstelik kalorisi az. Ama yine de bu leziz meyvenin 100 gr’ı 16 gr şeker ihtiva ediyor. Bu yüzden incir yerken ölçülü olmakta fayda var.
Mango: İşte bir yaz meyvesi daha... Ancak barındırdığı şeker miktarı o kadar çok ki... Olgun bir mango yaklaşık 25 gr şeker içeriyor. Bu da yenilen her 100 gr meyvede ortalama 12 gr şeker demek.
Kiraz: Onlara şekerleme gibi davranmamız boyuna değil. Çünkü 100 gr tatlı kiraz,
Can Aydoğmuş, çocuk yaşında mistisizme olan ilgisinden dolayı ailesinin de desteğiyle psikoloji ve sosyoloji eğitimi aldı. 7 yaşındayken ilk meditasyonunu yaptı, 9 yaşında insanlara rehberlik etmeye başladı. Spiritüel ve kişisel gelişim alanlarında uzmanlaştı. Ailesini kaybettiğinde bu alanda kazandığı deneyimler hayata tutunmasına yardımcı oldu. ‘Aşka Yürü, Evliyalar ve Yücelerle Yaşamak’ kitabının yazarı Can Aydoğmuş’un öğretmen grup liderliği yaptığı 30 Mayıs’ta Brezilya’ya düzenlenen dünyaca ünlü transmedyum ‘John of God’ organizasyonu öncesinde konuştuk.
Enerjisel, spiritüel konular ve meditasyonu içeren bir kişisel gelişim alanında ilgileniyorum. 6-7 yaşımdan bu yana meditasyon yapıyorum. Çocukluğumda çok değişik deneyimler yaşadım. İngiltere’de okudum, buradayken meraklı olmam ve yaşadığım ciddi deneyimler sonrasında ailemin de desteğiyle feng shui ve meditasyon eğitimleri aldım. Annemin ve bir süre sonra babamın vefat etmesi, benim hayatımda ciddi açılımlara neden oldu. Yaşadığım acıları meditasyona ve aydınlanmaya tutunarak hafiflettim. Bugüne dek pek çok eğitim aldım, evim sertifikalarla dolu ama bildiğim tek bir şey var, o da hiçbir şey bilmediğim... Aldığım
Onlar her zaman formdalar... Hayranlıkla izlediğimiz Hollywood kadınları yaz/kış kusursuz vücutlarıyla kıskandırıyor. Tabii ki mükemmel görünmek adına hayatlarının ne kadar zor olduğunu tahmin edebilirsiniz. Peki, Cameron Diaz’dan Keira Knightley’a, Jennifer Aniston’a kadar bu güzel kadınların nelerden vazgeçtiklerini ve hangi alışkanlıklarını azalttıklarını bilmek ister misiniz?
Atıştırmalık olarak bademi seçin:
Badem Hollywood kadınlarının en önemli atıştırmalıklarından biri. Tabii ki, sınırlı sayıda. Uzmanlar badem tüketiminin günde bir avucu geçmemesi gerektiğini belirtiyor. Jennifer Aniston ara öğünde bademle birlikte elma yemeyi tercih ederken, Kate Hudson yanına pirinç krakeri ekliyor. Sonuçta badem içeriğindeki lifler, vitaminler ve doymamış yağ asitleriyle spor sonrası hızlı enerji gereksinimini karşılıyor.
Kendinizi bitter çikolatayla şımartın: Pek çok diyette haftanın bir günü istediğinizi yemeyi serbest bırakıyor. Bazıları da bu ‘serbest günü’ haftanın her gününe yaymayı uygun görüyor. Örneğin, çikolatanın gerçek bir süper besin olduğunu söyleyen Cameron Diaz, her gün küçük bir parça çikolata yemeden duramayanlardan ama bir farkla, onun tercihi yüzde 60’
Yaz tatilleri henüz tam kapasite başlamamış olsa da güneş şehirde kendini iyiden iyiye hissettirmeye başladı. Sıcaklarla başa çıkmaya çalışırken bir yandan da cildimizi güneşin zararlarından korumamız gerektiğini bir kez daha hazırlatmakta fayda var. Peki, gün içinde güneşe karşı nasıl önlem alacağız? İşe giderken ya da café’de otururken güneş kremi sürmeli miyiz? İşte, uzmanların bu konudaki uyarıları…
İster işe giderken yolda, isterseniz hafta sonu şehirde… Yaz artık şehirde. Güneş koruması da uzun zamandır sadece yaz tatiliyle birlikte anılmıyor. Çünkü cildimiz plajda güneşlenirken ya da şehirde tur atarken güneşin zararlı ışınları altında. Bu yüzden vücudumuzun güneşe maruz kalan her bölgesini korumamız gerekiyor. Uzmanlar, “Saat 07.00’de yola çıkmış olsanız bile, akşamüstü saat 18.00’e kadar size güneşten koruyacak olan en az 30 SPF’li güneş koruyucunuzu sürmüş olmanız gerekiyor” diyor.
Dışarı çıkarken güneş ürünü sürün
Peki, sadece sabah bir kez kullandığımız güneş koruyucunun etkisi tüm gün sürüyor mu? Tabii ki, hayır. Eğer öğle paydosunu dışarıda geçiriyorsanız, mutlaka kreminizi yenilemelisiniz. Çünkü cilt ürünü emiyor ya da kıyafetlerinize sürtünüyor,