Güçlü kadını sıra dışı tasarımlarla buluşturan Raisa Vanessa, yeni koleksiyonunda, New York’un unutulmaz gece kulübü Studio 54’den esinlenerek, dönemi modern vizyonuyla yorumluyor. Studio 54'ün bir numaralı stil ikonu olan, 70’li yıllara damga vuran Bianca Jagger’ın lüks yaşantısından esinlenerek dönem kadınının anlatıldığı koleksiyon, abartılı haz, lükse karşı olan bağımlılığın etik ve kültürel bakımından getirdiği çöküşe göndermeler yapıyor. Koleksiyonun detaylarını başarılı tasarımcı kardeşlerle konuştuk…
- Kadınların özgürce giyinebildiği, ‘kim ne der…’ algısından uzak olduğu yıllar, 70'ler. Siz bu ruhu koleksiyonunuzda nasıl anlatıyorsunuz?
Koleksiyonun ismi ‘Modern Decadence’; Decadence, Türkçe ‘çöküş’ demek. Abartılı haz ve lükse karşı olan bağımlığlığın, etik ve kültürel bakımından getirdiği çöküşü temsil ediyor. Sınırsız lükse olan düşkünlük ve bağımlılık toplumda bu yaşam tarzını onaylamayanlar tarafından geleneksel değerlerinden vazgeçiş olarak tanımlanıyor. ‘Studio 54’, gece hayatında kişilerin kendilerini tamamen vurdumduymaz bir şekilde dünyevi tutku ve hazlara bırakabildikleri bir alan yaratıyordu. RaisaVanessa Modern Decadence koleksiyonunda, Studio 54 döneminden
Mutlu olmanın yolları neler? Nasıl mutlu olacağız? Modern toplumların son yıllarda ihtiyacı olan, işte bu soruların yanıtları... Bu yıl 8 Mart’ta 5. kez düzenlenen ‘Mutlu İnsan Zihin Ruh ve Beden Festivali’ de bu tüm bu sorulara cevap bulmaya yardımcı olmayı amaçlıyor. Sağlıklı yaşam, kişisel gelişim, psikoloji, tıp, nörobilim gibi zihin, ruh ve beden sağlığı ile ilgili alanlarda Türkiye’nin önde gelen 70 uzmanının, 77 ayrı etkinlikte bir araya geldiği festivalin detaylarını ‘Mutlu İnsan Platformunun Kurucusu Gülferi Yıldırım veriyor.
- Zihnen, ruhen ve bedenen nasıl sağlıklı ve mutlu olabiliriz?
Zihin, ruh ve beden... Üçlü bir dişli gibi birbiriyle bağlantılı. Birinde denge bozuldu mu diğerleri de sıkıntı çekiyor. Birini iyileştirmeye başladınız mı diğerlerine de sirayet ediyor. Hayatımızı, tüm seçimlerimizi ve deneyimlerimizi duygularımız, düşüncelerimiz ve davranışlarımız şekillendiriyor ve tüm bunların ana komuta merkezi de beynimiz. İlk adımın ben her zaman beden olduğunu düşünüyorum, çünkü hükmetmek kolay. Egzersiz, beslenme şekli ve uyku düzeni hem tüm bedensel fonksiyonlarınızın hem de beyninizin kimyasını doğrudan etkiliyor.
Zihin tarafında ise ben insanları mutlu ve
Yıllar önce hayatımıza giren ve yanlış nefes almanın aslında pek çok hastalığında habercisi olduğunu belirten Nefes Koçluğu Federasyonu Kurucu Başkanı Nevşah Fidan Karamehmet, son olarak Nefes Koçluğu’nun yakın gelecekte önemli meslekler arasında yer alacağını belirtiyor. Bu konuyla ilgili hem ülkemizde hem de yurt dışında önemli adımlar atan Fidan, Nefes Koçluğu’nun akademik eğitimlerle ilgili detayları verdi…
- Siz yıllarca bize nefes almanın aslında bildiğimiz anlamda bir eylem olmadığını, üstelik çoğumuzun da doğru nefes almadığını anlattınız? Doğru nefes almanın kuralları nedir?
Yanlış nefesi mekanik seviyede anlatmak imkansızdır. Nefes derin, sığ, hızlı, yavaş, burundan, ağızdan, mekanik seviyede ne yaptığınızdan bağımsız olarak solunum kimyasal ekseninizi bozuyor veya dengeliyor olabilir. Bir alışkanlık olarak öğrendiğiniz sürekli devam ettirdiğiniz nefes şekilleri yanlıştır ki bunların davranış bilimi temelleriyle analiz edilmesi, tetikleyicilerinin tespit edilmesi, tek tek üzerinde çalışılması gerekir. Sığ nefes almalıyız diyen de derin almalıyız diyen de yanlış, diyafram nefesi doğrudur diyen de yanlış. Doğru nefesin mekanik seviyede ne yaptığınızla ilgisi yoktur.
Ünlü saç tasarımcısı Şenol Zeytinoğlu, 2019 yazında biz kadınlara birbirinden yaratıcı saç önerileri sunuyor. Bu yaz sıra dışı saç modellerinin dikkat çektiğini belirten Zeytinoğlu, yaz mevsiminde özellikle çikolata kahvelerinden gri baleyajlara kadar cesur renk tonlarının öne çıktığını belirtiyor.
- Platinden sıkıldınız mı?: Artık platin tonlarından sıkıldığınızı düşünüyorsanız, ama bir yandan da sizi tanımlayan bu renk tonundan ayrılmaya henüz hazır değilseniz, o zaman önerim beyaza yakın sarı gölgelerle iddianızı bir adım öteye taşımanız. Güneşin açtığı doğal tonlar ve bebe sarısı olarak adlandırılan tonda atılan doğal çizgilerle nasıl farklı görüneceğinize siz de inanamayacaksınız.
- Spice Girls geri döndü: 2019 yazında saçlarda renk yelpazesi oldukça geniş. Ama genel hatlarıyla bakıldığında bir Spice Girls karmasından söz edebiliriz: Ünlü tasarımcı Victoria Beckham’ın kullananlara gotik bir hava kazandıran egzotik siyah tonları, grup üyelerinden Emma Bunton’ın parlak platin sarısı ve yine grubun üyesi Geri Halliwell’ın ateş kızılı... Üçü de trendi yakalayan tonlar. Bu yıl, doğal kızıl tonlarının yanı sıra zencefil kızılının da yükselişte olduğunu belirtelim.
- Bu trend
Sultan II. Abdülhamit’in torunu Ayşe Adile Nami Osmanoğlu Tars, 8-28 Şubat’ta uluslararası çağdaş sanat galerisi Gama Art Gallery’de görücüye çıkacak ‘Gördüğüm Gibi /Comme Je Vois’ adlı sergisinde, 15 parçalık koleksiyonunu sergiliyor. Koleksiyonda sanatçının Fransa’da yaşayan dört yaşındaki torunu geleceğin minik ressamı Anna Su’nun da çalışmaları yer alıyor.
Bugüne dek Türkiye'nin tanıtımı ile ilgili konularda çaba sarf ederek birçok sanatsal projeye imza attı. 1997 yılında Sultan 2. Abdülhamit Han'ın mühürlerinin Paris'ten alınarak İstanbul'da Topkapı Sarayı Müzesi’ne getirilmesinde rol oynadı. 1999 yılında Çırağan Sarayı’nda Osmanlı Devletinin 700. Kuruluş Yılı Kutlamaları’ sebebiyle organize ettiği ‘Çağdaş Gözde Mirasımıza Bakış’ adlı sergisi büyük ses getirdi. Geniş çaplı bu sergide, geçmiş ile günümüz arasında son derece ilginç ve başarılı bir köprü kuran Ayşe Adile Nami Osmanoğlu Tars, sanatın toplum hayatındaki değerini bir kez daha hatırlattı.
Sanatçının iki yıl önce çalışmaya başladığı çağdaş sanatın çarpıcı örneklerinin yer aldığı koleksiyondaki eserler çimento, tutkal gibi farklı malzemelerin yanı sıra akrilik ve yağlı boya çalışmalardan oluşuyor. Osmanoğlu,
Yaz mevsimine arzu ettiğiniz bir formda girmek istiyorsanız, şimdiden hazırlıklara başlamanı tam zamanı... Eminim, çoğunuz geçmişte benzer amaçlar ile spor salonlarına kayıt oldunuz. Elinize birkaç saat sürecek koşu bandı ve bisiklet gibi ekipmanlardan oluşan sıkıcı ve belirli bir süreden sonra işkence veya yük haline gelen programlar verildi. Bunlara makineler üzerine bir-iki izolasyon egzersizi, bir de gelişigüzel bir beslenme programı, işlem tamam. Buna da en fazla 1-2 hafta belki de birkaç ay dayanabildiniz. Daha sonra yoğunlaşan iş temposu, sosyal yaşantınız, aile hayatındaki koşuşturma, şehir hayatının getirdiği yorgunluk ve bitkinliği de ekleyince, spor hayatımızda hep en son sırada yer aldı.
Bu döngüyü kırmaya var mısınız? Fitroom Egzersiz Danışmanı Hakan Zaimoğlu’na göre önemli olan uzun süre çalışmak ve terlemek değil, verimli ve akıllı çalışmak, kasları doğru biçimde zorlamak... Peki, başka?
İşte, onun için de aşağıdaki önerileri sıralıyor...
Mükemmel Bir Vücuda Sahip Olmanın Kuralları
• Bir izolasyon egzersizinde birkaç kas grubu aktif olurken bir ‘deadlift’ hareketinde 120 ayrı kas birden çalışır. Bu da demektir ki, sadece 1-2 hareketi hakkıyla ve doğru formda yapa
İstanbul’da tam 10 yıl boyunca yürüyerek şehrin en güzel yürüyüş rotalarını samimi ve eğlenceli bir üslupla kaleme alan seyahat yazarı Melih Uslu ile yeni kitabı ‘Yürüyerek İstanbul’ üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
- Sizi Hürriyet Seyahat ve Hürriyet Daily News’teki yazılarınızdan tanıyoruz ama kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz?
Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi’ni bitirdikten sonra yazı dünyasına adım attım. 2000’li yılların başından itibaren yaklaşık 20 yıl boyunca Skylife, SunTimes gibi global dergilerde editörlük ve yayın yönetmenliği yaptım. Yazılarım The Daily Telegraph, Le Figaro, Die Welt, Gulf News, Kommersant ve Pravda’nın da aralarında bulunduğu birçok prestijli gazetede yayımlandı. Galiba zahmetli kitapların yazarıyım.
İlk kitabımı yazabilmek için 25 bin 500 kilometre kat etmem, ikinci kitabım için ise 50 ünlü ile röportaj yapmam gerekti. 2018 sonbaharında çıkan son kitabı ‘Yürüyerek İstanbul’ için ise 10 yıl boyunca yürümem gerekti.
- Yeni kitabınız ‘Yürüyerek İstanbul’da neler var?
Bu kitap, ister doğma büyüme İstanbullu olsun, ister başka kentlerden veya ülkelerden ziyarete gelsin; araştırmayı, öğrenmeyi, tatmayı, izlemeyi seven her “gezgin ruh” iç
İstanbul'un önemli mekanlarından biri olarak öne çıkan ve ‘İyi yemek, iyi müzik ve sanat’ konseptiyle öne çıkan Hudson’ın mutfağı şimdilerde yetenekli şef Arda Önay’a emanet. Dünyanın en iyi üçüncü, İtalya’nın ise en iyi aşçılık okulu kabul edilen Apicius’da eğitimini tamamladıktan sonra ülkenin önde gelen mutfaklarından Paper Moon Giardino Milano, Kempinski San Clemente Venedik ile Toskana’nın en popüler otellerinden Una Hotel’de çalışan Önay’la buluştuk ve yemekle ilgili sırlarını öğrendik...
- Dünyanın en iyi üçüncü, İtalya’nın ise en iyi aşçılık okulu kabul edilen Apicius’da mezunsunuz. İyi bir eğitim mutfakta nasıl bir fark yaratıyor?
Son yıllarda popülerliğine popülerlik katan aşçılık mesleği, geçerli bir meslek klasmanına girmekle kalmayıp, bir doktorluk ve bir avukatlık gibi geleceği olan meslekler arasına girdi. Bu da doğal olarak piyasadaki meslektaşlarım arasındaki rekabeti üst seviyelere taşıdı. İyi bir eğitim almış aşçı bu yeni gastronomi dünyasında öğrenmiş olduğu bilimsel bilgiler sayesinde doğru neden sonuç ilişkileri kurarak, yemek pişirme eylemini ‘deneme yanılma’ tarzından uzaklaştırmış ve mutfağa daha bilinçli bir bakış açısı getiriyor. Aldığım iyi