Nazlı Mengi

Yiğit Alıcı’nın sunduğu “Şans Kapıda” neden bitti? Burçin Terzioğlu “Merhamet”te yıldız gibi parlıyor. “Sabit Kanca”yı izlerken sinirlendim

Yiğit Alıcı’nın efsane bir performansla sunduğu “Şans Kapıda” yarışmasının ciddi anlamda hastasıyım dostlar... İzlemesi o kadar keyifli, heyecanlı ve eğlenceli ki; Alıcı’nın program idaresi ve hakimiyeti, yarışmacıların psikolojisini alt üst etmedeki ağzımı açıkta bırakan oyunculuk yeteneği o kadar süper ki; ben geç saatte yayınlanıyor diye dertlenirken programın final yaptığını duyunca şoke oldum!
“Kelime Oyunu” gibi üstün zekasını herkesin kabul ettiği Cem Yılmaz tarafından bile hayranlıkla izlenen bir yarışmayı; gündeme dair iddialı sorularıyla “alttan alttan fena iğneliyor” diye kaldırdılar da; “Şans Kapıda”nın suya sabuna dokunduğu da yoktu; onun katili de reyting oldu herhalde!
Zaten 3-5 keyifle izlenen, izleyeni eğlendirirken bilgilendiren program var; onların da bir bir kalkması şahane valla! Yeni yılda yine göbek atanları, geyik yapanları izleyeceğiz mecbur!

“Merhamet”in yıldızı
“Merhamet” dizisinde Deniz karakterini canlandıran Burçin Terzioğlu yıldız gibi parlıyor valla.. Hafif şımarık, işveli cilveli, biraz fevri

Malum yeni yıla girerken “hayatta yapılacak değişiklikler listesi” hazırlıyoruz çoğumuz... Geçen gün bir arkadaşımla konuşurken “Bu yıl liste yapmayacağım, yazdıklarımı uygulayamayınca kendime sinir oluyorum” dedim ama yine dayanamadım!

-Son haftalarda bozulan spor-sağlıklı yaşam ve düzgün beslenme üçgenine geri dönülecek; zira gerçekten de “sağlam kafa sağlam vüzutta bulunuyor.” Spor yaptığım dönemler dünyanın en pozitif ve enerjik, yapmadığımda ise en keyifsiz ve halsiz kişisi oluyorum!
- İnsanlara en baştan çok güvenip hayal kırıklığına uğramak yerine; güven kredisi sıfırdan başlatılıp muhatabın hal ve hareketlerine göre seviye artıya veya eksiye gidecek! Bunu hepinize şiddetle tavsiye ediyorum; şahsen 2013’te eş dost sandıklarım tarafından epey şoka uğratıldım, yetti gari!
- Geçmişte yaşanan tatsız olaylara takılıp kendini mutsuz etmek yok, yeni yıl yeni umutlar ve yeni hayaller demek; geriye değil hep ileriye bakılacak!
- Ailesine bol bol zaman ayırmalı herkes, onlarla geçirilen vakit her şeyden kıymetli...
- Her zaman olduğu gibi yeni yılda da çevredeki sokak hayvanlarının karnı doyurulacak, elden geldiğince onlara yardım edilecek. Bazen duyuyorum

Aranızda var mı benim gibi “ya hep ya hiç”çiler? İşte benim listem...

* Sevdim mi tam severim, sevmedim mi hiç sevmem!
* Birini hayatıma aldım mı dibine kadar dost olurum, eğlencelik arkadaşlıklarım olmaz. (Tam da bu sebepten yediğim kazıkların haddi hesabı yoktur!)
* Enerjik oldum mu hiç durmam, halsizken oturduğum yerden vinçle bile kaldıramazlar!
* Mutlu ve neşeli olmaya karar vermişsem canımı hiçbir şey sıkamaz, depresifsem ufacık şeye asabım bozulur!
* Spora sardım mı tam sarar her günümü ona göre ayarlarım, aralıksız spor yapıp vücut yorgun düşünce ve sıkılınca bir süre hiç yapmam!
* Diyete ve sağlıklı beslenmeye kafayı taktım mı ağzıma yağlı, şekerli tek lokma atmam, bir saldım mı da önüme geleni yerim!

Kansersiz Yaşam Derneği, pazartesi gecesi ‘Kanserde Erken Teşhis Yaşa-TIR’ Projesi için muhteşem bir yardım ve lansman gecesi düzenledi. Bu anlamlı geceden aklımda kalanlara bir göz atın...

- Four Seasons Hotel’deki geceye sanatçılar, sporcular ve iş dünyasından önemli isimler akın etti. Burak Yılmaz, Sermiyan Midyat, Sinem Kobal, Gonca Vuslateri, Selim Bayraktar gibi ünlü isimler kanseri yenmiş kişilerle birlikte konuşma yaptı.

-‘Yaşa-TIR’ projesi dahilinde yola çıkacak olan TIR; toplumu kanserle
ilgili bilinçlendirmek, farkındalığı artırmak, erken teşhisin önemini vurgulamak, kansersiz yaşam için eğitim vermek ve tarama yapmak için hizmet
edecek.

Ozan Orhon deyince aklıma iki fotoğraf gelir. Biri, eskilerden hafif kilolu ama sağlıklı ve neşeli; diğeriyse zayıflamaya kafayı taktıktan sonraki bitkin hali

İnsan sadece zayıf olabilmek için hayatını nasıl defalarca tehlikeye atar, nasıl bir sürü ameliyat olur, nasıl midesine
kelepçe taktırmaya cesaret eder anlamak çok zor! Düşünsenize ucunda ölüm bile olabilecek bir operasyonu sırf zayıf olmak için isteyerek yaptırdığınızı...
Zamanında benim bir tanıdığım da yaptırmıştı, o kadar sıkıntı ve sağlık sorunu yaşadı ki, çıkarttırmak zorunda kaldı. Mide kelepçesi dehşetine yakından şahit olduğum için “Aman” diyorum, canını seven sakın aklından bile geçirmesin!
Kuvvetli psikoloji şart!
Ve son olarak midesinin dörtte üçünü aldırmış Ozan Orhon! Bu cümleyi yazarken bile hala inanamıyorum! Millet “Allah hastaneye düşürmesin” der; Orhon zayıflamak uğruna hastaneden çıkmıyor!
Kelepçeden, mide aldırmaktan önce psikolojik destek alsaydı; bu ekstrem ameliyatları olmadan sabırla, sporla, sağlığını kaybetmeden kilo verirdi illa ki... Zira zayıflamak için bile insanın psikolojisi çok önemli. Geçen yıl aldığım ve bir türlü veremediğim bütün kiloları; bana kendimi çok iyi

Düşünüyorum da; özgür yaşamak isteyenler neden ilişkilerini bitirip yoluna gitmez ve kendilerine sevgiyle bağlı kişileri kanırtır; anlamak mümkün değil!

2013 yılının en çok konuşulan iki magazin konusu Berkay ve Asena Erkin’in yasak aşk iddiasıyla; Arda Turan ve Sinem Kobal’ın yılan hikayesine dönen ilişkisi oldu malum...
Berkay ve Asena Erkin konusunda söylenmeyen şey, yapılmayan yorum kalmadı... Yakın çevrelerinde; “Caner bu ilişkiyi başından beri biliyordu ama karısından vazgeçmek istemedi” diyen de var, “Berkay vicdan azabı çekiyordu ama aşkına yenik düştü” diyen de...
Her iki taraf da inkar etti bugüne kadar; bakalım son olarak “Her şeyi anlatacağını” söyleyen Berkay ne açıklama yapacak? Bir “aşk itirafı”nın geleceğini sanmam...
Arda Turan ve Sinem Kobal’ın ilişkisi de evliliklerinin bir türlü gerçekleşmemesi ve Arda’nın çapkınlık iddiaları nedeniyle herkesin dilinde... En son Arda’yla aşk yaşadığı söylenen kişi de, Arda da bu iddiaları yalanladı ama “Ateş olmayan yerden bu kadar duman çıkacağına” inanmak zor.
Düşünüyorum da; özgür yaşamak isteyenler neden ilişkilerini bitirip yoluna gitmez ve kendilerine sevgiyle bağlı kişileri kanırtır; anlamak mümkün değil!

Geçenlerde eski sevgilimle kahvaltıya gittik. Hâlâ karşılıklı oturup sohbet etmemiz, birbirimize bu kadar sevgi ve saygı duymamız ne kadar güzel diye düşündük

Telefonda sesini ilk duyduğumda dizlerimin bağı çözülmüş, yüzünü ilk gördüğümde “Bir daha hayatın hiç eskisi gibi olmayacak” demiştim kendi kendime. Her görüştüğümüzde ellerim ayaklarım birbirine dolanırdı heyecandan... Ona olan aşkım yıllarca aynı şiddette devam etti, yaptığı büyük bir yanlış sonrası hayatımdan çıkarmamdan sonra bile.
Aradan geçen bir iki senenin sonunda bana ulaştı, “Sana yaptıklarım için çok vicdan azabı çekiyorum, her gece dua ediyorum beni affet diye” dedi. Vicdanlı insana saygım sonsuz dostlar, çünkü bu değerden nasibini hiç almamışlar o kadar çok ki...
O büyük aşkım bitti bir gün ama birbirimizin hayatından hiç çıkmadık, söz verdik sonsuza kadar birbirimize gerçek dost olmaya.
Geçenlerde kahvaltıya gittik. İki çok yakın arkadaş gibi dedikodu yaptık, dertleştik. Hâlâ karşılıklı oturup sohbet etmemiz, birbirimize bu
kadar sevgi ve saygı duymamız ne kadar güzel diye düşündük.
Eski sevgili gözlerinin içine bakarak yalan söylemeyecek kadar “adam”sa, seni çok üzmüş olsa bile bunu

Usta gazeteci Ertuğrul Akbay sağlıklı yaşam konusunda yaptığı araştırmaları ve hayatı boyunca kendinde denediği bütün tüyoları “Yaş 75 Yolun Yarısı” adlı kitapta anlatıyor

Bir kitabevinin önünden geçerken gördüğüm “Yaş 75 Yolun Yarısı” kitabı çok ilgimi çekince hemen alıp okumaya başladım. “Genç kalmak ve sağlıklı yaşamak” hepimizin arzusu malum; böyle bir kitabı es geçmek olmaz!
Yılların usta gazetecisi Ertuğrul Akbay kendi birikimlerini, sağlıklı yaşam konusunda yaptığı araştırmaları ve hayatı boyunca kendinde denediği bütün tüyoları anlatıyor kitapta... Kapaktaki fotoğrafını görünce ona 75 yaşında demek mümkün değil... Gençlere taş çıkartan fit bir vücudu, gözlerinin içi parlayan bir yüz ifadesi var.
Bazen “Ahı gitmiş vahı kalmış” uzmanlar çıkıp da sağlıklı yaşamdan bahsediyor ya; hiç kulak vermek gelmiyor insanın içinden; “Çok biliyorsa kendinde deneseymiş” diyorsun! Ertuğrul Akbay‘da durum tam tersi; “75 yaşında bu kadar fit ve sağlıklıysa anlattıklarını öğrenmek lazım” diye düşündürttü bana...

Sağlıklı yaşamayı iç baymadan anlatıyor
Sağlık, spor ve beslenme konulu kitaplarda; yapılması gerekenlerin kurallar halinde sıralanmış olmasına alışkınız; yani çoğu