Yaz aylarının ‘resmi’ başlangıcı için yeni bir Serdar Ortaç hiti gelmesi gelenektir malum, yani şu an itibarıyla en sevdiğim mevsimin açılışını yapmış bulunuyoruz! Kendimi bildim bileli Ortaç’ın en büyük hayranlarından biriyim. Ona olan sevgim kelimelere dökülmeyecek boyutlarda, heyecandan tırnak yiyerek bekliyordum yeni albümü.
Çıkış şarkısı ‘Çek Elini Kalbimden’e ilk duyuşta aşık oldum, öyle ki hayatımın fonunda hiç aralıksız çalmakta, bir an kapatsam asabım bozuluyor o haldeyim! Dinledikçe enerji doluyorum, içim içime sığmıyor, yeni motivasyon kaynağım ‘Çek Elini Kalbimden’! Şarkının ismine ve anlattığı hikayeyeyse ayrı aşık oldum, içimden geçenlerin dile gelmiş hali...
“Konuş yüzüme konuş hata nerde, kime yaradı sonuç biz ayrıldık...” Sözleriyle, dinleyeni coşturan müziğiyle, kıpır kıpır düzenlemesiyle tek kelimeyle efsane bir şarkı, klibi de yıkılıyor! Ortaç sadece yazı değil, yaz aylarının en büyük hitini de getirdi ve üstelik albümde daha ne hitler var bizi bekleyen! Bugün piyasaya çıkan albümdeki yepyeni Serdar Ortaç şarkılarıyla, yaz tadından yenmez artık!
KOCA YÜREKLİ ADAM SONER
Müzik dünyasının bağrında yaşayan biri olarak bu dünyanın nasıl da
Şüphesiz ki; müzik dünyasında son dönemin en dikkat çekici çıkışını ‘Benim Ol’ şarkısıyla Edis yaptı. Şarkı duyulduğu günden itibaren herkes ona bayıldı, Türkiye’nin deneyimli popstarları Edis’i çok başarılı bulduklarını söyledi, kısa sürede büyük bir hayran kitlesi edindi, yani tam anlamıyla tozu dumana katan bir giriş yaptı Türk popuna!
Edis’le yaptığım röportajın başlığı “İşte Türkiye’nin yeni popstarı” idi.
İlerleyen zamanlarda zirveye çıkacağı o kadar net ki, bundan başka bir başlık aklımdan bile geçmemişti!
O röportajda “Ahdım var ilk konserine kafama ‘Edis’ yazılı bant takıp gideceğim, en büyük fanlarından biriyim” demiştim. Ve işte benim ve tüm Edis hayranlarının heyecanla beklediği o gün geldi dostlar!
Bostancı’yı inletecekler!
Bu akşam Bostancı Gösteri Merkezi’nde yer yerinden oynayacak!
Bana sorarsanız, artık efsaneleşmiş sanatçılarımızı bir yana koyarsak, Türk popunun gerçek kraliçesi tartışmasız Gülşen... Bir popstarda bulunması gereken özelliklerin tamamı onda mevcut!
Şarkı, dans, şov, klip, imaj hepsinin en kusursuzunu yapıyor; sesi, güzelliği ve her daim cool duruşu da ayrı bir olay. Her biri hit olan şarkılarını kendi yazıyor. Yazdığı tüm o sıra dışı sözlere, yarattığı ‘Gülşen üslubuna’ hayran olmamak imkansız...
En sevdiğim özelliklerinden biri de, bu kadar çok yeteneği bir arada bulundurmasına rağmen hiçbir zaman “En iyi benim” polemiklerine tenezzül etmiyor, sessiz sedasız sadece şarkılarını konuşturarak devam ediyor yoluna. Yeni albümü ‘Bangır Bangır’ın kapak fotoğrafına o kadar bayıldım ki, dakikalarca bakakaldım...
“Katy Perry’i taklit etmiş”miş efendim, bizim starımız daha iyi yahu, biraz kıymet bilin! Şarkıları duymak için sabırsızlanıyorum, kim bilir yine bizi nasıl mest edecek!
MİLYONLUK ARABALAR VE YIRTIK ÇİZME!
Açlık sınırında yaşayan milyonlarca insanın olduğu bir memlekette, futbolcuların astronomik paralar vererek aldıkları arabalarını her gün magazinde görmek asap bozuyor açıkçası...
“Acaba gece gündüz didinip ayın sonunu
‘Survivor All Star’da ‘Gönüllüler’ takımının kaybettiği mücadele sonrası Bozok ve Hasan arasında yaşanan gerilim ‘Survivor’ fanatiklerinin dilinde... Haliyle benim de! Şahsen izlerken sinirden çıldırdım, Bozok’un kadın - erkek ayırmadan herkese göstermekten çekinmediği kabalığını, ipin ucunu epey kaçırdığı ağır sözlerini, anlaşması zor bir tip olduğunu görüyoruz zaten. Ancak son tartışmada Hasan’a yaptıkları saydığım olumsuz özelliklerinden de fena, saygısızlığın çok ötesindeydi! Gerçi olaya ‘tartışma’ denmez pek, çünkü Hasan ‘efendi tavrını’ her zamanki gibi korumayı başardığı için Bozok, kendi kendine kavga etti aslında! Evliya sabrı varmış Hasan’da yeminle!
Melek gibi bir adam...
Kendimi bildim bileli her gittiğimde kaybolduğum Moda’da, ‘Barış Manço Köşkü’nü ararken tanışmıştım Hasan Yalnızoğlu’ yla. Yol sorduğum kişi tesadüfen o çıkmıştı ve kendisi de müzeye gittiği için yola birlikte devam etmiştik. O gün, Hasan’ı hiç tanımadan sadece Survivor’da izleyerek neden çok sevdiğimi anladım.
Son derece saygılı, düzgün, mütevazı, sempatik, iyi kalbi yüzüne yansıyan ‘Adam gibi bir adam’... Böyle bir adamla kavga etmek, ona cephe almak için hakikaten aklını
Dünyanın en efsane aktörlerinden Oscar’lı sanatçı Tom Hanks’in oynadığı, genç şarkıcı Carly Rae Jepsen’ın yeni klibini izledim. Usta aktörün baştan sona rol aldığı klip o kadar sempatik ve sıcak olmuş ki... Hanks, son sahnelerde Jepsen ve dansçılarıyla sokakta dans bile ediyor, üstelik aralarına bir de Justin Bieber katılıyor. Yani epey renkli ve rol alan isimlerle iddialı bir iş...
Tüm dünyadaki sayılı ve çok önemli aktörlerden olan, rol aldığı her filmden milyonlarca dolar alan, en büyük ödülleri kazanmış Tom Hanks’in; büyük alçak gönüllülükle genç bir şarkıcının klibinde oynamasından etkiledim. Üstelik tesadüfen klibin konusunu duyduğunda oynamayı kendi teklif etmiş, tabii ki hiçbir ücret almamış!
Böyle mütevazı, şöhret ve başarı sebebiyle değişmeyen, şımarmayan, “Küçük büyük bütün dağları ben yarattım ulen!” havasında olmayan tüm sanatçılara ayrı sevgi ve saygı duyuyorum.
Daha ‘dün bir bugün iki’ ünlü olmuş nice isim görüyoruz ki, burunları Kaf Dağı’nda geziyorlar! Burnundan kıl aldırmamalar, kasım kasım kasılmalar, değil klibinde oynatmak havalarından yanlarına yaklaşamazsın! Biraz feyz alsınlar bir zahmet, o egolarla nereye kadar?
RÜYALARIMIN AŞKI KEBAP!
Geçen
Şu anda ‘Survivor All Star’da şampiyonluk mücadelesi verirken; burada kendisi, eşi ve özel hayatıyla ilgili yapılan haberlerden, yorumlardan zerre haberi olmayan, haliyle cevap verecek şansı da olmayan Doğukan Manço, dört yaşından beri arkadaşım, birbirimize taktığımız lakapla ‘ikiz kuzum’.
Ortada ömürlük bir dostluk, kardeşlik bağı olduğu için sevgili eşi Tuba’yla da yıllardır devam eden ilişkileri ve evlilikleri boyunca aramızda bir dostluk oluştu tabii ki. Zaten Tuba’yı tanıyıp da sevmemek, arkadaş olmamak mümkün değil, çünkü görebileceğiniz en dürüst, en içten, en sözüne güvenilir ve sevgi dolu insanlardan biridir.
Bugüne kadar iyi - kötü her dönemde Doğukan’ın yanında ona destek olduğunu bildiğim için şunu da çok net biliyorum ki; ‘Doğukan’a zarar verecek bir açıklama’ yapması söz konusu bile olamaz!
Tuba’nın ‘Survivor All Star’ sevgisi...
Günlerdir magazinde konuşulan ve ayrılma dedikodularının kanıtı olarak bahsedilen; “İnsanların zamanını boş yere çalan, saçmalar saçması bir program bu! O kadar üzülüyorum ki geldiğimiz şu duruma ülke olarak...” tweet’inin ‘Survivor All Star’ için olmadığından emindim, Tuba’nın ‘Survivor All Star’ı çok severek
Magazinde özel hayatıyla yer almak istemeyen isimlerin bu hassasiyetine saygı duymak, “Tüm Türkiye’yle paylaşmak istemedikleri” alanlarına müdahale etmemek gerektiğine inanırım. Bütününü ve hatta kariyerini ‘magazin’e borçlu olanlar olduğu gibi; bir de Şahan Gökbakar gibi tamamen ‘yaptıkları işlerle ve büyük başarılarıyla’ şöhret olanlar, halkın gerçek sevgisini kazananlar var.
Gökbakar’ı Instagram’da takip ediyorum, gizli saklı yaşayan bir adam değil, zaten günlük hayatının çoğu ayrıntısını onu takip eden 500 bin küsür kişiyle samimiyetle paylaşıyor. Sadece hayatının kız arkadaşıyla olan bölümünün kendine özel kalmasını tercih ediyorsa, bunun Gökbakar’ı çileden çıkarana kadar kurcalanmasına anlam veremiyorum.
İsyanını anlıyorum ama...
Onun da dediği gibi ‘magazinde yer almak için çırpınan’ tonlarca ünlü var, bu çarkın dönmesi için yeter, artar ve hatta taşma yaparlar. Hal böyleyken Gökbakar’ı sevgilisiyle görüntüleme ısrarına gerek var mı? Sessiz sakin yıllardır devam eden bu ilişkiyi herkes biliyor zaten, o nedenle ilgi çekici bir durum da yok ortada.
Gökbakar, sert konuşmuş çünkü korumaya çalıştığı sabrı bir noktada patlayabilir insanın, robot
Andrew Lloyd Webber’ın, dünyanın gelmiş geçmiş en efsane müzikali olarak kabul edilen ölümsüz eseri ‘Operadaki Hayalet’ sonunda İstanbul’da...
Aşk, tutku ve gerilim dolu hikayesi, efsanevi müzikleri ve eşsiz prodüksiyonuyla 29 yıldır tüm dünyayı etkisi altına alan ‘Operadaki Hayalet’in, Broadway ve Londra’daki orijinal prodüksiyonuyla İstanbul’da sahneye konması bizler için hayatta bir kez yakalanacak bir şans... İzledikten sonra ömrünüz boyunca aklınızdan çıkmayacak müzikalin yaratıcısı Andrew Lloyd Webber; “Hayalet’in İstanbulluların kalbini fethetmesini umuyorum” diyor. Ben de gerçek bir ‘Hayalet aşığı’ olarak, hem dünyanın en ünlü ‘Hayalet’iyle, hem de onun büyük aşkı ‘Christine’ ve büyülü müzikalin turne yönetmeniyle görüştüm. Hepsi İstanbul’da olmaktan son derece mutlu ve heyecanlılar. Bakın ‘Operadaki Hayalet’, Cadde’deki Hayalet’e neler anlattı...
(Hayalet) BRAD LITTLE: ‘Hayalet’ olmayı seviyorum
‘Hayalet’ karakterini nasıl anlatırsınız? İnsanları öldürdüğü için ona şeytani bir adam diyebilir miyiz?
O kötü bir adam değil ama eğitim alacağı bir ailesi ve okulu hiç olmadı. Toplumda nasıl yaşanacağını bilmiyor. ‘Paris Opera Binası’nın zindanlarında büyüdü ve