Geçen pazar genelde lise son öğrencilerinin, yani 17 - 18 yaşındaki gençlerin bulunduğu bir matematik seminerine katıldım. Üç kişilik bir grup erkek öğrenci devamlı aralarında yüksek sesle konuşup dikkat dağıttıkları için, en önde oturan çalışkan bir kızcağız dönüp; “Arkadaşlar biraz sessiz olur musunuz, konsantrasyonumuz bozuluyor” dedi en sonunda. Gayet normal bir ses tonuyla rica etti yani! Vay efendim sen misin dersi dinlemek isteyen? O üç genç hep bir ağızdan kıza bir hakaret etmeye, bağırmaya başladılar ki, kimse müdahale etmese bir adım sonra tekme tokat saldıracaklar sanırsınız! Seminer öğretmeni hemen olaya müdahale etti ama kızcağız şoka girdi tabii. En son “Kadına saygı göstermeyi bilmiyorsunuz” diyecek oldu, bir ton laf daha işitti o üçlüden! Ağzım beş karış açık, dehşet içinde bakakaldım diyaloglara!
Gözlerimle şahit olduğum bu olay bazı erkeklerin nasıl da çekirdekten ‘kadına saygısız’ yetiştiğini gösteriyor. Benim gördüğüm kadarıyla özellikle yeni nesil çok daha tehlikeli geliyor. Kaldı ki bu yeni nesil gençlerin saygısızlarına ben de birkaç yerde denk geldim. Bir seferinde mekanın korumaları, bir diğerinde ise can havliyle yanıma çağırdığım yakın erkek
Baharın gelmesiyle biz kadınlarda da yaz telaşı başladı haliyle! Kışın çoğumuz kendimizi saldık, yan gelip yattık ama şimdi en acilinden yenilenme vaktidir dostlar! ‘Ünlülerin doktoru’ olarak tanınan medikal estetik hekimi Alp Mamak, doğal dolgu maddeleri kullanarak yüzde hayranlık uyandırıcı değişimler yaratıyor. İsmini o kadar çok kişiden duyuyorum ve sihirli elleriyle değiştirdiği o kadar çok yüze şahit oluyorum ki, şu yenilenme döneminde neler yapmamız gerektiğini, yüz güzelliğinde nelerin moda olduğunu ondan dinlemek kaçınılmazdı!
- Şu anda dünyada güzellik algısında en moda yüz örneği sizce kim?
Jennifer Lawrence’ın yüzü en trend yüzlerden kabul ediliyor. Sanki yeni uyanmış gibi hafif şiş bir suratı var, cildi nemli ve dinç görünüyor, kırışığı yok. O doğal görüntü beğeniliyor. Ancak ben aşırı şiş buluyorum.
- Peki sizin en beğendiğiniz yüzler hangileri?
Bana göre en güzel örnekler Kendall Jenner, Rihanna ve Emily Didonato. Rihanna en güzel çene hattına sahip bir örnek, Didonato ise kusursuz surata sahip. Kalın ve düz kaşlar, bombeli bir alın, yüksek elmacık kemikleri, keskin çene hattı, uzun ve kırışıksız boyun, yüksek bir burun, daha dolgun olan alt dudağıyla
Zorlu Performans Sanatları Merkezi açıldığı günden bugüne dünyanın en büyük ve önemli sanat şovlarını İstanbul’a getirmeye devam ediyor. Dünyaca ünlü oyuncu Hugh Jackman’ın şarkılar, danslar, doğaçlama performanslarla dolu ‘An Evening with Hugh Jackman’ (Hugh Jackman’la Bir Akşam) gösterisine çok az zaman kaldı. Jackman satış rekorları kıran Broadway şovuyla, 17 - 20 Mart tarihleri arasında dört gün boyunca Zorlu sahnesinde olacak. Kendisi yeryüzünde en sevdiğim aktörlerden olduğu için onu canlı canlı izlemeye çok sabırsızlanıyorum, vakit yaklaştıkça heyecan tavan yapıyor!
Mart ayı Hugh Jackman heyecanıyla geçtikten sonra, bu kez de ‘Operadaki Hayalet’ fırtınası başlayacak! 1986 yılından bugüne dünya çapında bir fenomen olan Andrew Lloyd Webber’ın efsane müzikali nisan ayında Zorlu PSM’ye geliyor. Hayatımda çok önemli yeri olan ‘Operadaki Hayalet’i sayısını bilemeyecek kadar çok izledim ama bir gün İstanbul’da izleme fırsatı bulacağımı hiç düşünmezdim; dünyanın en büyük prodüksiyonlu şovuna uygun standartlarda bir sahnemizin olması epey zor bir ihtimaldi. Bana hayal gibi gelen şeyleri gerçekleştiren Zorlu PSM’ye büyük sevgim var bu nedenle... Operadaki Hayalet’i İstanbul’da
Custom Choppers’ın sahibi Tarhan Telli’ye ve onun tutku, inanç, karşısına çıkan tüm zorluklara rağmen inatla yarattığı, Türkiye’ye ilkleri yaşatan özel ve başarılı Türk markasına büyük saygı duyuyorum. Tüm dünyaya Türk yapımı motorları sevdiren ve Türk malına değer katan bu cesur ve yetenekli adamla gurur duyuyorum. ‘Yüzde 100 yerli yapım, kişiye özel motorlar’dan bir dünya markası yaratması, düşündükçe bana hâlâ çok uçuk geliyor! Hayalleriyle yaşayan idealist gençlere büyük bir örnek Tarhan Telli... Bin kere helal olsun!
10’uncu yaşını kutlayan TT Custom Choppers’ın ‘Eurasia Moto Bike Fuarı’ndaki devasa showroom’u hayal dünyası gibiydi!
Sergilenen çok özel chopper’lara motor demeye dilim varmıyor inanın, hepsi sanat eseri! Motor tutkunu Tamer Karadağlı da her birini tek tek inceleyip, Telli’den bilgi aldı. Karadağlı’nın denediği fotoğraftaki motor, 3.25 metrelik boyuyla şimdiye kadarki en uzun motor, altın varakla yapılmış, tam bir efsane!
Türk ve yabancı ünlülerin ‘TT’ aşkı!
Ben kendime daha uygun bulduğum bir tanesini denedim ve tasarımına, dokusuna, her bir ayrıntısına aşık oldum! Hani benim olsa katiyen kapı önünde bırakamam, koynumda uyuturum o derece!
Tür
‘X Factor’ yarışmacısı Ferah Zeydan’la düet yaptığı ‘Biri Bana Gelsin’ şarkısının klibinde yer alan pandaya romantik bakışlar fırlatan Sinan Akçıl’ın sırrı ortaya çıktı!
Bugüne kadar imza attığı istisnasız her şarkının hit olması bir yana, onu yakından tanıyınca neden büyük kitleler tarafından sonsuz bir aşk ve bağlılıkla sevildiğini çok daha net anladım. Her bir özelliği sevilmek için başlı başına bir sebep!
Bana yeni albümü ‘Best of Aşk’ı dinletirken ağlamamak için direndim ama nafile, birkaç saniye içinde koma halinde ağlıyordum, bizi yine kalbimizden yakalamış!
Röportaj sırasındaysa esprileriyle gülmekten ağlattı beni! Tanı- yabileceğiniz en tatlı, en neşeli, en içten ve güzel enerjili adamlardan o... ‘Müziğin Hitman’i lakabını ruhunun, yeteneğinin, emeğinin hakkıyla alan Sinan Akçıl bakın neler anlattı...
Neden yeni şarkılar yerine ‘Best of Aşk’ı yapmaya karar verdin diye soracaktım ama albümü dinlerken ağlayınca anladım sebebini! Hep aklında mıydı bu proje?
Önce burnunu ve gözyaşlarını siler misin lütfen? (Gülüyor) Son 5 - 6 aydır yakın çevremde bu albümdeki şarkıların fanatiklerine yaptığım dinletiler çoğalmaya başladı. “Madem her gün aynı
Özgecan’ın başına gelen vahşetin ardından kendimize gelmekte zorlanırken bir de üstüne ‘kartopu cinayeti’ne şahit olduk. Gazeteci Nuh Köklü arkadaşlarıyla karda şakalaşırken canından oldu. “Bu bir rüya olmalı, ölmek istemiyorum” şeklindeki son sözleri aklıma geldikçe içimden parça kopuyor adeta, dayanılır gibi değil!
Bıçağını hiç tereddüt etmeden Köklü’nün kalbine saplayan cani yaratığın, cinayetten önce ve sonra en ufak pişmanlık belirtisi göstermediği konuşmaları kanımı donduruyor.
Nuh Köklü’nün annesinin ve oğlunun tabutuna kartopu bırakarak yolcu ettiği fotoğraflara bakmayı yürek kaldırmıyor. Nasıl bu kadar canileşti, vahşileşti insanlar?
Dayanacak güç kalmadı!
‘Kartopu cinayeti’yle ilgili haberi okumak için açtığım gazete sayfasındaki sağlı sollu haberlere bakın:
“Şanlıurfa’da elleri arkadan bağlı, yanyana gömülmüş iki ceset bulundu”, “Karısını testereyle parçaladı”, “Karısını balkondan attı”, “12 yaşındaki kıza dayakla tecavüze kalktı”, “Yan baktığı iddiasıyla öldürülen gencin katili hâlâ bulunamadı”... Bu dehşet ve vahşet haberlerinin arasında insanın akıl sağlığını koruması giderek imkansızlaşıyor, sizi bilmem ama ben artık normal hayatıma adapte olmakta
Özgecan’ın gidişi bugüne kadar çoktan başlamış olması gereken bir isyanın uyanışı ve simgesi oldu. Belki de bunun için görevlendirilmiş bir melekti o, kim bilir? Ayrıntılarını düşünmeye bile tahammül edemediğimiz, yüreklerimizi dağlayan vahşetten sonra artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak...
* Hava kararınca tek başıma taksiye binmemi istemeyen anneme ‘komplo teorileriyle beni gerdiği’ için bozulurdum. Şimdi hepinizin huzurunda ondan özür diliyorum!
Hayatının henüz başındaki masum Özgecan’a olanlardan sonra yine taksiye binmem gerekti. Eve varana kadar stresten nefes bile alamaz halde ‘Ters bir hareket yapacak mı? Başka yollara sapacak mı?’ korkusuyla şoförü izledim. Üstelik Özgecan’ın yangını henüz alev alevken, bir genç kız Taksim - Beşiktaş güzergahında takside tacize uğradı.
Özgecan’ın vahşice katledildiği minibüs hattında bir şoför 60 yaşındaki kadına tekme tokat saldırdı. Tüm Türkiye’nin isyanda olması bile korkutmadı bu şerefsiz sapıkları... Oysa biz kadınlar çok korkuyoruz!
Korku ve dehşet içindeyiz
* Şuurum kapalı günlerdir, en son internette biber gazı, bayıltıcı sprey, çakı, elektro şok aleti gibi aramalar yaparken buldum kendimi. Öyle bir dehşete
‘Yeni Tarkan’, ‘Yeni Murat Boz’ diyorlar ona... Kişisel bir benzerlikten değil, ‘Star olunmaz star doğulur’ tezinin canlı kanıtlarından olduğu için...
Edis’in ‘Benim Ol’ şarkısı hepimizin dilinde, tüm önemli müzik listelerinin zirvesinde... Sesi, dansı, havası, tarzı, fiziği, enerjisi, oyunculuğu, müzisyen kimliği derken tepeden tırnağa herşeyiyle ‘star ışığı’ saçıyor!
Genç kızların yeni sevgilisi Edis, büyük cümleler kurmak istemiyor ama geleceğin en gözde popstarlarından olacağı çok net! Ahdım var ilk konserine kafama ‘Edis’ yazılı bant takıp gideceğim, en büyük fanlarından biriyim!
‘Benim Ol’ şarkısıyla tüm dikkatleri üzerinde toplayan Edis’in single hikayesi nasıl başladı?
Küçüklüğümden beri hayalimdi. İzmir’den geldiğim gibi albüm için bağlantılar kurmaya başladım ama “Sen daha küçüksün” deyip kabul etmediler. Sonra oyunculuk ajansında seçmelere girdim ve dizide oynamaya başladım. Bir yandan müzikle uğraşmaya devam ettim. Bir akşam şimdiki menajerimle karaokede denk geldik. Sahneye çıkıp tüm kozumu oynadım ve “Hemen çalışmaya başlıyoruz” dedi.