BiR UMUTTU SARILDIĞIMIZ

4 Ocak 2017

“Yeni bir yıl; sıfırdan başlama, yepyeni başlangıçlar yapma hisleri verdiği için her senenin son zamanlarında, ‘Bir an önce bitse de yeni yıl başlasa’ konuşmaları geleneksel olarak yapılır. Ama 2016, milletçe bitmesi için gerçekten sabırsızlan-dığımız çok tatsız bir yıl oldu. Umuyorum ki, güzel ülkemize barış ve huzur getirsin 2017...”

31 Aralık günkü köşe yazımın ilk cümleleriydi bunlar. 2016 gibi korkunç bir seneden sonra, Türkiye’miz için bembeyaz bir sayfa açılması, huzurlu ve barış içinde bir yıla adım atmak hepimizin ortak duasıydı. Kapanması zor yaralarımıza rağmen, milletçe hepimiz bu umuda sarılarak girdik 2017’ye.

İstanbul’un ünlü eğlence kulübü Reina’da da aynı duygularla yeni yılı karşıladı yüzlerce kişi. 2017’ye son sayarak girdiler, birbirlerine sarılıp mutlu bir yıl dilediler, içlerinden dualar ettiler, hayaller kurdular. Ekmek parası peşinde işinin başında olan mekan çalışanları koşturup durdular, onların sevdikleriyle kucaklaşmak gibi bir fırsatları olmadı. Kapıda nöbet tutan gencecik polis memuru Burak Yıldız’ın da olmadı...

Keşke uyansak ve...

Annemden gelen ‘Reina’ya silahlı saldırı olmuş’ mesajını gördüğümde ‘Mekana alınmayan birileri gurur yapıp kapıda olay

Yazının Devamı

2017’YE SAATLER KALA...

31 Aralık 2016

Yeni bir yıl sıfırdan başlama, yepyeni başlangıçlar yapma hisleri verdiği için; her senenin son zamanlarında “Bir an önce bitse de yeni yıl başlasa” konuşmaları geleneksel olarak yapılır. Ama 2016, milletçe bitmesi için gerçekten sabırsızlandığımız çok tatsız bir yıl oldu.

Umuyorum ki, güzel ülkemize barış ve huzur getirsin 2017.

Peki ya özel hayatlarımız için neler planladık? Her yeni yıla başlarken motivasyonu artıran ‘yapılacaklar listeniz’ hazır mı?

Her şeyden önce sağlık geliyor ki, insan değerini kaybetmeden anlamıyor. 2016’nın son günleri bu konuda bana büyük ders oldu. Durduk yere bir anda her şeyi bulanık görmeye başladığımda önemsemedim önce, “Tansiyonum düşmüştür, yarına geçer” dedim.

Ertesi sabah tek gördüğüm sonsuz bir bulanıklıktı! Yardım almadan adım atamaz haldeydim.

Eski Türk filmlerindeki gibi!

Günlerim doktor kontrollerinde geçti, “Bir daha hiç göremeyecek miyim?” diye yaşadığım korkuyu anlatamam. Bu arada gözlerim davul gibi şişmiş ve üzerine jel görünümlü bir perde inmişti! Endişe dolu günlerin sonunda bir anda tekrar görmeye başladım!

Hani Türk filmlerinde aniden görmez olup, birden tekrar görmeye başlarlar ya, aynen öyle!

Yazının Devamı

YENİ YILA ÜMİTLE GİRELİM!

28 Aralık 2016

Her yıl aralık ayının son haftalarında olduğu gibi, bu yıl da gazete ve dergiler ‘mutlu ve süslü yılbaşı’ fotoğraflarıyla dolu… Buna karşılık bakıyorsunuz sosyal medyada ‘hiçbir olayı umursamayan, tuzu kuru, beyni kendine odaklanmış kitle dışında’ pek de umut yansıtmayan mesajların sayısı oldukça fazla.

Oysa her ne kadar ülke olarak 2016 bize pek uğurlu gelmediyse de umut her şeydir, umuda dört elle sarılmamız, pozitif enerjiyi kaybetmememiz gerekiyor. Bunu da ancak tek tek, birey olarak gayret göstermekle başarabiliriz.

Her aralıkta düşünürüm; gazete ve dergilerdeki o muhteşem kıyafetler, yılbaşı modası, o gece ince görünmek için tüyolar, saç-makyaj hileleri, özel sporlar acaba ‘özel bir gece’ için yeterli geliyor mu?

Sokakların alışveriş merkezlerinin süslenmesi, dolaştığımız mekanların neşe dolu olması şüphesiz içimizi aydınlatıyor. Ama asıl önemli olan sevdiklerimiz, çevremiz, sağlıklı, mutlu ve huzurlu mu, güzel duyguları paylaşabiliyor muyuz?

Sevgi sözcükleri...

Örneğin; bence kuru kuruya verilmiş pahalı hediyeler yerine sembolik bir armağanın yanında içten sevgi duygularının yer aldığı güzel bir kart veya fısıldanan sevgi sözcükleri çok daha anlamlıdır. Bazen tek bir cümle,

Yazının Devamı

YENi YIL YAKLAŞIRKEN...

24 Aralık 2016

Yeni yıl yaklaşırken yaşanmış olan iyi-kötü her şeye rağmen bir umut olur ya içimizde... Yeni yılda her şeyin daha güzel olacağına, olumsuzlukların biten yılla geride kalacağına, kara defterlerin kapanıp bembeyaz sayfaların açılacağına dair umutla dolarız. Her yeni yıl zamanı illaki yeni kararlar alırız, kimi uygulanır, kimi uygulanmaz ama o kararları almak bile coşku verir insana.

Küçüğü büyüğü fark etmez ama hediyelerle sevdiklerimizi hatırladığımızı gösterip onları mutlu etmek de büyük keyiftir yılbaşı zamanı. Hem kendinizi şımartabileceğiniz, hem de sevdiklerinize hediye edebileceğiniz tavsiyelerime bir göz atın...

27’NCİ YILINDA ZEYNEP EROL

Başarılı tasarımcı Zeynep Erol’un kendine özgü sıra dışı çizgisi her takısında fark ediliyor. Takı tasarımındaki 27’nci yılını çok özel bir sergiyle kutluyor şimdi, Nişantaşı Atiye Sokak’taki galerisini ziyaret edebilirsiniz.

‘Güzel Olan Sensin’ isimli sergide, anlamsal olarak birbirini tamamlayan heykel ve takılarıyla insanın hikayesini, yani hepimizin duygularını ve ruh hallerini anlatıyor. Bu ilk heykel sergisi için altı yıl boyunca çalışmış.

Erol takılarının özelliği, her birinde ayrı bir hikaye olması. Bu kez de heykellerinden esinlenerek

Yazının Devamı

PASTANE KÜLTÜRÜNE VAKKO DOKUNUŞU

21 Aralık 2016

Akmerkez’deki Vakko mağazası yenilenmiş, o kadar ferah ve ışıl ışıl görünüyor ki yurt dışındaki en iyi mağazalarda bile böyle hoş bir ortama zor rastlanır. Mağazanın caddeye bakan tarafınaysa masal gibi bir ‘Fransız patisserie’si açıldı geçtiğimiz hafta: Vakko Patisserie Petit Four...

‘Masal gibi’ diyorum çünkü kendimi ‘Alice Harikalar Diyarında’ filmi kahramanlarının oturup çay içtiği yerde gibi hissettim. Fincanından sunum tabaklarına, mekanın her bir detayına kadar öyle zarif ve farklı olmuş ki... Cem Hakko, büyük bir özenle ilgilenip hayata geçirdiği Vakko Patisserie’nin açılışında davetlilerle de tek tek kendisi ilgilendi.

Pastane kültürünü en tatlı haliyle yaşatacak olan mekanda tattığım farklı çay ve kahveler, birbirinden lezzetli ve şık görünümlü tatlılar anlatmakla olmaz, denemek şart! Sabah kruvasan ve Vakko Coffee’nin özel kahveleri, öğle lezzetli sandviç, salata ve özel çorbalar, çay saatindeyse Vakko Tea Atelier’nin kendine özgü çayları ve Fransız usulü tatlı lezzetleriyle burası bambaşka bir keyif yaşatacak misafirlerine. Vakko yine bir ilkle farkını gösterdi.

BİRAZ MORAL İÇİN...

Pazartesi akşamı Zeynep’le günlük telefon sohbetimizi yaparken son zamanlarda üst üste

Yazının Devamı

‘GiYECEK BiR ŞEYiM YOK’ SENDROMUNA SON!

17 Aralık 2016

Giyecek hiçbir şeyim yok sıklıkla kullandığımız bir cümle, yanılıyor muyum? Üstelik dolabımız kıyafet dolu olsa bile! Şahsen hayatta en çok kurduğum cümlelerden! Dolaplarımı giymediğim bir sürü kıyafetten arındırmak ve düzenlemek uzun zamandır aklımdaydı da gözümde büyüdüğü için yapmıyordum.

Marka ve stil danışmanı Burçak Ilıman, bana ‘gardırop detoksu’nun inceliklerini anlatınca durum değişti. Yeni yıl öncesi dolapları ferahlatmak, ruhumuzu da hafifletecek. Ilıman şunları anlattı:

Detoks zamanı

“Gardırop detoksuna; kişisel stil analizinizi yapıp, vücut tipi ve ölçünüze uygun olmayan kıyafetleri dolaptan çıkararak başlamalısınız. Kendimize sorular sorarak eşyaları ayırıyoruz: ‘Son altı ayda bu parçayı giydim mi?’, ‘Hâlâ seviyor muyum?’,

‘Bana gerçekten yakışıyor mu?’

Tadilat gerektiren veya lekelenmiş parçaları hemen terziye, kuru temizlemeye yollamalısınız. Kıyafetleri renk uyumu içinde dolaba yerleştirmeli, en çok kullandıklarınızı yakınlara, az kullanılanları geriye asmalısınız. Ayakkabı ve aksesuarları şeffaf kutularda saklarsanız kolay bulursunuz.”

Akıllı gardırop

Yazının Devamı

SİNEMANIN KALBİ MIDWOOD’DA ATACAK!

14 Aralık 2016

Türk sinemasını dünya standartlarına, dünya film endüstrisini İstanbul’a taşıyacak olan Midwood İstanbul Film Stüdyo Kompleksi’ni, projenin yaratıcısı Ahmet San’dan dinledim. Geçtiğimiz cumartesi sizinle paylaştığım sohbetimizin ikinci bölümünde San, Midwood’un etkileyici detaylarını anlatmaya devam ediyor:

Hollywood filmleri çekilecek...

“Hollywood prodüksiyonlarına hizmet verecek kapasite ve kalitede bir yer olacak. Mesela Tom Hanks’in oynadığı ‘Cehennem’ filmindeki Yerebatan Sarnıcı sahnelerinin çoğu burada çekilmedi. ‘Cehennem’ filmi için Türkiye’de 6 milyon dolar, Budapeşte stüdyolarında ise 20 küsür milyon dolar harcadılar. Midwood açıldığında bu sahnelerin hepsi İstanbul’da çekilebilecek. Dünya çapında çok önemli bir proje. Türkiye’de bir ilk, Avrupa’nın en büyük ve en kapsamlısı, dünyanınsa sayılıları arasında...”

Dünya yıldızlarıyla tanışma fırsatı!

“Halkın hem gezip görebileceği, hem de ses geçirmeyen camekanlı ortamlarda çekimleri izleyebileceği yaşayan bir mekan olacak. Ayrıca ziyaretçilerin çocuklarını gönül rahatlığıyla bırakıp, tesisi gezebileceği bir çocuk eğlence parkı var. Film çeken oyuncular set aralarında fanlarıyla yemek yiyecekler, imza ve fotoğraf çekimi

Yazının Devamı

HOLLYWOOD’U TÜRKİYE’YE GETİRİYOR!

10 Aralık 2016

Ahmet San, Michael Jackson’dan Madonna’ya kadar dünyanın en büyük yıldızlarını Türkiye’ye getirdiği zamanlarda o sanatçılara ulaşmak, onları canlı izleme şansını yakalamak şimdiki gibi mümkün değildi. Kariyeri boyunca hep imkansızları başardı ve Türk sanatseverlere ilkleri yaşattı.

San; şimdi de hayal ötesi bir projeyi ve yine bir ilki kazandırıyor Türkiye’ye: Midwood İstanbul Film Stüdyo Kompleksi... 505 dönüm araziye kurulacak olan kompleks; Türk sinema ve dizi sektörünün gelişiminde dev bir dönüm noktası olmakla kalmayacak, dünya film endüstrisinin de buluşma noktası olacak. Midwood, tüm dünyanın gözünü İstanbul’a çevirecek!

Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün’ün büyük katkılarıyla temeli atılan dünya çapındaki projenin detaylarını Midwood A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet San’a sordum. Onu dinlerken gözümde canlananlar hayal gibi... Ee hayalleri gerçeğe dönüştürmek de San’dan sorulur zaten...

Midwood projesinin ortaya çıkışı

“Türkiye’de sinema sektörü üreten insanların zorlamasıyla büyüdü. Yeni yönetmenler, genç, heyecanlı, eğitimli insanlar şartları zorlayarak film çekse bile sinema salonları yönetimi ve dağıtım firmaları yenilere şans tanıyacak bir sistemde değil.

Yazının Devamı