Bodrum ve Çeşme’deki ünlü ‘beach club’ların fahiş fiyatları her yazın değişmez konularındandır malum. Bayram tatilini Çeşme’de geçiren kardeşim Kuki, gittiği plajlarda yaşadıkları yüzünden cinnetin eşiğine gelişini, “Gördüğüm saygısızca muamele ve yapılan soygun diz boyu!” diye anlattı.
“Girişte hiçbir şeyin dahil olmadığı bir ücret alınıyor, ‘Yerimiz var’ deniyor ama içeride oturacak yer bulamıyorsun, denizi gören ve şemsiyesi olan bir şezlong bulmak zaten hayal! Azıcık düzgün bir yerde oturmak istiyorsan en az 400 liralık içki şişesi açtırman gerekiyor. İçine iki yeşillik koydukları salataların bile fiyatı 40-50 liradan başlıyor.
Son olarak bulduğumuz minderlerle kendimize oturacak yer yaptık, garson gelip sırtımdan ‘Kişi başı en fazla iki minder kullanabilirsiniz’ diye minderi çekti. O noktada delirdim artık! Sakinleşmek için denize gireyim dedim, denizde de Instagram’a fotoğraf çekilsin diye plastik reklam dekorları koymuşlar. Yani Allah’ın denizine girmek için tonla para ödeyip, sonunda onu da yapamıyorsun!”...
Müşteri mutluluğu herkesin kazancına
Kardeşimin söylediklerine bakınca bu şekilde geçen zamana ‘tatil’ demekte zorlanıyorum. ‘Çile’ daha doğru bir kelime olur, üstelik de
Yıllar geçtikçe bayramlara dair birçok güzel gelenek kaybolup giderken, ‘trafik kazalarındaki acı bilanço’ geleneğimiz ise tam gaz devam ediyor maalesef! Yine yollar kan gölüne döndü, çok sayıda kişi hayatını kaybetti, aileler yok oldu, hastaneler yüzlerce yaralıyla dolup taştı ve kaza haberleri gazete sayfalarına sığamadı. Her bayramda aynı şeyi yaşıyoruz ve
bunun katiyen önüne geçilemiyor.
Ya bayram tatili günlerinde trafik denetimleri çok sıkı tutulmalı ve kurallara uymayanlara bugünlere özel çok yüksek para cezaları getirilmeli. Ya da en iyisi; bayramda özel araçla şehirlerarası yollara çıkmak
yasaklansın yahu!
Herkes toplu taşıma araçlarını kullanmak zorunda kalsın, otobüs sürücüleri de direksiyon başında uyuya kalmayanlardan seçilsin! Her seferinde bu acı tablonun yaşanmasından iyidir.
Aynı motor üzerinde beş kişi
Edremit- Ayvalık yolu üzerinde kırmızı ışıkta dururken hemen yanımızdaki scooter motora ağzım açık bakakaldım. Baba motoru kullanıyor, önündeki boşlukta oğlu ayakta yolculuk ediyor, arkasından küçük kızı beline sarılmış oturuyor.
En arkada ise anne ve kucağında bebeği! Hiçbirinde kask, dizlik falan olmadığını söylememe gerek yok sanırım. Bu resmen intihar etmektir.
Yüzmeyi bana daha çok küçükken, rahmetli dedem ailece tüm yazlarımızı geçirdiğimiz Altınoluk’ta öğretmişti. Yazlarım denizden mecbur kalmadıkça çıkmadan geçtiği için (Anneannem sıktığı üzüm sularını bana içirmek için bile dizlerine kadar denize girmek zorunda kalırdı; o derece çıkmazdım sudan!) yüzme konusunda kendime güvenirim, kulaç stilimi de beğenirim övünmek gibi olmasın!
Swim Labs’i duydunuz mu bilmem, 3’e 5 metre genişliğinde ve 1 metre derinliğindeki havuzlarda, akıntı sayesinde sonsuz yüzme duygusu yaşıyorsunuz. Amerika’da 15 senedir var olan sistem Türkiye’ye yeni geldi. Ben de meraklı Melahat olarak, 2017 yüzme sezonumu açmadan önce denemeye gittim.
Havuzun her yanında ayna ve kameralar var. Belirli saniyelerde dirence karşı yüzerken kameralar sizi her açıdan kaydediyor. Durduğunuzda karşınızdaki ekrandan olimpik bir yüzücüyle birebir kıyaslanarak, hatalarınızı, eksiklerinizi görüyor ve eğitmenin yönlendirmeleriyle tekniğinizi geliştiriyorsunuz.
Farklı deneyim, hızlı sonuç...
Benim bir ara epey asabım bozuldu zira SwimLabs eğitmeni Berkan Günçağ beni, çok beğendiğim kulaç stilimde yaptığım yanlışlarla yüzleştirmelere doymadı! En son “Ee ben bayağı yüzme bilmiyormuşum”
Arkadaş grubumuzla arabada giderken bizimkilerde ani bir hareketlilik başladı. Herkes (Tabii ki aracı kullanan hariç) telefonlarına gömüldü, “Ne oluyor?” diye hayretle bakarken, arada da “Tarkan, albüm” kelimelerini duyuyorum! Meğer Tarkan’ın 6 yıl aradan sonra çıkardığı yeni albümü ‘10’ tam o anda dijital platformlara düşmüş!
Arkadaşlarımı izlediğim sırada, küçükken Tarkan kaseti almak için evden kaçışımı hatırladım! Kasetin çıktığı gün erkenden kalktım, müzik markete koşup sıraya girmek için (O zamanlar Tarkan için sırada beklerdik, albümü öyle hemen internetten indirmek nerdee!) baktım benle gelecek kimse yok. “Dur şimdi sonra gideriz” diyor annem. Ben de heyecandan delirmek üzereyim, beklemem mümkün değil. Sıvıştım evden, döndüğümde kıyamet kopmuştu ama kasedime kavuşmanın mutluluğu her şeye değerdi o çocuk aklımla!
O yıllardan beridir Tarkan’dan yeni albüm geldiğinde ülke çapında yaşanan heyecan hiç değişmedi, nitekim ‘10’ sipariş ve indirme rekoru kırıyor. Hemen arabada dinlemeye başladık albümü. Herkes en beğendiği şarkılarla aşk yaşamaya başladı, Bodrum tatilimizin en büyük heyecanı Tarkan şarkıları şu an! Sezen Aksu imzalı ‘Ben Senin’ ve beni duygusallıktan perişan eden
Henüz hınca hınç dolmadan, sessiz sakin zamanının tadını çıkarmak için birkaç günlüğüne Bodrum’a gittim. İstanbul’un karmaşık enerji sahasından çıktığım gibi huyum, suyum değişiyor yeminle. Çok daha sakin, stressiz, tepkisiz bir tipe dönüşüyorum. Keşke her daim böyle olabilsem, hayat pek kolay olurdu! 3-4 günlük tatil bavulumu hep yaptığım gibi ‘sanki Bodrum’a taşınıyormuşcasına’ doldurdum, bu işi bir türlü beceremiyorum! Fark ettim ki, bavul hazırlama konusunda tek idolüm 40 bavulla yurt dışına televizyon çekimine giden ve 61 bavulla geri dönen Bülent Ersoy! Onu o kadar iyi anlıyorum ki!
Buraya gelince büyük şehirlerde ne kadar şanssız olduğumuzu yiyecekler konusunda da fazlasıyla hissediyorum. Şu anda sadece domates ve erik yiyerek yaşayabilirim, hepsi gerçek, hepsi çok lezzetli, İstanbul’da hiç bulamadığımız cinsten... Hep dediğim gibi, hayat küçük yerlerde güzel, sağlıkla, huzurla ve her şeyiyle gerçek yaşanıyor. Bir gün temelli kaçacağım İstanbul’dan, kesin!
Bu yaz vicdana odaklansak!
Bodrum sokakları yine cins köpeklerden geçilmiyor. Geçen yaz başı alıp, kışlık evlerine dönerken de oyuncak gibi sokağa atıp gitmiş vicdansızlar! Onları ailenizden görüp, size emanet canlarının
Batman’da bir kargo kamyonundan yüzlerce hayvan derisi çıktı. Fotoğrafı gördünüz mü bilmem, dayanmak mümkün değil! Azıcık iç rahatlatan tek ayrıntı kargo sahibine kesilen 149 bin TL ceza. Hayvanları koruma yolunda böyle yaptırımların uygulanıyor olması bu vahşete darbe vurur umarım.
Ve hâlâ kürk satın alarak vahşete ortak olanlara sesleniyorum. Sadece gösteriş için hayvan katillerinin suç ortağı olmadan önce o kürklerin nasıl elde edildiğinin, o hayvanların nasıl işkencelerle, acılar içinde öldürüldüğünün videolarını izleyin!
Kürk giyerek üzerinizde tarifsiz acılar ve katliam izleri taşıyorsunuz, onu bilin!
Petshoplar’da kedi ve köpeklerin küçücük bölmelerde, yoğun ışık altında birer eşya gibi sergilenmesi rezaleti de yasaklanıyor. Bazı belediyelerin sokak hayvanlarını toplayıp ortadan kaldırması veya aç, susuz ormanlara atmasının önüne geçecek çözümler de üretilmeli. Sokak hayvanları hijyenik şartlarda kısırlaştırılıp yerlerine bırakılmalı. Sırf güç bizim elimizde diye, hayvanların yaşam hakkını ellerinden alamayız.
Bu arada yaz gelmişken, kapı önlerinizde bir kap taze su bulundurmayı, yemek artıklarınızı sokak canlarıyla paylaşmayı ihmal etmeyin lütfen.
Susuz ve aç kalmanın ne kadar
Her gün onlarca yeni şarkı piyasaya çıkarken 2017 yazının hit parçaları hemen aradan sıyrıldı. Benim bu ara durmadan dinlediğim hit listem şöyle:
Erdem Kınay feat. Merve Özbey/ Boynun Borcu: Deniz Erten’in sözleri, Erdem Kınay’ın müziği ve düzenlemesi, Merve Özbey’in sesi buluşunca ortaya bir hit çıkması kaçınılmaz oluyor! Yine olay bir şarkı yapmışlar!
Bengü/ Kuzum: Sözleri Ayla Çelik’e, müziği Gökhan Tepe’ye ait şarkıyı sıra dışı buldum ve çok beğendim. Bengü’nün yorumu ayrı etkileyici. Gülşen Aybaba’nın çektiği klip, Raisa Vanessa’nın özel tasarımı elbise, Bengü’nün enerjisi ve güzelliği yıkılıyor!
Sinan Akçıl feat. Serdar Ortaç/ Yüzyılın Aşkı: Popun en sevdiğim iki adamının klibi daha çıktığı gün 1 milyon izlenerek olay yarattı, tıklanmalar koşmayı da geçti uçuyor! Bu yaz ‘Eyyo’luyoruz!
Hande Yener/ Bakıcaz Artık: Mert Ekren ve Hande Yener ikilisi yine çok tarz ve çok hit bir şarkıyla yazı karşılıyor. Bu arada arkadaşlarla konuşuyorduk da ortak bir fikir çıktı: Yener’in sesinde bağımlılık yaratan bir madde var!
Yaşar Gaga ft. Tarkan&Sezen Aksu/ Ceylan: Söz ve müziği Sezen Aksu imzalı şarkı şu an radyolarda en çok çalınanlardan. Efsane proje olmuş!
Ozan Doğulu&Demet Akalın/ Kulüp:
Size iç açıcı konulardan bahsetmek isterdim ama bunu anlatmak zorundayım. Zincirlikuyu Mezarlığı’nda yatan yakınlarımı ziyarete gittiğimde korkunç bir manzarayla karşılaştım. Bir mezarın üzerinin jiletli tellerle kaplı olduğunu gördüm ve dehşete kapıldım. Bakınmaya başlayınca aynı tellerin başka mezarlarda da olduğunu fark ettim. Kediler çiçekleri bozmasın diye o zavallı hayvancıkları parça parça etmeyi uygun görmüşler! Bir kedi şayet o mezarlardan birine yaklaşacak olursa yaşaması mümkün değil, her yanı kesilerek acı içinde ölür. Hayvansever olmayı da geçtim, sadece kalbi olan bir insan olarak bile böyle bir vahşete isyan ediyorum! Bunu yapanlar bizden olamaz!
Mezarlıklar Müdürlüğü’ne yaptığımız şikayet sonrası jiletli tel kullanan yaklaşık 50 adet mezarın sahipleriyle görüşüldü ve tellerin kaldırılması için süre tanındı.Aslında süre de tanınmaması ve derhal kaldırılması lazım! Hayvanlara yapılan bu korkunç zulmün en kısa zamanda sonlandırılmasını bekliyoruz! Lütfen sizler de başka mezarlıklarda aynı tellerden görürseniz vakit kaybetmeden şikayet edin. Çiçekler bozulmasın diye hayvan parçalamaya kimsenin hakkı yok!
SEVME KIZIM YANARSIN!
Selena Gomez’in “Birini sevince olağanüstü