Henüz hınca hınç dolmadan, sessiz sakin zamanının tadını çıkarmak için birkaç günlüğüne Bodrum’a gittim. İstanbul’un karmaşık enerji sahasından çıktığım gibi huyum, suyum değişiyor yeminle. Çok daha sakin, stressiz, tepkisiz bir tipe dönüşüyorum. Keşke her daim böyle olabilsem, hayat pek kolay olurdu! 3-4 günlük tatil bavulumu hep yaptığım gibi ‘sanki Bodrum’a taşınıyormuşcasına’ doldurdum, bu işi bir türlü beceremiyorum! Fark ettim ki, bavul hazırlama konusunda tek idolüm 40 bavulla yurt dışına televizyon çekimine giden ve 61 bavulla geri dönen Bülent Ersoy! Onu o kadar iyi anlıyorum ki!
Buraya gelince büyük şehirlerde ne kadar şanssız olduğumuzu yiyecekler konusunda da fazlasıyla hissediyorum. Şu anda sadece domates ve erik yiyerek yaşayabilirim, hepsi gerçek, hepsi çok lezzetli, İstanbul’da hiç bulamadığımız cinsten... Hep dediğim gibi, hayat küçük yerlerde güzel, sağlıkla, huzurla ve her şeyiyle gerçek yaşanıyor. Bir gün temelli kaçacağım İstanbul’dan, kesin!
Bu yaz vicdana odaklansak!
Bodrum sokakları yine cins köpeklerden geçilmiyor. Geçen yaz başı alıp, kışlık evlerine dönerken de oyuncak gibi sokağa atıp gitmiş vicdansızlar! Onları ailenizden görüp, size emanet canlarının değerini bilmeyecekseniz almayın kardeşim şu köpekleri!
Sitelerde de sokak kedisi falan gördüler mi, yavru mavru dinlemeden toplatıp ıssız yerlere attıranlar var. Bizim koyduğumuz mama ve suları bile gizlice atıyorlar sitede, şaka gibi! Bu insafsızlıklar bu yaz son bulsa, herkes insani sorumluluğunun farkında olsa, yaşadığı çevreyi sadece kendine ait sanmasa, o masum hayvancıklarla bir arada yaşamanın güzelliğini fark edebilse iyi olmaz mı, ne dersiniz? Vicdan konusu doğa için de geçerli. Bodrum her sene yeşilini kaybetmeye, beton yığınına dönüşmeye devam ediyor. Bu gidişin bir duru durağı olmayacak mı?
DAHA KAÇ KİŞİDEN DUYACAĞIZ?
Bizde bir şey moda olmaya görsün, suyu çıkarılır alimallah! ‘Gerçeklerin er geç açığa çıkmak gibi iyi bir huyu vardır’ sözü mesela; aslında anlattığı şeyi seviyorum ama son zamanlarda çok popüler oldu ya, bu cümlenin anlamıyla en alakası olmayan anlarda bile kendilerine uyarlayıp kullanıyorlar! Hani ‘Ben tüm asaletimle susuyorum ama er geç haklılığım ortaya çıkacak’ hesabı, her durumda olmuyor o canım ya!
Mustafa Ceceli’nin henüz evliyken ilişkiye başladığı sevgilisi sosyal medyada paylaşmış son olarak. Beni bir gülme tuttu, zira ortaya çıkacak hiçbir gerçek, toplumun bu olayın kahramanlarına bakışını değiştirmeyecek, onları haklı pozisyona getirmeyecek. Bu sözün paylaşılması da en az mağdur edebiyatı yapmak, suçu aldatılan ve gururu kırılan eski eşe atmak kadar lüzumsuz. ‘Gerçeklerin iyi huyu’ cümlesini daha kaç kişiden, hangi abuk durumlarda duyacağız, çok merak ediyorum!