Az kalsın kokorecimiz elden gidiyordu, AB baskısı yüzünden...
AB kriterlerini yerine getireceğiz diye kokoreci Türk’ün gıda listesinden çıkarıyorduk.
***
Kokoreç sağlıklı mı, değil mi?
Yıllardır bu soruya yanıt aranıyor.
İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Radyasyon Onkolojisi Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Yavuz Dizdar, kokoreçte ciddi oranda serotonin kaynağı olduğunu, mutluluk verdiğini söyledi.
Serotonin; canlılık, zindelik hissi verdiğini, depresyonu önlediğini, alerjiye iyi geldiğini, hatta romatizmal hastalıklara ilaç gibi geldiğini sözlerine ekledi.
***
2014 yerel seçimleriyle birlikte Türkiye’nin 16 bin köyü, bir gecede mahalle oldu.
TÜİK verilerine göre...
2007’de köyde yaşayanların nüfusu, 20 milyondu.
2017’de 6 milyona düştü.
Demek oluyor ki...
Köylerimiz eriyor, tükeniyor.
Nedeni belli: İş yok, ürettiğin ürün para etmiyor.
***
İzmir’i demirağlarla ören Büyükşehir Belediyesi, Karşıyaka Tramvayı’nı işletmeye başlayalı çok oldu.
Sıra geldi Konak Tramvayı’na....
Raylı sisteme büyük önem veren Başakn Aziz Kocaoğlu, tramvay işini Genel Sekreter Buğra Gökçe’nin sorumluluğunda bir an önce bitirmek için sabırsızlanıyor.
Gelelim, tramvay müjdesine...
Bugüne kadar yaptığı her projeye tarih veren...
İşi, o tarihi beklemeden bitirip hizmete sunan Genel Sekreter Buğra Gökçe, Konak Tramvayı için de tarih verdi:
15 Şubat 2018...
15 Şubat olmasa, üç gün erken, üç gün rötarlı olabileceğini ancak hedef koyduğu tarihten fazla uzaklaşılmayacağını söyledi Gökçe...
İktidar partisi mensuplarının Atatürk sevgisi, herkesin dilinde.
Bu sevginin bir anda ortaya çıkması eleştiri konusu oldu.
Atatürk sevgisi, hiç kimsenin, hiçbir partinin tekelinde değil elbette.
Cumhuriyet’i kurup bize emanet eden Ulu Önder’i sevmeliyiz, tamam da...
Mesele, samimiyette.
Atatürk sevgisi, ne kadar samimi, ne kadar içten, ona bakmak lazım.
***
Yüreğindeki Atatürk sevgisinden zerre kuşku duymadığım biridir,
Dün, 10 Kasım’dı; Türk’ün en acı günü.
Atatürk’ü, 79. ölüm yıldönümünde, saygıyla, sevgiyle, özlemle andık.
Bir Cumhuriyet çocuğu olarak, her 10 Kasım’da olduğu gibi, hayatta göreceğim tüm 10 Kasım’larda, yani son Kasım’a kadar, Atatürk’ün önderliği, ilkeleri, aydınlık Türkiye için verdiği büyük mücadelenin önünde saygıyla eğileceğim.
***
Bugün, bir çevrecilik eylemi var gündemde.
Gülbahçe... Adı üstünde gül gibi bir yer.
Doğal güzelliğini bunca yıldır korumayı başarmış.
Ne var ki, birileri taşocağı projesi ile halkın huzurunu kaçırıverdi.
Türkiye, tüm dünya mültecilerinin ikinci vatanı haline geldi.
Ülkemize akın akın geliyorlar.
Onlarla yaşamayı kanıksadık sanırım.
Mülteciler; eğitimden konaklamaya, sağlıktan hayatını sürdürmesine yetecek harçlığa kadar ne ihtiyacı varsa, devletimiz tarafından karşılanıyor.
Bu hizmetlerin Türkiye’ye maliyeti 30 milyar lirayı geçmiş.
Peki, sorun neydi de Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği, Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü ile işbirliği yaparak farkındalık semineri düzenledi?
Geçen hafta köşemde, DİSK’e bağlı Sosyal-İş Sendikası ile İzmir’de de bir ayağı olan Kod-A isimli şirket arasındaki sorunu dile getirmiştim.
Sendikanın bu işyerinde örgütlenme çalışmaları devam ediyor.
Tüm engellemelere rağmen...
Şirketin genel müdürü, sendikayı suçlamıştı.
Çalışanların son derece özgür olduğunu, sendikalı olabileceklerini, bunu her fırsatta ifade ettiklerini söylemişti.
***
Sendikanın elinde yetki belgesi olmadığını iddia etmişti genel müdür.
Sendikanın İzmir Şube Başkanı Müfit Ereş, “Evet, yok” dedi ve şu açıklamayı yaptı:
Dokuz Eylül Üniversitesi’nde yaşananları biliyorsunuz.
3 Haziran tarihli köşe yazımda, Rektör Prof. Adnan Kasman’ın, iki rektör yardımcısını görevden aldığını...
Bunu yaparken, işe başladıklarında rektör yardımcılarından alıp çekmecesine koyduğu tarihsiz istifa dilekçelerini devreye soktuğunu...
Genel Sekreter Prof. Dr. Ahmet Cevdet Oral’ı da görevden almaya çalıştığını...
Ahmet Hoca’nın istifaya yanaşmaması üzerine onu yıpratma çabası içine girdiğini yazmıştım.
Vay efendim, sen misin bunu yazan!
Kıyameti koparmıştı Adnan Hoca.
Yasal bir nitelik taşımadığı halde, açıklama göndermiş, beni yalanlamış, hatta aba altından sopa göstermişti.