Dün, 10 Kasım’dı; Türk’ün en acı günü.
Atatürk’ü, 79. ölüm yıldönümünde, saygıyla, sevgiyle, özlemle andık.
Bir Cumhuriyet çocuğu olarak, her 10 Kasım’da olduğu gibi, hayatta göreceğim tüm 10 Kasım’larda, yani son Kasım’a kadar, Atatürk’ün önderliği, ilkeleri, aydınlık Türkiye için verdiği büyük mücadelenin önünde saygıyla eğileceğim.
***
Bugün, bir çevrecilik eylemi var gündemde.
Gülbahçe... Adı üstünde gül gibi bir yer.
Doğal güzelliğini bunca yıldır korumayı başarmış.
Ne var ki, birileri taşocağı projesi ile halkın huzurunu kaçırıverdi.
Sadece Gülbahçeliler değil, çevrede yaşayan insanlar da taşocağına karşı kenetlendi. İnsan, o doğa düşmanlarına sormadan edemiyor.
Taşocağı için bula bula orayı mı buldunuz?
***
İnsanlarımızın mevzu çevre olunca, kenetleniyorlar.
Bu çok güzel bir şey.
Yaptıkları eylemlerin çoğun boşa çıkmış olsa da...
Doğa düşmanları denizleri kirletseler, istediklere yer taşocağı açsalar da...
Bunlara karşı verilen mücadeleyi takdir ediyorum, teselli buluyorum.
***
Gülbahçe’de yapılması planlanan taşocaklarına karşı çıkmak adına örnek bir direniş gösterdi İzmirliler.
CHP Milletvekilleri Tacettin Bayır, Özcan Purçu, Musa Çam; Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar, CHP Yüksek Disiplin Kurulu üyesi Şehrazat Mercan da eylemcilere destek verenler arasındaydı.
Yaptıkları eyleme de “Yaşam Şenliği” adı verdiler.
“Lavantama, kekiğime, kekliğime dokunma” yazılı pankart taşıdılar.
“ÇED’ini de al git, Haydar” yazılı dövizle yürüdüler.
Sahi, çevre sadece CHP’li milletvekillerini mi ilgilendiriyor?
AK Partili vekiller, yoksa onlar çevreci değiller mi?!
***
CHP’li vekil Musa Çam, iki çocuğu elinden tutup platforma çıkardı, öyle güzel bir konuşma yaptı.
“Bizler geldik, gidiyoruz. Çocuklarımız, torunlarımız için bu mücadeleyi sürdürmemiz lazım” dedi.
Plan Bütçe Komisyonu’na gelen 130 maddelik Torba Yasa’da bulunan, ÇED raporu sürecini 3 aya indiren maddeden söz etti. 9 kişinin karşı çıkmasıyla, bu maddenin Torba’dan çıkarıldığını söyledi Musa Çam...
Fakat endişelerini dile getirmeden edemedi:
“Henüz bitmiş değil. Önümüzdeki günlerde Torba Yasa Meclis’te görüşülecek. Bir önergeyle, bizim çıkarttığımız maddeyi yasalaştırabilirler. Bizler Meclis’te, sizler burada mücadeleye devam edeceğiz.”
***
Çevreci avukat Şehrazat Mercan’ı aradım.
Anlattıklarını aynen aktarıyorum:
“Bu işin peşini bırakmayacağız. Orada faaliyette olan bir taşocağı şirketinin 168 bin 200 ton kapasitesi vardı. Bu kapasiteyi üç ayda kullanırlar. Oysa bunlar 12 ay çalışıyor. O firma, ÇED gerekli değildir raporu aldı; dava açtım, iptal ettirdim.
Üniversite ile ortak hareket ettik; aldıkları ÇED’i iptal ettirdik.
Fakat kapsam dışı kabul ettiler, üretim devam ediyor.
Neden? Çünkü devlet, denetlemiyor.”
***
Çevre katliamına devlet de ‘dur’ diyemezse, kim durduracak?
Oraya yeni taşocaklarının açılması planlanıyor.
Onlar da açılırsa...
Gülbahçe’nin kekiğine, kekliğine yazık olacak.
Lavantası, lavanta gibi kokmayacak.
***
Musa Çam’ın son sözünü hatırlatmak isterim.
Torba’dan çıkan, ÇED’i üç aya indiren ve her halükarda olumlu verilen kararın önünü iyice açan madde var ya...
Bir gece Torba’dan çıkarsa, hiç şaşırmayın.