Muhittin Akbel

Muhittin Akbel

muhittin.akbel@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları

2014 yerel seçimleriyle birlikte Türkiye’nin 16 bin köyü, bir gecede mahalle oldu.

TÜİK verilerine göre...

2007’de köyde yaşayanların nüfusu, 20 milyondu.

2017’de 6 milyona düştü.

Demek oluyor ki...

Köylerimiz eriyor, tükeniyor.

Nedeni belli: İş yok, ürettiğin ürün para etmiyor.

***

Araştırdım, soruşturdum; nüfusu artan tek köy tespit edebildim.

(Bir köy çocuğu olarak, köye mahalle demek içimden gelmediğinden, köy ifadesini kullanmaya devam ediyorum.)

O da, Seferihisar’a bağlı Turgut Köyü...

Köyün nüfusu, 2009’da 300’tü; 2016’da 337...

Haberin Devamı

Bugün köyün nüfusu, 400’e yaklaştı.

Neden?

Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, Turgut’ta lavanta üretimini başlattı.

Deneme amaçlı 2 dönüm alanda yapılan lavanta üretiminden olumlu sonuç alınınca...

Üretim alanı 50 dönüme çıkarıldı. Bu işten para kazanmaya başladılar.

Başkan Soyer, Turgut’a bir de kafeterya açtı. Kafeyi kadınlar işletiyor. Spor sahası, oyun parkı yaptı.

Köye umumi tuvalet bile açtı, biliyor musunuz?

Üretici pazarları kuruluyor.

Belediye, üreticiden işgaliye bedeli almayarak bir başka destek veriyor.

***

Başkan Tunç Soyer, zamanında “Geleceğin Köyleri Hareketi” başlattı.

16 bin köyden 8 binine ulaşabildi ne yazık ki...

Köylerin köy olarak kalmasına, köylerin üretici kimliklerinin korunmasına gücü yetmedi maalesef.

***

Sözün kısası...

Üretimin bittiği köyler küçülürken...

Üretimin arttığı köylerin nüfusu çoğalıyor.

Mesela Tire’nin köylerinden şehre göç yok.

Çünkü insanlar, hayvancılıktan para kazanıyor. Tire Süt Kooperatifi, Tire’nin 80 köyünden 62’sinde süt alım merkezi oluşturdu.

Vatandaş belli saatte sütünü o noktaya getiriyor, ekipler rötarsız sütü alıyor.

Kesime hazır büyükbaş hayvan, kooperatif tarafından hak ettiği fiyattan satın alınıyor.

***

Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük, “Türk tarımı, köylünün tarımıyla büyür” tezini savunuyor ve diyor ki:

“Birleşmiş Milletler, bir yılı kırsal turizm yılı ilan ediyor; bir başka yılı aile tarımı yılı...

Hal böyleyken bizde tarım alanları küçülüyor, gökdelenler dikiliyor.

İthalatla ithalattan kurtulamayız. 80’li yılların sonunda pamuk ithal etmeye başladık, pamukçuyu küstürdük, üretim dip yaptı.

Haberin Devamı

Yanlışı anladık ama iş işten geçmişti. Aynı tuzak, hayvancılık için kuruldu. Hayvan, et, yem ithal ediyoruz. Ülkemizde hayvan sayısı azalıyor. İzmir Büyükşehir’in yerel kalkınma adına yaptığını, pekala diğer büyükşehirler de yapabilir.

Türkiye, İzmir’e benzemeli.

Devlet, kooperatifleşmeye inanmadığı sürece, Tire Süt benzeri bir kooperatif daha ortaya çıkmaz.

Sadece ekonomik değil, sosyal yapıyı da korumak için kooperatifleşmek zorundayız.

Eğer kooperatifleşmezsek, devlet bu örgütlenmeye sıcak bakmazsa, tarım ve hayvancılıkta kötü gidişten kurtulamayız.”

***

Türk tarımının, köylünün tarımıyla kurtulacağı inancını her fırsatta dile getiren Mahmut Eskiyörük...

Köylerde yaşayan üreticilerin daha çok kazanması için çırpınan Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer... “Yerel kalkınma” diye diye İzmir’in her köşesinde üreticiyi kalkındıran İzmir Büyükşehir Başkanı Aziz Kocaoğlu... Ne yaparsa yapsınlar, sadece bölgeyi kalkındırabilirler; Türkiye’yi değil.

Haberin Devamı

***

Tarımın, hayvancılığın iyileşmesini sağlayacak reçeteler sunulurken...

Hayvan, et, saman ithal ettiğimiz yetmiyormuş gibi...

Yem ithalatında gümrük vergisini de kaldırıyoruz.

Şaka gibi.