Meriç Köyatası

Meriç Köyatası

merickoyatasi@hotmail.com

Tüm Yazıları

Ramazan Bayramı’nın birinci günü, kıyılarımızdaki koyların hemen hepsi tekne doluydu. Koylarda demir atacak yer yoktu. Kaderin cilvesine bakın ki yine bayramın birinci günü, ilk Yat Kulübü’nün kurcusu Ahmet Özkal (Hollandalı Ahmet) aramızdan ayrıldı

Hollandalı Ahmet’e veda


Hollandalı Ahmet’i yelkencilik, yat turizmi ve gezi denizciliği ile ilgilenen hemen herkes tanır. Denizcilikle ilgilenmeyip de arkadaş teknesi ile dolaşanlarda da güzel atmosferi ve harika yemekleri ile iz bırakmıştır. Türkiye’de yat turizmi başlamamışken, bir avuç denizcinin Ege’de dolaştığı günlerde, bugünleri görüp Türkiye’de ilk yat kulübünü kuran Ahmet Özkal, namı diğer Hollandalı Ahmet 71 yaşında aramızdan ayrıldı.
Kıyılarımızda tekne dolaşmadığı bir dönemde Hollandalı Ahmet, Marmaris’in Kumlubükü Koyu’nda, 1981 yılında ilk yat kulübünü açtı.
35 teknelik bir iskele ve küçük bir lokanta ile hizmet vermeye başladı. Hollanda’da lokanta işletmenin verdiği avantajla Ege’nin taze sebze ve balıklarını, Hollanda tecrübesi ile birleştirip müthiş lezzetler sunuyordu. Namı çok hızlı duyulunca, Avrupa Jet Sosyetesi de Türkiye’nin kalburüstü insanları da, mütevazı yelkenciler de Hollandalı Ahmet’e uğramadan geçmez oldular.

Hollandalı Ahmet’e veda
Film gibi bir hayat

Eski yazılarımda da söz etmiştim. Bana göre kıyılarımızın en iyi restoranlarının başında yer alır. Ben “Acaba Ahmet’le arkadaş olmam nedeniyle kayırıyor muyum” diye düşünürken eski turizm bakanlarımızdan Bahattin Yücel,
“Az bile söyledin, Doğu Akdeniz’in en iyisi” tanımlamasını yaptı.
En iyi olmanın sırrı şu: Restoranın iki şefi var. Türk şef Ali Arslan 27 yıldır, Çinli Şef Yon Wang 22 yıldır aynı mekanda çalışıyor. Servis elemanları derseniz, hepsi yıllarını vermiş. Malzemenin en iyisi temin ediliyor, herkes işini severek ve mükemmeli arayarak yapıyor. Başlarında da Ahmet Özkal ve eşi Şirin Hanım...
Ahmet çok hızlı yaşadı. Sigaradan vazgeçemedi. Son yıllarında sağlığı iyi değildi. Kalbinde, böbreklerinde, damarlarında sorun vardı. Tekerlekli sandalyeye mahkum oldu. Film gibi hayatı vardı. 28 Ekim 2012’de Ahmet’in öyküsünü bu sayfada yazmıştım.
1966 yılı Nisan ayında, Ahmet tatil için Hollanda’dan İstanbul’a gelir. Yine İstanbul’a tatil için gelen Norveçli İngi Kirsebom’la tanışır. Tarabya Oteli’nde birlikte olurlar. Ahmet Hollanda’ya, İngi Kirsebom da Norveç’e gider.
Vendela Kirsebom, 1980’li yıllarda moda dünyasına adımını atan dünyaca ünlü Norveçli bir top model... Amerika’nın ünlü Model Ajansı Ford’un sahibi Eileen Ford tarafından 13 yaşında keşfediliyor. 1980 ve 90’lı yıllarda podyumlarda, reklam filmlerinde, 300’ün üzerindeki dergi kapağında fırtına gibi esiyor. Victoria’s Secret mankeni olarak, Barbaur, Dizel Jeans, Elizabeth Arden, Nivea gibi birçok ünlü markanın tanıtım yüzü oluyor. Evleniyor. Şu anda biri 16 diğeri 14 yaşında iki kızı var. 45 yaşına geldiği zaman, annesi İngi Kirsebom babasının bir Türk olduğunu söylüyor. Vendela, Norveç NRK Televizyonu’nun da yardımıyla, uzun aramalardan sonra Ahmet Özkal’ın karşısına çıkıp
“Ben senin kızınım” diyor.
O zaman Ahmet’e “Ne hissetmiştin?” diye sormuştum. Gözlerinden yaşlar süzülerek anlatmıştı: “Hiç büyütme zahmetine katlanmadan bir kız çocuğu ve iki torun sahibi oldum. O kadar ünlü olmasına rağmen çok mütevazı, çok candan biri... Kendisini çok iyi yetiştirmiş. Kardeşleri Demir ve Jr. Ahmet’le de birbirlerini görür görmez kaynaştılar, eşim Şirin’le de... Keşke, sağlığımın biraz daha yerinde olduğu zamanlar, bir 10 yıl kadar önce tanısaydım, kızımla dans edebilseydim. Ama buna da şükür...”

Ekip sağlam
Ahmet Özkal’ın dostları olarak cenazesinden sonra akşam Kumlubükü Yat Kulüp’te buluştuk, anılarımızı anlattık. Ahmet’in eşi Şirin Hanım yıllardır onunla birlikte işin başında. Küçük oğlu Jr. Ahmet de son yıllarda tesisin işletmesinde yer alıyordu. Büyük oğlu Demir de yine Hollanda’dan şeflik diploması alan bir mutfak üstadı... Ahmet’in eski eşi olan annesi Diano Zoto ile İstanbul Cankurtaran’da Karışma Sen Restoranı işletiyor. Arada gelip Marmaris’teki mekana yardım edeceğini söylüyor. Babasını geç bulup çabuk kaybeden Vendela Kirsebom “Kardeşlerimle ve ailemle görüşmeye, İstanbul’a ve Marmaris’e gelmeye devam edeceğim” diyor.
Aramızdan ayrılışından üç gün önce telefonla arayıp halini hatırını sormuştum. Marmaris’te görüşürüz diyerek telefonu kapattık. Gözlerim sevgili dostum Ahmet’i arıyor ama ekip sağlam, Kumlubükü Yat Kulüp’te hayat üst seviyede hizmetle devam ediyor. Nur içinde yatsın...

AİLE İKİ YIL ÖNCE GENİŞLEDİ
Hollandalı Ahmet Özkal, eşi Şirin, önceki eşinden oğlu Demir ve Şirin hanımdan olan oğlu Jr Ahmet’le çekirdek bir aile iken iki yıl önce dünyaca ünlü top model Vendela Kirsebom iki kızı ile gelip “Ben senin kızınım, bunlar da torunların” diyor. Aile yedi kişiye çıktığında Ahmet’in mutluluğuna diyecek yoktu. “Hiç zahmet çekmeden bir kız iki torun sahibi oldum” diyordu.

Hollandalı Ahmet’e veda

Haberin Devamı

KAPTANIN MUTFAĞINDAN

Asya usulü patlıcan
Hollandalı Ahmet’e veda gecesinde Kumlubükü Yat Kulüp’ünün Türk şefi Ali Arslan ile Çinli Şef Yon Wang, Ahmet Özkal’ın anısına dostlarına zengin bir açık büfe hazırladılar. Menüde dikkatimi çeken yenilik Asya usulü pişirilmiş patlıcan oldu. Topan patlıcan tamamen soyuluyor. Küp şeklinde doğranıyor. Tuzlu suda 15 dakika bekletilip süzülüyor. Mısır nişastasına bulanıp kızgın yağda ve yüksek ateşte kızartılıyor. Patlıcanın dışı katılaşıyor, içi yumuşak kalıyor. Sosun tarifi ise şöyle: Toz karabiber, şarap, soya sosu, sirke, toz şeker, sarımsak, susam yağı, Çin tuzu, tavuk bulyon, biraz su ve biraz mısır nişastası bir kapta çırpılıyor. Daha sonra tavaya döküp kaynatılıyor. Kaynayan sosun içine kızartılmış patlıcanlar ilave ediliyor ve çok hafif sotelenip servis ediliyor.