Bu yaz herkes Yalıkavak Palmarina’yı ve bu marinadaki restoranların fiyatlarını konuşuyor. Palmarina gibi marinalara ihtiyacımız var ama bütün marinalar onun gibi olmaya kalkarsa ortada denizci kalmaz. Palmarina’nın turizme katkısını alkışlarken Marmaris Yat Marina
gibi denizci dostu marinalara ihtiyacımızı hiçbir zaman unutmamalıyız
Marmaris Yat Marina, Akdeniz’in en büyük marinası. Fiyatları makul, bakım onarım bakımından da mega yatlara en iyi servis sağlayan marinaların başında geliyor.
Bu yaz gazetecilerin kaleminde, herkesin dilinde Bodrum Yalıkavak Palmarina var. Marinanın yenileme inşaatını gezdiğim mart ayında “Sadece Türkiye’nin jet sosyetesi değil, dünya jet sosyetesi Palmarina’ya akacak, Güney Fransa ve İtalya’dan çok sayıda mega yat Türkiye’ye gelecek” diye yazmıştım.
İnşaat tamamlandıktan sonra Palmarina’ya henüz gitmedim. Ortalık sakinleştikten sonra ziyaret edeceğim. Ama okuduklarımdan anladığım kadarıyla Yalıkavak Palmarina, sadece teknelerin bağlandığı bir liman olarak değil, bir turizm merkezi olarak sivriliyor. Lüks butikler ve
restoranları ile ön plana çıkıyor. Restoranlarda ve barlarda astronomik hesaplardan söz ediliyor.
Şimdilerde herkesin Palmarina’yı ve buradaki mekanların fiyatlarını yazması, uzun süredir anlatmaya çalıştığım bir konuyu çok net bir şekilde ortaya koymama yardımcı oluyor.
İster küçük tekne, ister mega yat gideceğiniz yer güvenli liman sonuçta
Denizcilik ve yatçılık çok geniş yelpazede bir hobidir. Denizcilik ve turizm, kol kola girmiş iki sektördür. Hobi olarak çok mütevazı bütçelerle denizcilik yaparken aynı denizden
ve aynı marinalardan faydalanan çok yüksek bütçeli turizm hareketleri de yaşanır. İster küçük bir tekne ile denizde dolaşın ister bir mega yatla, sonuçta gideceğiniz yer güvenli bir bağlama limanıdır.
Eğer söz konusu olan turizmse Yalıkavak Marina örneğinde olduğu gibi lüksü, ihtişamı önemsiyor ve takdir ediyorum. Ama denizcilikle ilgisi olmayanların, özellikle de bürokrasinin denizciliği Yalıkavak Marina’da olan bitenler gibi görmesinden inanın çok korkuyorum. Çünkü bir ülkede denizciliğin gelişmesi, bir hobi olarak devam edebilmesi için mütevazı bütçelerle hizmet veren marinalara ihtiyacımız var.
Tam bir denizci dostu marina
Şöyle bir örnek vereyim: Denizciler dışında pek kimsenin farkında olmadığı bir marinamız var. Marmaris Yat Marina... Sadece Türkiye’nin değil, Akdeniz çanağının en büyük marinası. Tekne boyuna göre değişmekle birlikte yaklaşık denizde 1000, karada 1000 tekne kapasitesi var. Marina 5 çıpalı ve her türlü sosyal ve teknik olanakları bulunuyor. Marinanın kendi bünyesindeki restoranda çok lezzetli yemekleri, çok uygun fiyatlarla yemek mümkün...
Kendi yapımları özel makarnalar ve balık çorbasının üzerine yok. Marinanın içinden denize de girebiliyorsunuz, yüzme havuzuna da... Biz amatör
denizciler ve tekne sahipleri için en avantajlı özelliği ise şu: Ülkemizdeki en yaygın ve en geniş bakım onarım olanakları burada. Marka butikler ve ün yapmış restoranlar, gösteriş yok. Denizcilerin ihtiyaç duyduğu teknik servis ofisleri, atölyeleleri, tekne malzemesi satan bir mağaza, büyük bir market ve marinanın kendisinin işlettiği bir restoran... Bağlama fiyatları ise çok makul. Tam bir denizci dostu marina... Diğer taraftan çok geniş bakım onarım olanakları ve özellikle mega yatlara verdiği teknik servis ile hem Marmaris’teki istihdama hem de ülke turizmine ciddi katkısı bulunuyor.
Palmarina gibi turizmde çıtayı yükseltecek marinalara da ihtiyacımız var, Yat Marina gibi denizci dostu marinalara da... Tüm marinalar, marina içindeki ve çevresindeki restoranlar Palmarina gibi olursa, inanın ortada amatör denizci kalmaz. Küçük yelkenli tekneleri ile dolaşan denizciler, öyle dışarıdan görüldüğü gibi değil...
AĞUSTOS AYI FIRTINA TAKVİMİ
* 14 Ağustos Fırtına
* 17 Ağustos Fırtına
* 20 Ağustos Fırtına (2 gün)
* 31 Ağustos Mercan Fırtınası
KAPTANIN MUTFAĞINDAN
Fettuccine frutti di mare
Marmaris Yat Marina’nın mutfağında yabancıların ağırlıkta olması nedeniyle hem dünya mutfağı hem de bizim Ege mutfağı lezzetlerini tatmak mümkün. Balık çorbası ve makarnaları favorilerim. Makarnaları hazır almıyorlar. Sert durum buğdayı irmiğinden 11 değişik tipte makarna yapıyorlar, bu makarnaları ahşap tepsilerde bekletip, kurutup 26 değişik sosla pişiriyorlar. Hepsini tatmadım, birkaç tanesini denedim, enfesti... Kalamar, karides, ahtapot, somon ve fesleğenli domatesli sos ile yapılanın tarifini aldım. Karides ve ince doğranmış kalamar, zeytinyağı ile tavada soteleniyor. Karidesler piştiğinde sarımsak ilave ediliyor. Sarmısaklar pembeleşince, bir kadeh beyaz şarap konuyor. Beyaz şarap çekince daha önce hazırlanan sarımsaklı, fesleğenli domates sos, daha önce haşlanmış ahtapot, somon füme ve ince kıyılmış maydanoz ekleniyor. Bu sosa al dente haşlanmış (6-7 dakika) makarna ekleniyor ve bir dakika da sosla beraber pişiyor, permasan peyniri ile servis ediliyor.