Alper Eliçin de eşi de endüstri yüksek mühendisi. 3. Levent'te ikiz villada oturuyorlar. 1989'da evlerini betonarme yaptırmışlar, ama Körfez Depremi'nin ardından İstanbul Depremi'nin yaklaşmakta olduğu anlaşılınca Alper Bey, evinin güvenliğini artırmak üzere kolları sıvamış. Büyük depremi bekleyen İstanbul'da, evini güçlendirmek isteyen birinin başına neler gelebileceğini merak ediyorsanız, bu yazıyı okuyun. 3500 dolara olur Önce deprem etüdü yaptıracak bir kuruluşu bulmak için epey uğraşmış. Sonuçta İTÜ ve Stanford mezunu bir yüksek inşaat mühendisiyle anlaşmış. Yapılan inceleme sonucunda 1999 Deprem Yönetmeliği öncesinde yapılmış evin, 7'nin üzerinde bir depremde dönme olasılığı bulunduğu ortaya çıkmış. Çözüm olarak dış yan cepheye 2 kolon ve 3 kiriş eklenmesi önerilmiş ve bu iş için kabaca 3500 dolarlık maliyet çıkartılmış. 35 bin dolar mı? Bu saptamanın ardından Eliçin, izin için belediyenin yolunu tutmuş. İmardan sorumlu belediye başkan yardımcısı, Levent mahallesindeki evler Boğaziçi Koruma Bölgesi'nde olduğundan cephe ile oynanamayacağını, kolon ve kirişlerin ancak evin içerisinden geçirilebileceğini söylemiş. Bu durumda banyo, yatak odası ve salon tamamen yıkılıp, buralara birer kolon konulacağından hem maliyet 35 bin dolara yükseliyormuş, hem de inşaat bitene kadar evde oturmak söz konusu olamayacağından yeni bir yere taşınmak, 6 ay ev kirası ödemek gerekiyormuş. Tarifenin 2 katı Eliçin farklı bir çözüm umuduyla bu kez Beşiktaş Belediye Başkanı'yla görüşmüş. Konuyu araştıracağını söyleyen başkan, bir süre sonra Eliçin'i arayarak projesine deprem güçlendirme ruhsatı verebileceklerini bildirmiş. Bunun için bir yapı denetim şirketiyle bağlantı kuran Eliçin'in, firma yetkilisinin yasa gereği inşaat keşif bedelinin yüzde 3'ü (210 milyon lira) olan yapı denetim ücretini bu örnekte az bularak, açıktan 390 milyon lira daha isteyince firmayla anlaşması mümkün olmamış. Ruhsat 9 ayda alındı İzin başvurularının internetten yapılma zorunluluğuna karşın Bayındırlık Bakanlığın web adresinin haftalarca çalışmamasından tutun, yıllarca önce evin çıplak mülkiyetini devraldığı babaannesinden muvaffakatname istenmesine kadar, zorunlu müteahhit tutma, belediyeye kızlık soyadı, kan grubu bildirme gibi onlarca bürokratik ve maliyet artırıcı engelin ardından Eliçin, nihayet bu yıl 20 Mart'ta inşaat ruhsatını alıp 13 Nisan'da da inşaata başlayabilmiş. İkinci başvurduğu firma ise tüm evrakı tamamlatıp Eliçin'i bir süre oyaladıktan sonra yapı denetim işinin para getirmediğini söyleyerek başka birini bulmasını istemiş. Artık işi öğrenen Eliçin, üçüncü başvurduğu firmanın keşif bedelini, % 3'ü 700 milyon lira olacak şekilde yükseltmesine ses çıkarmamış. Vatandaş ne yapsın? Eliçin ayrıca, İstanbul konut stokunu oluşturan 1 milyon binadan yüzde 60'ının imarsız olduğunu da hatırlatarak, bu yapıların yasa gereği hiçbir ruhsat alamıyacağından dolayı güçlendirilemeyeceğine, kat mülkiyeti yasasındaki "oy birliği" şartı nedeniyle imarlı apartmanlarda da güçlendirme kararı almanın zorluğuna dikkat çekiyor. mtamer@milliyet.com.tr İnşaatını boya dışında önceki gün (13 Mayıs'ta) bitiren Eliçin, "9 ay ruhsatı için uğraştığım inşaat 1 ayda bitti. Ben ise işi gücü bırakıp evimi güçlendirmek için bütün bu süre boyunca koşturdum. Bu arada gelen zamlarla birlikte inşaat 5 bin dolara maloldu. Yükleniciye yapacağım ödeme, ödediğim ve ödeyeceğim harçlar, noter ücretleri vs. bu 5 bin dolara dahil değil" diyor ve sokaktaki sade vatandaşın bu işin altından kalkıp da evini nasıl depreme hazırlayacağını yetkililerin düşünmesini gerektiğini belirtiyor.