Pastel Film'in yeni nesil yöneticisi Efe İrvül babası Yaşar İrvül’den sonra devralacağı bayrağı çok daha ileriye başarıyla taşımayı hedefliyor ve “Dünyanın öncü, etkin yapımcılarından olmayı hedefliyorum” diyerek de iddiasını dile getiriyor. Bu güne kadar pek çok başarılı projeyle izleyenleri ekrana kilitleyen Pastel Film, Efe İrvül’ün girişimleriyle özellikle dijital yayın platformlarına yenilikçi bakış açısıyla ürettiği içeriklerle de kendi içinde yeni bir çağ başlatıyor. “Sektörde genç bir yönetici olarak bakış açım yenilikçi ve cesur” diyen Efe İrvül bugünlerde etkileyici bir uyarlama hikayenin üzerinde duruklarını anlatıyor. Yeni projeler yaratırken ise yeni isimler ve yeni yüzler arayışında olduklarını da belirten İrvül, “Oyuncu bazıyla düşünmek doğru olmayabilir doğru projede doğru cast başarı getirir. Pastel ile uzun yıllar boyunca beraber çalışacak yeni isimlere yatırım yapıp yeni yüzler keşfetmek de istiyoruz” diyor.
Dizi ve film yapımcılığında
Tahran’da doğan ve savaş zamanı Kanada’ya göç eden, dünyanın dört bir yanında kişisel sergiler açmış ve bugün Türkiye’de yaşamına devam eden Arezo Khosroshahi bu kez son sergisi Midland Series ile sanatseverlerin karşısına çıkıyor. Daha önce birçok kez Galerist İstanbul, Pilevneli Project ve Mamut Art Project gibi sanatsal platformlarda çalışan sanatçı eserlerini görmek isteyenleri 4 Ağustos - 4 Eylül tarihleri arasında Kapudag Gallery ev sahipliğinde Sapphire'de gerçekleşecek sergisine bekliyor. Çocukken iletişim kurmak için resim çizmeye başladığını ve kendisini resim çizerken konuşmaktan daha iyi ifade ettiğini anlatan Khosroshahi, kendini hiçbir yere ait görmediği bir dönemde hissettiklerini tuvale aktardığını anlatıyor. “Dünyanın bir parçası olsak da yanlış yerde yanlış zamanda bulunabiliyoruz. Aynı denize atılan bir çöp torbası gibi… Deniz çöp torbasını içine almak istemiyor ama o torba denizin dibine girmeye çalışıyor. Sürekli bir savaş halinde ya da dans
Geçen hafta 34’üncüsü düzenlenen Best Model Of Turkey yarı final elemeleri Sofitel Taksim İstanbul’da yoğun bir katılımla gerçekleşti.
Pandemi kuralları gözetilerek sadece yarışmacılar ve jüri üyelerinin katılım sağladığı yarı final gününde her bir yarışmacının heyecanını ve hevesini birebir gözlemleyen jüri üyelerinden biriydim. Türkiye’nin dört bir yanından hatta yurt dışından bile best model olma hayaliyle gelen yarışmacıların heyecanı ve hevesini görmek Best Model Of Turkey’in bir 34 yıl daha aynı istikrarla devam edeceğinin kanıtlarından biriydi.
Yarı final elemelerine 90 kadın, 190 erkek yarışmacı katıldı. Doğrusunu söylemek gerekirse her biri potansiyel bir best modeldi ve oylama kısmında işimiz bir hayli zordu. Yarı final elemeleri çok keyifli, olması gerektiği gibi ve çok özenli geçekleşti ve bitti. Ancak salondan yarışmacıların talebiyle çekilen ve sosyal medyada paylaşılan bir fotoğraf yarı final keyfini gölgeledi ve adeta yarışmayı amacından saptırdı.
Yayınlanan fotoğrafta erkek yarışmacılar yerde oturmuş, kadın
Kariyerine oyuncu olarak başlayan ve şimdilerde oyuncu koçluğu yaparak devam eden Yağız Serdar Kötük, ilk kitabı Ya Selâm ile başka bir yönünü ve yaşam felsefesini okuyucuyla buluşturuyor. Yaşadığı acı kayıplardan sonra kendini keşfetme sürecinde tasavvufla tanışan ve bulduğu şifa ile bilgeliği herkesle cömertçe paylaşmak isteyen Kötük kitabının her satırında okuyucuya kendini sorgulatacağı farklı bir bakış açısı sunuyor… Yolunu bulmak, kendini tanımak isteyenlere rehber niteliğinde bilgiler aktaran ve yazdığı şiirlerle niyetini dile getiren Kötük yaşadığımız bu zaman diliminde herkesin özünden uzaklaştığını söylüyor. Kötük kitabını yazma niyetini ve okuyanların neler bulmasını istediğini anlatarak; “Bambaşka yerlerde kendimizi aramaya çıktık, uzaklaştığımız yerin neresi olduğunu bilmeden. Bu yüzden de yol, yol olmaktan çıkıp, çileye dönüşüyor. Okuyana bu kitap nerede olduklarını ve nereye gideceklerine dair bir pusula olur umarım” diyor.
Ya Selâm çok derin bir kitap, her sayfasında farklı şeyler
Bugüne kadar Kadın Girişimcileri Derneği (KAGİDER), Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) ile Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA-DER) başta olmak üzere birçok sivil toplum kuruluşunda imzası bulunan başarılı iş kadını ve kadın hakları savunucusu Nur Ger bu kez kurucu başkanlığını üstlendiği YANINDAYIZ Derneği ile toplumdaki cinsiyet eşitsizliğine karşı reform niteliğinde yeni adımlar atıyor. Cinsiyet eşitsizliğiyle mücadele eden YANINDAYIZ Derneğini diğerlerinden ayıran en büyük özelliği hedef kitlesinin ve rol modellerinin erkekler olması. Dernek, erkeklerden erkeklere köprü olmak amacıyla kurulan Türkiye’deki ilk sivil toplum kuruluşu… Amacı ise toplumsal cinsiyet eşitliğinde tam eşitliğe gidilecek yolda özellikle erkeklerde zihniyet ve davranış değişimini yaratmak.
“Ekonomide ve toplumda karar vericilerin, yasa koyucuların ağırlıklı erkekler olmasından dolayı zihniyet değişiminin erkeklerden başlaması şart” diyen Nur Ger, bu konuda erkeklerle işbirliği yapmanın doğru olmadığına dair görüşler için ise, “Gerçek bakış açısı
12-13 Haziran tarihlerinde Kadıköy Belediyesi’nin de katkılarıyla Caddebostan’da düzenlenecek Amazfit Cadd10k Koşusu’na sayılı günler kaldı. Pandemi döneminde birçok yarışın askıya alınmasından sonra yoğun bir katılımla gerçekleşecek koşuya şimdiden 2 bin atlet kaydını yaptırmış durumda. 16 yaşını dolduran herkes koşuya katılabilecekken aynı zamanda 10K koşusu dışında gençler için de paten yarışı ve çocuk koşusu da olacak. ‘Hayata dönüyoruz’ mottosuyla yarış gününe hazırlanan atletlerin yanı sıra kendisi de şampiyonlukları bulunan eski bir atlet olan koşunun organizatörü Ozan Demir bu koşunun sporcuların normal hayata dönüş adımlarından biri olacağını söylüyor. Atletizm kariyeri boyunca pek çok koşu organizasyonuna katılan ve birçok başarılı dereceyle ülkesine geri dönen Ozan Demir, “Artık ülkemize başarılı spor organizasyonları kazandırmak istiyoruz. Ve bu hayallerimizi gerçekleştirebilirsek şampiyon olmuş kadar haz duyacağım” diyor. 12-13 Haziran Amazfit Cadd10k koşusu ardından faaliyet takvimine
Mavera dizisinde Kutluk rolüyle yeni bir tarihi karakterle izlediğimiz Erdem Ergüney oyunculuğun yanında uzun süreden beri oyuncu koçluğu ve menajerliği de yapan bir isim. Sektöre birçok yeni isim kazandıran Ergüney gençlerle çalışmanın kendisini de zinde tuttuğunu söyleyerek, “Gençlerle çalışmak, değişen zamanın ruhuna ayak uydurmak, farklı bakış açılarını anlamak oyuncu olarak beni de zinde ve diri tutuyor. Karşılıklı öğrenme süreci yaşıyoruz” diyor. Genç oyuncuların sektörde var olma çabalarını yorumlayan başarılı oyuncu; “Tecrübelerimin ve gözlemlerimin bana öğrettiği şu; gençler günümüzde sonuç odaklı yaşıyor. Gençlerden çok umutluyum” diyor. Metot oyunculuğu hakkında da konuşan Erdem Ergüney bir metot yerine asıl olanın her oyuncunun kendi yöntemini oluşturması gerektiğini söylüyor ve şöyle diyor; “Bence farklı metotları bilmek oyuncunun farklı bakış açısına sahip olmasını sağlar. Ancak nihayetinde insan çok değişken bir canlı ve her metot
Yıllardır Türkiye’nin en ses getiren organizasyonlarına imza atan, etkinlik ve eğlence sektöründe sarsılmaz bir marka olan Banu Noyan bugünlerde yeni bir heyecan içinde. Kısa süre önce İstanbul Etkinlik Sendikası’nın Bölge Başkanı seçilen Banu Noyan aynı zamanda ‘Biraz Söz Dinle’ kitabıyla da okurlarıyla buluşmak için gün sayıyor. Yıllardır podyumda büyük beden modellerin yürüdüğü defilelere imza atan, markalara moda üzerine danışmanlıklar veren ve Doya Doya Moda programında da jüri üyesi olarak izlediğimiz Noyan “Türk kadınlarının çoğunluğu modayla ilgili ve şık” diyor. Kadınların sadece görünüşleri ve bedenleri üzerinden değerlendirilmesinin adil olmadığını söyleyen Noyan her kadının aslında doğuştan bir organizatör olduğunu söylüyor ve bunun kesinlikle herkes tarafından takdir edilmesi gerektiğinin altını çiziyor.
İstanbul Etkinlik Sendikası’nın İstanbul Bölge Başkanı seçildiniz, tebrik ederim... Pandemi ve uygulanan yasaklar sonrası etkinlik geleneklerinde