Hukuk VAR!

10 Mart 2020

Hatırlanacağı üzere, eski milletvekili Eren Erdem, hakkındaki tutukluluk kararı kaldırıldığında özgürlüğüne kavuşamamış... Alelacele açılan bir başka soruşturma gerekçe gösterilerek çıkamadığı cezaevine yeniden konulmuştu. Aynı durumu daha sonra Osman Kavala yaşamış, Gezi davasından beraat ettiğinde özgürlüğün tadına varamamış... Anında bir başka soruşturmadan tutukluluk kararı verilerek yeniden koğuşuna dönmek zorunda bırakılmıştı.

Genç meslektaşımız Murat Ağırel de benzeri akıbetten kurtulamadı. Tutuklanma istemiyle sevk edildiği hakimlikten serbest bırakma kararı çıkar çıkmaz, savcının itirazı üzerine 48 saat bile geçmeden bir başka mahkemenin kararıyla tutuklandı.

Tutuklanmama ya da serbest bırakılma kararlarının pek bir önem taşımadığı, bu kararlara muhatap olanların sevinemediği... Çünkü hemen ardından şu veya bu yöntemle tutuklamaların geldiği bir garip döneme girmiş bulunuyoruz.

Değerli hukukçu Av. Celal Ülgen, bu son durumu futboldaki “VAR sistemi”ne benzetirken dedi ki:

“Artık kimse mahkeme tarafından

Yazının Devamı

Savaşa şey!

7 Mart 2020

Malumunuz, İstanbul Valiliği, “Savaşa Hayır” içerikli her türlü etkinliği yasakladığını açıkladı. Aradan iki gün geçti, Moskova’dan “Ateşkes” diye özetleyebileceğimiz anlaşma geldi. Ateşin kesilmesi esas itibarıyla savaşın tamamen ya da belirli bir süre için sonlandırılması demek. Dolayısıyla, hemen hepimizin sevinçle karşıladığı “Ateşkes” mutabakatı “Savaşa hayır” sloganından hareket ederek imzalanıyor.

Özetle: “Savaşa hayır” demek yasak ama mutabakat yapmak serbest...

Savaşa hayır yasağı uygulandı mı peki? Mümkün mü? Geçenlerde gözümüze çarpan karikatürü aktaralım: Karede önlük giymiş iki insan yer alıyordu. Birinin önlüğünde “Savaşa şey” yazıyordu, diğerininkinde “Şeye hayır.”

***

Ateşkes mutabakatı olumlu bir adımdır. Ama sorunları çözmez...

HTŞ ve benzeri guruplar bugüne dek rahat durmadı, bundan sonra duracak mı? Eli silahlı bu grupların geleceği ne olacak? Bunlar nasıl eritilecek?

İkinci ve daha büyük sorun...

Yazının Devamı

Trump’ın tuzakları!

5 Mart 2020

Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen yıl 13 Kasım’da yaptığı ABD gezisinden dönüşte uçaktaki gazetecilere açıklamıştı.

Başkan Trump, Suriyeliler için kendisine “Bunları vatandaş olarak alamaz mısınız?” teklifinde bulunmuş.

Aynı Başkan Trump, iki gün önce Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile yaptığı görüşmede: “Yunanistan’ın sınırlarında güvenlik sağlama çabalarını desteklediğini” belirtti...
Göçmenler sorununun kesin çözümü, bu insanların bir önce kendi topraklarına geri dönmeleridir. Bunun çareleri konuşulmalıdır. Başkan Trump bunun yerine neden Suriyelileri Türkiye’ye yerleştirmeye çalışıyor.

Yazının Devamı

Suriye’de çareler...

3 Mart 2020

Bir hükümet yetkilisine Suriye’den ne zaman, hangi koşulda çekileceğimiz soruluyor.

Cevabı özetle şöyle:

- Viyana Konferansı sonuca ulaşır, yeni bir anayasa yapılır, bu anayasaya uygun seçimler düzenlenir, yeni bir yönetim demokratik şekilde işbaşına gelir, o zaman çekiliriz.

Bu beklentilerin gerçekleşmesi için çok uzun yıllar gerekir.

Böylece Türkiye uzun yıllar Suriye’de savaşın içinde kalacak demektir.

Savaş en vahşi kumardır. Kazanan daha çok kazanmak, kaybeden zararlarını telafi etmek için masadan kalkmak istemez. O yüzden savaşı başlatmak kolay, bitirmek zordur.

Cumhurbaşkanı Erdoğan bu hafta Putin ile hayati bir görüşme yapacak. Rusya ve Şam özellikle HTŞ terör örgütünden şikâyetçidir. Masada bu konu öncelikli olacak.

Son çatışmalar sonrasında İran’la da ilişkilerimiz gerildi. İpler biraz daha gerilir, Rusya ve İran’la ticaret kapıları kapanırsa nelerin olabileceğini anlatmaya gerek yok. Batımızda Yunanistan, Akdeniz’de İsrail, Mısır, Güney Kıbrıs, Mısır ittifakı... Tehlikeli bir ku

Yazının Devamı

Ya uzaktakiler...

29 Şubat 2020

Aslan gibi 33 Mehmetçiğimiz şehit oldu, bir o kadarı yaralandı, milletin yüreği acıyla, hüzünle kavruldu. Toplum kederler içine düştü.

Burada farklı bir konuya değineceğiz.

Önceki akşam ekranlarda şehit haberlerini biz büyük üzüntüyle izlerken... Ekran başında bizden çok daha endişeli aileler vardı. İdlib’de cephedeki askerlerimizin yakınları, anaları, babaları, kardeşleri, eşleri, çocukları elbet tarif edilmez kaygı ve endişeyle izliyordu haberleri. Acaba yakınları şehit mi oldu, yaralandı mı, hastaneye mi kaldırıldı? Ekranlarda isim yoktu, sadece sayı vardı. Oysa... Fikrimizce... Şehitlerin adları açıklanmalıydı. Evet, ailelerinde şok yaratmaması için şehit isimleri anında açıklanmıyor. Ama açıklanmayınca tüm asker yakınları endişeye kapılıyor. Ayrıca yaralıların isimleri verilmeli, hangi hastanelerde yattığı bildirilmeliydi. Aileler elbet bu haberler üzerine harekete geçerlerdi. Yaralısı olan Hatay’a doğru yola çıkabilirdi. Veya oradaki bir yakınını harekete geçirebilirdi. Diğer asker yakınlarının içi ferahlardı. Bir

Yazının Devamı

Yaşar Kemal...

27 Şubat 2020

Yarın, 28 Şubat, edebiyatın büyük ustasının, Yaşar Kemal’in 5’inci veda yıl dönümü.

Memleketi Adana’da ve İstanbul’da Sarıyer Belediyesi’nde anma etkinlikleri düzenleniyor. Daha da renkli gösterilere vesile olabilir bu anma günü.

Örneğin, Yaşar Kemal’in eserinden bestelenen “Teneke” operası en azından Ankara’da sahneye konulabilirdi. İtalyan besteci Fabio Vacchi’nin bu bestesi ünlü La Scala Operası’nda 2007 yılında sahnelendi. Büyük beğeni topladı. Türkiye’de adı bile anılmıyor. En azından bu operanın kimi parçalarından oluşan bir konser düzenlenebilirdi. Demek akıl edilemedi.


Yazının Devamı

Ağaçların dostu

25 Şubat 2020

Mersin’de geçen aralık ayında bir gecede 1511 kızılçam ağacını elektrikli testereyle kesen Mehmet Şenol adlı ağaç düşmanı tutuklanmıştı. İfadesinde içkili olduğunu, ne yaptığını hatırlamadığını söyleyen sanık, 6 hafta sonra, geçenlerde serbest bırakıldı. Bir kişinin tek başına bir gecede 1511 ağacı kesip kesemeyeceği, suç ortaklarının kimler olduğu, amaçlarının ne olduğu pek araştırılmadı. Olay neredeyse kapandı...

Geçenlerde Atatürk’ün özel kalem müdürü Hasan Rıza Soyak’ın anılarını okurken aşağıdaki öyküye rast geldik. Atatürk’ün Yalova’da asırlık çınarın uzayan dalını kesmemek için yazlık köşkü yürüttüğünü biliyorduk ama bu öyküyü duymamıştık. Okuyalım:

“Orman çiftliğinin imar arazisi içinde Balgat köyünün altında Söğütözü denilen bir yer vardır. Onun deyişiyle bir Koliba (kulübe)yaptırmak istedi. “Ya paşam, istediğin bir kulübe olsun, yaparız şuraya” demişler. Paşa sorar:

- Buradaki ağaçlar

Yazının Devamı

Domates silahı...

22 Şubat 2020

Her ülkenin farklı diplomasi silahları var...

Rusya’nın diplomasi silahlarından biri de domates...

İdlib’de durum sertleşince domatese sınırı kapattılar.

Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur dün dedi ki:

“Domates yüklü TIR’lar kotanın dolduğu gerekçesiyle sınırda bekletiliyor. Bu konuda önceden uyarı yapılmadı. İlişkilerin iyi olduğu dönemde ek kota alınırdı. İdlib nedeniyle ilişkiler gerginleşince ek kota alınamıyor.”

Uçak krizinde yaşadık. Domates boykotunu turist boykotu izlemişti. Bunalım uzasaydı doğal gaz vanası da kapanır mıydı? Neyse ki özür dileyerek iş oraya varmadan ilişkileri yoluna koymuştuk.

xxx

İdlib kırsalına yaptığımız silah yığınağı Suriye’ye

Yazının Devamı