Pasta bitince

7 Temmuz 2001


<#comment>Norveç'te geçici öğretmenlik yapan bir yurttaşımızın internete dahil ettiği yaşanmış öykü, eğitim ustalığına hoş bir örnek...
Norveç'in "Veitvet" ilkokulunda UNESCO haftası kutlanıyor. Duvarlarda UNESCO'yu anlatan afişler vs... Sıra gelmiş kutlama pastasının kesilmesine...
Okul görevlileri iki katlı bir pastayı arabayla salona getirmişler. Ve gelişigüzel dilimleyip dağıtmışlar.
Derken... Çocukların yarısı bile pastalarını almadan koca pasta bitmiş. Pasta alamayan çocuklar homurdanmaya, kimileri ağlamaya başlamış...
Tam bu sırada okulun müdürü mikrofondan şöyle konuşmuş:
- Çocuklar, gördüğünüz gibi bir kısmınız pasta alabildi, kiminize pasta kalmadı. Çünkü pastayı dağıtırken, eşit parçalara bölmeye özen göstermedik. Eğer eşit paylaştırılsaydı, herkes pasta yiyebilecekti. İşte dünya ülkeleri arasındaki durum da böyle. Dünyadaki kaynaklar kısıtlı. Üstelik eşit paylaşılamıyor. UNESCO'nun gerçekleştirmeye çalıştığı dünya barışı için, en büyük engel budur. Barışı ve ortak yaşam kalitesini gerçekleştirmenin en iyi yollarından biri, kaynakların tamamen eşit olmasa bile, mümkün olduğunca dengeli dağılımıdır."

Yazının Devamı

Kadınlara özel!

6 Temmuz 2001


<#comment>Cengiz Turanlı eşiyle birlikte Trabzon'da konaklayacaktı. Grand Zorlu otelini beğendi. Gerçi gecelik ücret 150 dolar gibi astronomik bir fiyattı ama.. Beş yıldızlı oteldi ne de olsa... Eşi ve oğluyla otele yerleşti.
Ertesi gün de oğlunu alıp otelin "Fitness center" adı verilen cimnastik salonuna gitti. Kapıda iki cici bayan vardı:
- Sizi alamayız efendim, dediler...
- Neden?
- Çünkü bugün kadınlar günü. Bu salon pazartesi ve perşembe günleri sadece bayanlara ayrılıyor...Cengiz Bey müdürü aradı... Durumu protesto etti... Müdür çözüm düşündü. Salonda çalışmakta olan iki bayandan izin alındı. Cengiz Bey salona girdi. Ama sorun devam ediyor... Beş yıldızlı otelin cimnastik salonu mahalle hamamları gibi çalışıyor.. 2 gün bayanlara, 5 gün erkeklere...

Yazının Devamı

Yine vatandaş

5 Temmuz 2001

- Ne var, ne oluyor? - Arabınızı çekiyoruz. - Neden? - Çünkü bakan geliyor...Kayıhan Bey arabasını polislerin elinden kurtardı. Diğer araçlar ise aceleyle çekip g"türüldü. Çünkü Enerji Bakanı Zeki Çakan aynı apartmanın altında bulunan Zonguldaklılar Derneği'ni ziyarete geliyordu. B"ylesine "nemli bir "icraat" sırasında "vatandaş" ın ya da otomobilinin ayak altında durması tabii ki hoş değildi! Bakanın olduğu yerde vatandaşın ne işi vardı? Uludağ šniversitesi "ğretim üyesi Kayıhan Pala, 23 Haziran 2001 Cumartesi günü saat 15.00 sularında Bursa İpekçilik Caddesi üzerindeki evinde oturmuş çalışıyordu. Dışarıdan gelen gürültüler üzerine pencereye gitti. Aa o da ne? Polisler evin karşısında park edilmiş arabasını çekip g"türmek için vince bağlıyorlardı. Koşa koşa aşağı indi. Telaşla sordu: K"yden mektup K"y halkına ve "ğrencilerimize okumayı sevdirmek için okulumuza kütüphane kurmayı düşünüyoruz.Sizlerden kitap rica ediyorum, hikaye, roman, masal, ansiklopedi...Adres: İzzet Sürücü adına...Erciş ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü ERCİŞ/VAN Adım İzzet Sürücü; Van ili Erciş ilçesi "Yukarı Ç"kek" K"yünde "ğretmen olarak çalışıyorum. Buyrun ultrason... R"ntgen b"lümü "ameliyatı

Yazının Devamı

Yine vatandaş

5 Temmuz 2001


<#comment>Uludağ Üniversitesi öğretim üyesi Kayıhan Pala, 23 Haziran 2001 Cumartesi günü saat 15.00 sularında Bursa İpekçilik Caddesi üzerindeki evinde oturmuş çalışıyordu. Dışarıdan gelen gürültüler üzerine pencereye gitti. Aa o da ne? Polisler evin karşısında park edilmiş arabasını çekip götürmek için vince bağlıyorlardı. Koşa koşa aşağı indi. Telaşla sordu:
- Ne var, ne oluyor?
- Arabınızı çekiyoruz.- Neden?
- Çünkü bakan geliyor...Kayıhan Bey arabasını polislerin elinden kurtardı. Diğer araçlar ise aceleyle çekip götürüldü. Çünkü Enerji Bakanı Zeki Çakan aynı apartmanın altında bulunan Zonguldaklılar Derneği'ni ziyarete geliyordu. Böylesine önemli bir "icraat" sırasında "vatandaş" ın ya da otomobilinin ayak altında durması tabii ki hoş değildi! Bakanın olduğu yerde vatandaşın ne işi vardı?

Adım İzzet Sürücü; Van ili Erciş ilçesi "Yukarı Çökek" Köyünde öğretmen olarak çalışıyorum.

Yazının Devamı

™zal'a g"nderi

4 Temmuz 2001

"... Turgut ™zal'ın çok beğenilen, Türkiye'nin vizyonunu değiştirdiği iddia edilen, neredeyse kendisine DAHİ unvanını yakıştıranlara ve bu meyanda size de sormak istiyorum:1- 1980'den bu yana, ™zal'ın d"neminde ve sonrasında, fert başına düşen 2500 - 3000 dolarlık çıtayı yükseltebildik mi? 2- Türk parasının değerinin kuralsız ve hudutsuz bir serbestliğe terk edilmesiyle, dolar karşısında paramız istikrara kavuşabildi mi? ™zal programını uyguladığı tarihte dolar 36 Lira iken, şimdi 1.287.000 TL'e kadar değer kaybetmedi mi? 3- Talihsiz milletimiz, her geçen gün fakirleştiren enflasyon zincirini koparabildi mi? ***Şunu bilelim... Türkiye, Turgut ™zal' ın yanlışlarını saptama cesaretini g"sterip bu yanlışlardan d"nmedikçe, ne bugün yaşanan sefaletin sebeplerini saptayabilir ne buradan çıkış yolunu bulabiliriz... Devlet Bakanı Kemal Derviş' in Turgut ™zal' ı "ven demeci üzerine İzmir Ticaret Odası eski Başkanı Dündar Soyer kendisine bir mektup g"ndermiş. Dündar Soyer, hatırlayacaksınız, geçenlerde "Cumuhriyet'le Adım Adım Olaylar, Anılar" adlı bir kitap yayımlamış, orada ™zal'a ilgili olumsuz anılarını nakletmişti. Dündar Bey,

Yazının Devamı

Özal'a gönderi

4 Temmuz 2001


<#comment>Devlet Bakanı Kemal Derviş'in Turgut Özal'ı öven demeci üzerine İzmir Ticaret Odası eski Başkanı Dündar Soyer kendisine bir mektup göndermiş. Dündar Soyer, hatırlayacaksınız, geçenlerde "Cumuhriyet'le Adım Adım Olaylar, Anılar" adlı bir kitap yayımlamış, orada Özal'a ilgili olumsuz anılarını nakletmişti. Dündar Bey, Derviş'e mektubunda bakınız neler söylüyor:
"... Turgut Özal'ın çok beğenilen, Türkiye'nin vizyonunu değiştirdiği iddia edilen, neredeyse kendisine DAHİ unvanını yakıştıranlara ve bu meyanda size de sormak istiyorum:
1- 1980'den bu yana, Özal'ın döneminde ve sonrasında, fert başına düşen 2500 - 3000 dolarlık çıtayı yükseltebildik mi?
2- Türk parasının değerinin kuralsız ve hudutsuz bir serbestliğe terk edilmesiyle, dolar karşısında paramız istikrara kavuşabildi mi? Özal programını uyguladığı tarihte dolar 36 Lira iken, şimdi 1.287.000 TL'e kadar değer kaybetmedi mi?
3- Talihsiz milletimiz, her geçen gün fakirleştiren enflasyon zincirini koparabildi mi?
***

Yazının Devamı

Pahalı dava!

3 Temmuz 2001

Geçen Mart ayında yapılan duruşmada yargıç sürpriz bir karar verdi: - Her şikayetçi 100 milyon lira "deyecek... - Neden? - Bilirkişi ve mahkeme masrafı... Taner G"de 120 milyon lira para talep ediyordu. Karşılığında 100 milyon isteniyordu. "Ne adalet", demeye almadı. Yargıç geçen cuma günü yapılan son duruşmada "ldürücü açıklamayı yaptı: - Davacılar 100 milyon değil 300'er milyon lira "deyecek? Bilirkişi ücreti durduk yerde artmıştı. Davacılar ağzı açık bakakaldılar... Ve davadan vaz geçip, başları "nlerinde mahkeme salonunu terkettiler. Bu mahkemeler tüketici hakkını korumak için mi kuruldu, tüketiciyi hak aramaktan vazgeçirmek için mi? Kararı siz verin...Vatandaş hakkını aramıyor diyoruz. Ararsa ne oluyor? G"rün... Vatandaş Taner G"de "koyun yurttaş" değil "aktif yurttaş" olmanın bilinciyle Türkcell'in 4 yıl boyunca kendisinden kestiği sabit ücret bedelini geri almak için yargıya başvurdu. Yaklaşık 100 vatandaşı da yanına alarak Adana Tüketici mahkemesinde Türkcell aleyhinde dava açtı. Solun baş derdi, Ecevitle Baykalın yeni ortak sloganı: "Barajın altında buluşalım" Cihan Demirci Haremlik selamlık - İnançlarımızın gereği diyerek türban mücadelesi yapan kızlarımız acaba

Yazının Devamı

Pahalı dava!

3 Temmuz 2001


<#comment>Vatandaş Taner Göde "koyun yurttaş" değil "aktif yurttaş" olmanın bilinciyle Türkcell'in 4 yıl boyunca kendisinden kestiği sabit ücret bedelini geri almak için yargıya başvurdu. Yaklaşık 100 vatandaşı da yanına alarak Adana Tüketici mahkemesinde Türkcell aleyhinde dava açtı.
Geçen Mart ayında yapılan duruşmada yargıç sürpriz bir karar verdi:
- Her şikayetçi 100 milyon lira ödeyecek...- Neden?
- Bilirkişi ve mahkeme masrafı...
Taner Göde 120 milyon lira para talep ediyordu. Karşılığında 100 milyon isteniyordu. "Ne adalet", demeye almadı. Yargıç geçen cuma günü yapılan son duruşmada öldürücü açıklamayı yaptı:
- Davacılar 100 milyon değil 300'er milyon lira ödeyecek?Bilirkişi ücreti durduk yerde artmıştı. Davacılar ağzı açık bakakaldılar... Ve davadan vaz geçip, başları önlerinde mahkeme salonunu terkettiler.

Yazının Devamı