Fatih’in mimarı...

4 Ağustos 2020

Ayasofya’ya ilişkin bilgileri gözden geçirirken dikkatimizi Fatih Camii’nin öyküsü çekiyor.

Fatih’in en büyük hayali İstanbul’da Ayasofya’dan daha heybetli bir camii yaptırarak şehre damgasını vurmaktır. Bu amaçla Mimarbaşı Atik Sinan’a 1463 yılında bu zor görevi verir. Atik Sinan, Gerçek adı Hristodulos olan azat edilmiş bir Hristiyan köledir. Havaryun Kilisesinin yıkıntıları üzerine Fatih Camisini inşa etmeye başlar. Ancak sonuç Fatih’i memnun etmez. Caminin ne çapı ne yüksekliği Ayasofya’ya yaklaşır. Sinan depremleri düşünerek caminin yüksekliğini kısa tuttuğunu söyler. Fatih kızar köpürür. Atik Sinan’ı (kimi anlatımlara göre iki elini birden kestirerek) hapse attırır. Atik Sinan hapiste öldürülür. Cami 1766 yılındaki depremde çöker. Bugünkü Fatih Camisi Mehmet Tahir Ağa tarafından inşa edilendir. (Kubbe çapı 26 metredir. Ayasofya’nın 31,60 metre)

Atik Sinan’ın Fatih Camii’nin yakınındaki Kumrulu Mescit’teki mezar taşında

Yazının Devamı

Harflerin müziği!

1 Ağustos 2020

Acaba eski harflerde kalsak daha mı iyiydi... Latin harflerine geçmemiz şart mıydı? Bir bu eksikti tartışma gündeminde. Oysa halk eski yazıyı sökemezdi. Toplumun yüzde 90’ı okuma yazma bilmezdi. Üstelik çok büyük zorluklarla gerçekleşti bu devrimler. O günlerde yaşanan renkli sahneleri Atatürk’ün kütüphane memuru Nuri Ulusu, “Atatürk’ten Duymadığınız Anılar” adlı kitapta şöyle anlatıyor:

“Atatürk Cumhurbaşkanlığı bando şefi miralay Zeki Bey’i çağırttı. Köşkün kapısının önüne bir masa koydular. Atatürk ‘Yeni Türk harflerini burada derhal notaya alıp bandoda çaldırabilir misiniz?’ dedi. Miralay ‘Emredersiniz Paşam’ dedi. Hemen notayı yaptı. Notalar teksir edildi, bando mızıkacılarına verildi. Başladı bando şu şekilde A, O, U, İ, E, Ö, Ü, İ, B, C, Ç, D, F, G, H, J, K diye çalmaya... Harfleri marş şeklinde notalarla söyledik. O zaman Ankara’da iki bando var. Atatürk dedi ki:

- Bu bandolar bu marşı Meclis bahçesi ve Kızılay’da akşamları

Yazının Devamı

Bizans Müzesi

30 Temmuz 2020

Ayasofya’nın camiye çevrilmesi kararıyla birlikte Sultanahmet’teki Tapu ve Kadastro Müdürlüğü’ne talimat verildi. Osmanlı ve Cumhuriyet arşivleri de dâhil çok değerli tarihi belgelerin korunduğu bina bir haftada boşaltıldı. Binadaki dosya ve belgeler aceleyle plastik poşetlere dolduruldu, kapının önüne yığıldı, oradan da kamyonlarla Asya yakasındaki bazı binalara taşındı. Bu belgeler zarar görür mü, taşındıkları binalarda sağlıklı biçimde korunur mu, kimse umursamadı. Çünkü yoğun bir Ayasofya heyecanı sarmıştı kitleyi.

Tarihi Tapu ve Kadastro binası (Defterhane) bir haftada Ayasofya Müzesi oldu.

Buraya muhtemeldir ki Ayasofya’nın kiliseden kalma kimi eşyası taşınacak.

Aslında büyük bir fırsat kaçırıldı. Burası pekâlâ bir Bizans Müzesi olabilirdi.

Yalnız Ayasofya’dan değil... Pek çok yerden Bizans eserleri burada toplanabilirdi.

Ayasofya’nın eski müdürlerinden Erdem Yücel diyor ki:

- Atina’da ve Venedik’te Bizans müzeleri vardır. Bizans’ın başkenti olmuş İstanbul’da böyle

Yazının Devamı

Şipşak başkanlık!

28 Temmuz 2020

Kemal Kılıçdaroğlu 6. kez kurultay kazanarak CHP’nin genel başkanı sıfatını korudu.

Bu açıdan dünyanın en başarılı genel başkanlarından biri sayılabilir.

Dünyada ve tarihte 10 yılda 9 seçim kaybettiği halde genel başkanlığını sürdüren bir başka parti liderini biz duymadık. Tarih de kaydetmemiş olmalı.

CHP Genel Merkezince belirlenmiş delege heyeti Kemal Kılıçdaroğlu’nu 10. denemede partisini iktidar yapacağı umuduyla tekrar genel başkan yaptı.

Kemal Bey seçimde rakipsizdi. Kendi kendiyle yarıştı, birinci oldu. Rakibi İlhan Cihaner aday olmak için gerekli imzayı topladığını ancak birçok delegenin sonradan imzasını geri çektiğini anlattı. Delegeler hangi vaatlerle fikir değiştirmişti? Öğrenemedik.

Parti Meclisi seçiminde her il için ayrı sandık hazırlanmıştı. Sandıkların başında il başkanları uyarı nöbetindeydi. Hangi ilin sandığından boş oy çıkarsa o il için iyi olmayacaktı. Delegeler oylarını bu gerçeği göz önünde tutarak kullandılar.

Kurultay “İktidara Yürüyüş” kurultayı idi ama tek başına iktidar iddiası yoktu. Ke

Yazının Devamı

Lozan’dan bugüne...

25 Temmuz 2020

Türkiye Birinci Dünya Savaşı’nın yenik ülkeleri arasından yenilgiyi kabul etmeyerek kurtuluş savaşına giren ve esaret zincirlerini kıran tek ülkedir.

Lozan, Birinci Dünya Savaşı’nın mağlubu bir ülkenin galiplerle eşit şartlarla imzalamayı başardığı tek antlaşmadır. Ünlü İngiliz tarihçilerinden Arnold Toynbee Lozan hakkında şunları söylüyor:

“Hemen hemen her konuda Türk ulusal istekleri, Lozan’da müttefikler tarafından kabul edilmiştir. Ve dünya tarihinde eşi olmayan bir olayla karşılaşılmıştır. Yenilmiş, parçalanmış bir ulusun, bu harabe içinden ayağa kalkması ve dünyanın en büyük ulusları ile tam eşit koşullar içinde karşı karşıya gelmesi ve Büyük Savaşın galiplerini dize getirerek her isteğini kabul ettirmesi şaşılacak bir şeydi.”

İNÖNÜ’NÜN DÜNYASI

Semih Kalkanoğlu elektronik mevzulardan daha çok siyasi sorunlara kafa yoran bir elektrik mühendisi. Titiz bir araştırmacı. Ana araştırma alanı Din ve Devlet ilişkileri. 1987 yılında yaptığı araştırmayla İnönü Vakfı ödülü kazanmış.

Yazının Devamı

İstanbul’un tapusu

23 Temmuz 2020

Tapu ve Kadastro Mühendisleri Odası’ndan canhıraş bir feryat var.

Sultanahmet’teki Tapu ve Kadastro Bölge Müdürlüğü’ne geçen hafta emir gelmiş. Genel Müdürlük Binasının (Defter-i Hakani Nezareti Binası) 24 Temmuz tarihine kadar yani bir hafta içinde boşaltılması istenmiş. Binaya Ayasofya Müzesi’ndeki kimi eşya ile idari birimler gelecekmiş. Burası yeni Ayasofya Müzesi olacakmış. İstanbul Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü şu sırada telaşla, Asya yakasında alelacele bulunan kimi binalara taşınıyor.

Bina 1743 yılında ahşap olarak inşa edilmiş, 1881’de beton yapıya dönüştürülmüş, o gün bugün aynı işlevi görüyor. Kadastro Mühendis Odası Başkanı Mehmet Hışır’la konuşuyoruz:

- Binada çok önemli bir arşiv var. Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinin tapu kayıtları, haritalar, belgeler bu arşivde yer alıyor. Yüzlerce yıllık Osmanlı dönemi hafızası, 277 yıllık tapu kadastro hafızasıdır bu. Biz taşınma sırasında bu belgelerin zarar görmesinden hatta kaybolmasından korkuyoruz. Üstelik taşınacağı

Yazının Devamı

İçimizdeki Bizanslılar!

21 Temmuz 2020

İktidar Ayasofya’nın sanatsal özelliklerini koruyacağını dünyaya ilan ederken tartışmalarda ikinci etap başladı. Sakarya Üniversitesi’nden tarih profesörü Ebubekir Sofuoğlu şu mesajı geçti: “Camide fahişe olur mu? Fakat ikonlar ortadan kaldırılmazsa Fatih’in emaneti Ayasofya, fahişe ZOE ile fahişenin sergilendiği dünyadaki ilk cami olacak. Bu yönüyle emanetine saygısızlık yaptığımız Fatih’in ortadan kaldırdığı İKON yani PUTLARI koruma saçmalığına bir son verin artık.”

Ayasofya’nın bundan sonraki gündemi muhtemelen budur: “İkonların altında namaz kılınır mı, kılınmaz mı? Mozaikleri tekrar kireçle sıvamalı mı, sıvamamalı mı?”

Sırada Kariye Müzesi’nin camiye dönüştürülmesi var. Danıştay’dan geçen yıl bu konuda karar ve Ayasofya’ya emsal olduğunu geçen hafta yazdık.

Ayasofya’nın müze kalmasını savunanlar, “Çevrede çok cami vardı, Ayasofya ibadete zaten açıktı, müze olarak kalmalıydı” diyor. Onlara isim takılmış: “İçimizdeki Bizanslılar”.

İstanbul,

Yazının Devamı

Sıra Kariye’de mi?

18 Temmuz 2020

Anlaşılıyor ki Danıştay’ın geçen yıl verdiği Kariye ile ilgili karar kamuoyunca ıskalanmış, Ayasofya’ya örnek olma ihtimali üzerinde durulmamış. Aksi takdirde, Ayasofya’nın camiye çevrilmesi herhalde bu dozda şaşkınlık yaratmazdı.

Nedir olay? Ayasofya’nın camiye çevrilmesinde başrolü oynayan Çevreye Hizmet Derneği, 2010 yılında Kariye Mozaik Müzesi’nin camiye dönüştürülmesi için Danıştay’a başvuru yapıyor. Dünyanın en iyi korunmuş Bizans mozaik ve fresklerini barındıran Kariye, 1945 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla müzeye dönüştürülmüş, duvarlar temizlenerek mozaikler ortaya çıkarılmıştır. Danıştay 10. Dairesi, Kariye’nin, Dünya Mirası Listesi’ne de alınmış olmasını gözeterek, başvuruyu reddediyor. Dernek itirazlarını sürdürüyor. Son olarak ‘karar düzeltme’ talebinde bulunuyor. Aradan geçen sürede Danıştay’da kadrolar da değişmiştir. 10. Daire, 2019 yılı Haziran’ında bu defa tam tersi bir kararla Kariye’nin “asli fonksiyonuna

Yazının Devamı