Yerli ve milli!

22 Eylül 2020

Osmanlı’da gelir getiren bütün kuruluşlar yabancı sermaye tarafından işletilirdi. Limanlar, demiryolları, su kaynakları, elektrik, havagazı tesisleri, aklınıza ne gelirse... Hepsinin kârı yabancı şirketlerin kasasına akardı. Florya Plajı’nı bile yabancı sermaye işletmekteydi.

Cumhuriyet’le birlikte bütün bu işletmeler zaman içinde devletin ve yerli sermayenin eline geçti. Cumhuriyet yönetimi ülke kaynakları üzerinde tam hakimiyet kurdu. Derken... Özellikle 1980’den sonra Dünya Bankası ve IMF reçetelerinin de desteğiyle yabancı sermaye tekrar atağa geçti. Bugün adına bakarak yerli sandığınız pek çok ürün ve işletme artık yabancılarındır. Kuruyemiş ve çiklet bile yabancıların. Birkaç örnek verelim:

BİZİM YAĞ: Japon Ajinomoto, COLA TURKA: Japon Drinco, İÇİM SÜT: Fransız Lactalis, ÇAMLICA GAZOZ: Japon Drinco, YENİ RAKI:İngiliz Diageo, DAMLA SU: Coca Cola, ERİKLİ SU: Nestlé, SAKA SU: Japon DRINCO, YÖRSAN: Dubai Abraaj, YUMOŞ: Hollanda Unilever, YEDİGÜN: ABD Pepsi, KENT ŞEKER: İngiliz Cadburry, FİLİZ GIDA:

Yazının Devamı

Dost bulamadık!

19 Eylül 2020

Kimine göre aşırı milliyetçi... Kimine göre Türkçü... Kimine göre ırkçı... Kimine göre yurtsever... Yazar ve şair Nihal Atsız (1905-1975) hakkında görüşler çeşitlidir, kişiliği hâlâ tartışılır.

Şair ve yazar Nihal Atsız’ın vasiyetinde oğlu Yağmur Atsız’a bıraktığı “Yağmur Oğlum” diye başlayan şu satırlar ise ünlüdür... Okuyalım:

“Komünizm bize düşman bir meslektir. Bunu iyi belle.

Yahudiler bütün milletlerin gizli düşmanıdır.

Ruslar, Çinliler, Acemler, Yunanlılar tarihi düşmanlarımızdır.

Bulgarlar, Almanlar, İtalyanlar, İngilizler,

Fransızlar, Araplar, Sırplar, Hırvatlar,

İspanyollar, Portekizliler, Romenler yeni

Yazının Devamı

TARİKAT KÜLTÜRÜ...

17 Eylül 2020

Bir türlü çağa ayak uyduramayan gündemimizde şimdi de tarikatlar ve cemaatler var.

Tarikat şeyhinin küçük bir kızı istismar etmesi dikkatleri o yöne çekti.

Akşamları ekranlarda tarikatlar konuşuluyor.

Hepsinin kötü olmadığı, sosyolojik alanda ihtiyaç oluşturdukları, vs. anlatılıyor.

Verilen rakamlara göre... Sadece İstanbul’da 445 tekke var. 800’ün üzerinde medrese faaliyet gösteriyor. Ülke çapında 2480 tarikat yurdunda 380 bine yakın çocuk barınıyor.

En az 1 milyon çocuğun tarikatlarda eğitim gördüğü söylenirken...

Acaba bu tür eğitimin çocuklara ve gençlere ne gibi faydaları vardır?

Bakınız, tarikatları olumsuzlayan eğitimciler hangi sakıncalar üzerinde duruyor:

Yazının Devamı

Atatürk’ün adı...

15 Eylül 2020

CHP İstanbul İl Başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu, internet ortamında yapılan Taksim Toplantıları’nın onur konuğuydu.

Atatürk’e atfen üç kez “Gazi Mustafa Kemal” ismini kullanınca CHP eski milletvekili Uluç Gürkan:

“Atatürk adını kullanmamak tercihiniz mi?” diye sordu.

Kaftancıoğlu’nun yanıtı şu oldu:

“Kişilerin isimlerinden söz ederken, belirli alışkanlıklarla bunların özel atıflarla kategorize edilmesine karşıyım. Yıllardır kullandığım gibi bu şekilde ifade etmek, kendime ait hissettiğim bir ifade olduğu için tercih ediyorum.”

Atatürk’e sıradan vatandaş cümle arasında Mustafa Kemal diyebilir.

Ancak CHP İstanbul İl Başkanı’nın bu ifadeyi belli bir amaçla kullanması farklı oluyor.

Bu ifadeyi siyasal İslamcılar Cumhuriyet devrimlerine karşı oldukları, özenti sosyalistler ‘

Yazının Devamı

Varlık Özmenek

21 Ağustos 2020

Yakın dostumuz Varlık Özmenek’i (77) kaybettik.

Bizim neslin, özellikle Ankara basınının yakından tanıdığı, soylu bir gazeteciydi Varlık. Köy Enstitülerinin efsane hocalarından Hamit Özmenek’in oğluydu. Hayata o da öğretmen olarak başlamıştı. Talih bizi 1967 yılında TRT’nin sınav kapısında buluşturdu. Ankara Televizyonu’nda aynı serviste yıllarca birlikte çalıştık. Köy Enstitüleri, öğretmenler ve eğitimle ilgili ses getiren programlar yaptı Varlık. 12 Mart darbesi sonrası TRT’den ayrıldıktan sonra Ankara’da Yenigün gazetesi ve 7 Gün dergisinde yine birlikte çalıştık. Uzun yıllar ANKA ajansı kadrosunda yer aldı. Sosyalizme inanan, iyi bir Türkiye İşçi Partiliydi. Yürüyüş dergisinde çalıştı, uzun yıllar Bilim ve Sanat dergisini çıkardı. Türkçeyi, her yazısında yeni sözcükler üretecek kadar iyi kullanırdı. Sofralarda olağanüstü espriliydi. Ne anlatırsa anlatsın dinlemeye doyamazdınız.

Son yıllarda görüşemez olmuştuk. Geçen yıl Alzheimer olduğu haberi geldi. O hiç bitmeyecek sanılan

Yazının Devamı

İngiliz’e itibar...

11 Ağustos 2020

İngiltere’nin eski Ankara Büyükelçisi Richard Moore’un İngiliz istihbarat servisi MI6’ya başkanı olarak atanması Türkiye’de olumlu yankılar yaptı. Moore 2014-17 yılları arasında Türkiye’de büyükelçi olarak bulunmuş okşayıcı mesajları ve Beşiktaş taraftarlığıyla hayli sempati toplamıştı. Moore’un Türkiye’de hayli dost edindiği, atanması yayınlanan mesajlarda da kendini belli etti...

Sempatik İngiliz elçisi deyince...

Tarih Baba’nın hatırına herhalde hemen Sir Gerald Lowther gelecektir.

1908 yılında Anayasa’nın tekrar yürürlüğe konması anlamına gelen İkinci Meşrutiyet’in ilanında İngiltere sevdası özellikle aydınlarda zirveye ulaşmıştı.

Meşrutiyet ilanından birkaç gün sonra İngiliz Büyükelçi yurt dışından İstanbul’a dönmüştür. O günü, gazeteci Ahmet İhsan Tokgöz’ün “Matbuat Hatıralarım” adlı kitabından okuyoruz:

“1908 inkılâbında aydınların ruhunda derin bir İngiliz sevgisi vardı ve bu o kadar yüksekti ki, 1908 Temmuzunun 23’ünde (30

Yazının Devamı

Osmanlı mirası

8 Ağustos 2020

Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’nü son alan isimlerden biri de Doğan Kuban idi. Jüri çok isabetli bir karar verdi bize göre. Mimar Doğan Kuban, eşsiz bir kültür ve düşünce adamıdır. Ülkenin bugünü ve yarını adına önemli tespitleri vardır. Onun “Gelecek” adlı kitabından birkaç satır aktaralım... Der ki:

“... Çağdaş teknolojiyi kullanan fakat aklı geçmiş toplum modellerinde kalmış olan bir toplum geleceğini programlayamaz. Çünkü önceliklerin neler olduğuna karar veremez. Bu öncelikleri tarih saptamaz. Çağdaş dünyanın dört bir yanından gelen sayısız dinamikler saptar...”

“... Türkiye’nin bugünkü durumu bir Osmanlı mirasıdır. Bunun kökeninde geçmişte bilimsel bilginin üretilememesi gelmektedir. “

“... Osmanlılar resmi, heykeli, perspektifi, bilimi ve dünyayı merak etmediler, astrolojiden (falcılıktan) astronomiye bir türlü geçemediler.”

“... Osmanlı Anadolu’da okuma yazma bilmeyen bir toplum

Yazının Devamı

Komünist sanayici!

6 Ağustos 2020

İş ve siyaset dünyasının renkli ismi, sanayici Murtaza Çelikel 89 yaşında aramızdan ayrıldı. Son görüşmemiz galiba 10 yıl kadar önce oldu. Henüz genel başkan olmayan Kemal Kılıçdaroğlu ile beni ve Necati Doğru’yu tanıştırmak için bir yemekte buluşturmuştu. Masada Gürsel Tekin de vardı. Murtaza Bey hem basının hem siyasetçilerin hem iş dünyasının dostuydu. Her zaman CHP’nin ve sosyal demokratların destekçisi oldu. Ulusal sermayenin yanında, TÜSİAD’ın karşısındaydı. Her zaman tek derdi Türkiye’nin refahı ve esenliğiydi. Olup bitene üzülürdü. Geçen yıl bir telefon görüşmemize ben:

- Nasılsınız, diye başlayınca gevrek gevrek gülmüş:

- Bana zorla yalan söylettireceksin, demişti...

CHP’li sanayici parmakla gösterildiği için adı solcuya hatta komüniste çıkmıştı.

Murtaza Bey ardında güzel anılar bırakarak gitti. Muhterem eşi Aysel Çelikel’e ve tüm sevenlerine baş sağlığı diliyoruz...

KARDAKSon haftalarda takdirle okuduğumuz kitaplardan biri Bora Serdar’ın “Denize Bakma

Yazının Devamı