Şimdi ne mi olacak? İçinde "Irak" sözcüğü geçen ABD kaynaklı her habere cumburlop diye atlayıp olduğu gibi sütunlarına taşıyan medyamız bu yeni düzene en çabuk ayak uyduran medya olacak. Türkiyenin Iraka karşı savaşa kışkırtılması için yerli üreticilere artık fazla iş kalmayacak. New York Timesın haberine göre ABD Savunma Bakanlığı "Stratejik Etkileme Bürosu " adlı yeni bir brim oluşturmuş. "Rendon Group" adlı halkla ilişkiler firmasıyla anlaşma imzalanmış. Kurulan yeni büronun amacı dünya medyalarını ve kamuoyunu etkilemek... Gerektiğinde yalan haber üretmek. Bayramınızı kutlar mutluluklar dileriz. Sigarada birinci - Bu günlerde Türkiye adı sadece TV 5teki bir haberde geçti. Ölüm döşeğindeki Güney Koreli bir komedyenle ilgili haberde Güney Korenin yüzde 64le sigara içme oranında dünya ikincisi olduğu, Türkiyenin ise yüzde 67 ile birinci sırada olduğu belirtiliyordu haberde. İstanbulda düzenlenen "Uygarlıkların Buluşması" toplantısına BBCnin ilgisizliğini konu etmiştik... 52 yıllık Milliyet okuru Necati Işık Bey, diğer Batılı kanalların da bu önemli olaydan habersiz göründüğünü anlattıktan sonra diyor ki: Pencerenin 20 yılı Bu zaman içinde eleştirileriyle bize yol
<#comment>#comment>New York Times’ın haberine göre ABD Savunma Bakanlığı "Stratejik Etkileme Bürosu " adlı yeni bir brim oluşturmuş. "Rendon Group" adlı halkla ilişkiler firmasıyla anlaşma imzalanmış. Kurulan yeni büronun amacı dünya medyalarını ve kamuoyunu etkilemek... Gerektiğinde yalan haber üretmek.
Şimdi ne mi olacak? İçinde "Irak" sözcüğü geçen ABD kaynaklı her habere cumburlop diye atlayıp olduğu gibi sütunlarına taşıyan medyamız bu yeni düzene en çabuk ayak uyduran medya olacak. Türkiye’nin Irak’a karşı savaşa kışkırtılması için yerli üreticilere artık fazla iş kalmayacak.
Bayramınızı kutlar mutluluklar dileriz.
İstanbul’da düzenlenen "Uygarlıkların Buluşması" toplantısına BBC’nin ilgisizliğini konu etmiştik... 52 yıllık Milliyet okuru Necati Işık Bey, diğer Batılı kanalların da bu önemli olaydan habersiz göründüğünü anlattıktan sonra diyor ki:
Türkiyeden artık her önüne gelen "yılın gazetecileri"ni seçiyor. Bu olguyu yılın köşe yazarı seçilen Cumhuriyet gazetesi yazarı Aydın Engin, ödülünü alırken şöyle dile getirdi:- Toptan gıda üreticilerinin bile gazeteci ödülleri dağıttığı günümüzde kendi örgütümün verdiği bu ödülü çok anlamlı buluyorum!Araştırma dalında "yılın gazetecisi" seçilen Erbil Tuşalp, kolunun altında ödül plaketiyle kutlamaları kabul ederken sıkıntılı anlar yaşıyordu:- Tebrikler, iş bulabildin mi?- Hayır!TV8in Haber Müdürü Ali Çağatay, Türkmenistanı anlattığı programıyla yılın televizyoncusu olmuştu. Çağatay, ilkokulu Malatyada okumuştu. Sınıf arkadaşları arasından ünlü katiller, mafyacı işadamları çıkmıştı. İşsiz dönemlerinde bir gün televizyonda bunlardan birinin haberini izlerken, "Bu aptal adam benim sınıf arkadaşım" deyince karısı mırıldanmış:- Kimin aptal olduğu belli!Çağatay ödülünü alırken şöyle dedi:- Karımın fikrini hala değiştiremedim. Türkiye Gazeteciler Cemiyetinin (TGC) "Başarı Ödülleri" töreni önceki akşam İş Bankası Kulelerinde yapıldı. Her yıl Taksimde AKMde yapılan tören bu defa "ekonomik kriz" nedeniyle Leventteki görkemli kulelere alınmıştı. Tören giderleri bu şekilde üç kat
<#comment>#comment>Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC) "Başarı Ödülleri" töreni önceki akşam İş Bankası Kuleleri’nde yapıldı. Her yıl Taksim’de AKM’de yapılan tören bu defa "ekonomik kriz" nedeniyle Levent’teki görkemli kulelere alınmıştı. Tören giderleri bu şekilde üç kat azalmıştı.
Türkiye’den artık her önüne gelen "yılın gazetecileri"ni seçiyor. Bu olguyu yılın köşe yazarı seçilen Cumhuriyet gazetesi yazarı Aydın Engin, ödülünü alırken şöyle dile getirdi:
- Toptan gıda üreticilerinin bile gazeteci ödülleri dağıttığı günümüzde kendi örgütümün verdiği bu ödülü çok anlamlı buluyorum!
Araştırma dalında "yılın gazetecisi" seçilen Erbil Tuşalp, kolunun altında ödül plaketiyle kutlamaları kabul ederken sıkıntılı anlar yaşıyordu:
- Tebrikler, iş bulabildin mi?
- Hayır!
(...) Tennessee eyaletinin Rhea ilçesinde Bölge Mahkemesi, ilköğretim okullarındaki İncil derslerinin durdurulmasına karar verdi. Bölge Mahkemesi Hâkimi Allan Edgar, ilçedeki üç ilköğretim okulunda anaokul sınıfından başlayıp beşinci sınıfa kadar süren ve 51 yıldır uygulanan İncil derslerinin anayasadaki "kilise ile devletin ayrılığı" ilkesine aykırı olduğuna karar verdi. İlçedeki üç ilköğretim okulunda yaklaşık 800 öğrencinin katıldığı (haftada 30 dakikalık) İncil derslerine katılmak istemeyen öğrencilerin o saatte başka bir derse katılmalarına izin veriliyordu. İncil derslerine karşı dava, Bryan Kolejinden iki öğrenci velisi tarafından açıldı. Davalı okul yetkilileri, İncil derslerinin öğrencilerin "kişilik eğitimi" kapsamında verildiğini öne sürerken mahkeme verdiği kararda "İncil dersleriyle devlet okullarında dinin öne çıkarıldığı ve desteklendiğini" belirterek uygulamaya son verilmesine hükmetti. Bizde dini siyasal amaçlarına alet etmek isteyenler, "Amerikan tarzı" laikliği sıkça örnek gösterirler... İlköğretim kurumlarında "din eğitimi" üzerine örnek bir karar, işte bu örnek ülkeden geliyor... Associated Press Ajansının "Mahkeme okullarda İncil derslerini kaldırdı"
<#comment>#comment>Bizde dini siyasal amaçlarına alet etmek isteyenler, "Amerikan tarzı" laikliği sıkça örnek gösterirler... İlköğretim kurumlarında "din eğitimi" üzerine örnek bir karar, işte bu örnek ülkeden geliyor... Associated Press Ajansı’nın "Mahkeme okullarda İncil derslerini kaldırdı" başlıklı haberine bir göz atıyoruz:
(...) Tennessee eyaletinin Rhea ilçesinde Bölge Mahkemesi, ilköğretim okullarındaki İncil derslerinin durdurulmasına karar verdi. Bölge Mahkemesi Hâkimi Allan Edgar, ilçedeki üç ilköğretim okulunda anaokul sınıfından başlayıp beşinci sınıfa kadar süren ve 51 yıldır uygulanan İncil derslerinin anayasadaki "kilise ile devletin ayrılığı" ilkesine aykırı olduğuna karar verdi.
İlçedeki üç ilköğretim okulunda yaklaşık 800 öğrencinin katıldığı (haftada 30 dakikalık) İncil derslerine katılmak istemeyen öğrencilerin o saatte başka bir derse katılmalarına izin veriliyordu.
İncil derslerine karşı dava, Bryan Koleji’nden iki öğrenci velisi tarafından açıldı. Davalı okul yetkilileri, İncil derslerinin öğrencilerin "kişilik eğitimi" kapsamında verildiğini öne sürerken mahkeme verdiği kararda "İncil dersleriyle devlet okullarında dinin öne çıkarıldığı ve
<#comment>#comment>Hakemin Galatasaraylı Emre’ye ikinci sarı kart yerine doğrudan kırmızı kart göstermesinin yanlış olduğunu... Hasan’a kırmızı kartın hepten yanlış olduğunu... Fenerbahçeli Serhat ve Oktay’a sarı kart gösterilmesi gerekirken bunu yapmadığını... Eğer Oktay’a sarı kart gösterse Bülent Korkmaz’ın hakemi alkışlayıp oyundan atılmayacağını eski hakemler ve spor yazarları söylüyor...
Ve aynı kişiler (5 yanlış kart gösterip 2 yerine 4 futbolcuyu oyundan atan ve bir sonraki maçta da 4 eksik yaratan) hakemin "mükemmel" bir yönetim gösterdiğinde de birleşiyorlar.
Gözlemciler de (son 15 dakikada canavarlaşan) hakeme 9.5 ve 10 vermiş.
Ne diyelim? İnsanın gözünü Fenerbahçe rantı bürümeyegörsün...
Maça gelince.. Fenerbahçe galibiyeti hak etmişti. Galatasaray aynen son iki maçtaki gibi... Ruhsuz ve lidersiz bir başıbozuk ordusuydu...
Başıbozukluk tepeden başlıyor. Yöneticiler gazetelere birbirleri aleyhinde demeç veriyor... Yetmiyor, sık sık antrenörü aşağılıyor, onun takım üzerindeki otoritesini sarsıyor. Daha önemlisi... Sistemli olarak takımın as oyuncularını bedava ücretlerle satıyor, yerine daha yüksek fiyatlarla çapsız adamlar alıp
TELEFONLARIMIZ dinleniyor, aman hocam, dikkatli konuşun, diye sizi defalarca uyardım, ama bir kulağınızdan girdi ötekinden çıktı. Peki şimdi noldu? Bütün konuşmalarımızın dökümleri gazetelerde çıktı? İnsan böyle de ofsayta düşer mi be hocam? Vezir olacağız derken rezil olduk. Teknik Direktör ALIYORUZ. Televizyonunuzu, müzik setinizi, yükte hafif pahada ağır bütün eşyalarınızı alıyoruz, siz hala yatak odanızda horul horul uyuyorsunuz. Ulan altınızdan yatağınızı alsak gene uyanmayacaksınız. Sizin gibiler yüzünden bu meslekte heyecan da kalmadı be. Gece işçileri Hasan Vezir. İTİNAYLA milletvekili aklanır. İster vurguncu, ister hortumcu, ister kapkaççı ol. Gel, gel, bizim Meclise gel, seni de bi güzel aklayalım, paklayalım. Mebus Haydar - Necati. ARANIYOR. Kurulacak sol partiye sade üye aranıyor. Aramızda mebzul miktarda var, kesinlikle başkan aranmıyor, sade üye aranıyor. Sulhi. FENERBAHÇEde, düne kadar görenin gözünün kaldığı ultra lüks bir villaydı, bugün ise tam bir harabe...Ah ulan ah...Dün gece yarısı balkonuma dışardan girip Cim Bom bayrağı asan o şerefsizi bi bulursam, şerefimle temin ediyorum çok kötü yapıcam. Not: Kendisini bi şartla affedebilirim; Fenere yenilirlerse.