Yasak ilaçlar...

31 Mayıs 2002


<#comment>Yapı Kredi Bankası Sağlık İşleri Müdürlüğü, ABD’de yasaklanmış ilaçlarla ilgili olarak personeline bir duyuru yayımlamış... Bunları kullanmamalarını istemiş... Liste aşağıda... Bir fikir vermek için yayımlıyoruz:
"Aferin Capsul, Aferin Tablet, Alfarol Tablet, Apex Capsul, Babyrhynol Capsul, Babyrhynol Suspansiyon, Contex Capsul, Corsal Capsul, Ekorinol Şurup, Forza Tablet, Gerakon Tablet, Katarin Capsul, Kongest Tablet, Theraflu Tablet, Triaminic Damla, Triaminic Tablet, Tuseptil Şurup, Mesulid..."
Türk Eczacılar Birliği’nden aldığımız bilgiye göre... Aferin adlı ilaç, tehlikeli yan etkileri olan PPA maddesi çıkarılarak yeniden üretilmiş ve halen bu haliyle satılıyormuş. Theraflu da zaten PPA içermiyormuş... Bu iki ilaç dışındakilerin tümü de PPA içeriyor. Mesulid satışı yasaklandı, diğerleri ise piyasada hâlâ tıkır tıkır satılıyor. Peki bu nasıl oluyor?

Fakir bir ülkede zengin olabilir ama zengin yaşayamazsınız.

Yazının Devamı

Çigan sistemi...

30 Mayıs 2002

Mehmet Ali Körüklü, çağrıyı hiç ciddiye almadı. Ama cezaevinden yeni çıkmış olan Hüseyin Bıçakcıoğlu "Çeribaşılığa varım" dedi. Mahalle kahvesinde ortaya kartondan bir sandık kuruldu. Muhtar Hüseyin Örs de Yüksek Seçim Kurulu yerine görev yaptı. İki aday seçimden önce anlaştı. Seçim iptal edildi. Biri çeribaşı oldu, diğeri de yardımcısı...İkisi birlikte zafer göbeği attılar. Tam dağılma anı gelmişti ki, Fikri Ocak kısa bir kapanış konuşması yaptı:- Esas çeribaşı benim, Hüseyin Abimiz de benim yardımcım!Bu sefer Hüseyin Bıçakçıoğlu mikrofonu aldı:- Esas çeribaşı benim Fikri de benim yardımcım olarak çalışacak.Ortalık karıştı. Kavgaya ramak kalmıştı ki, büyükler araya girdiler, seçim ertelendi. Halk dağılırken biri dedi ki:- Çingene demokrasisi işte bu kadar olur?Yanındaki onu teselli etti:- Ankaradaki de farklı mı sanki? Kongrelerde böyle şeyler olmuyor mu? Edirnede Çingenelerin oturduğu Menzil Ahır Mahallesinde geçtiğimiz pazar demokrasi sınavı vardı. Mevcut Çeribaşı Mehmet Ali Körüklüye karşı kazan kaldıran Fikri Ocak, "yeni çeribaşı seçimi yapalım" diye davetiye çıkarttı. İftira, eşekarısına benzer. Onu ilk vuruşta öldüremeyecekseniz, hiç dokunmamak daha iyidir.

Yazının Devamı

Çigan sistemi...

30 Mayıs 2002


<#comment>Edirne’de Çingenelerin oturduğu Menzil Ahır Mahallesi’nde geçtiğimiz pazar demokrasi sınavı vardı. Mevcut Çeribaşı Mehmet Ali Körüklü’ye karşı kazan kaldıran Fikri Ocak, "yeni çeribaşı seçimi yapalım" diye davetiye çıkarttı.
Mehmet Ali Körüklü, çağrıyı hiç ciddiye almadı. Ama cezaevinden yeni çıkmış olan Hüseyin Bıçakcıoğlu "Çeribaşılığa varım" dedi.
Mahalle kahvesinde ortaya kartondan bir sandık kuruldu. Muhtar Hüseyin Örs de Yüksek Seçim Kurulu yerine görev yaptı. İki aday seçimden önce anlaştı. Seçim iptal edildi. Biri çeribaşı oldu, diğeri de yardımcısı...
İkisi birlikte zafer göbeği attılar. Tam dağılma anı gelmişti ki, Fikri Ocak kısa bir kapanış konuşması yaptı:
- Esas çeribaşı benim, Hüseyin Abimiz de benim yardımcım!
Bu sefer Hüseyin Bıçakçıoğlu mikrofonu aldı:

Yazının Devamı

Kısa bilanço...

29 Mayıs 2002

ABD, AB, Dünya Bankası ve IMFnin talimatları doğrultusunda Meclisten onlarca yasa geçirildi, her geçirilen yasa ile işçiye, memura, köylüye, esnafa biraz daha geçirildi.Vatandaşın parası yine malum çevrelere vakumlatıldı, sadece özel bankalardan 20 milyar dolar hortumlatıldı.Bir milyon civarında çalışan işten atıldı, kamu bankalarıyla elde kalan KİTler neredeyse üste para verilerek satıldı.Cezaevlerinin kapısı açıldı, 11 bin 571 katil, 11 bin 371 hırsız ve gaspçı, bin 122 ırz düşmanı serbest bırakıldı, etrafa saçıldı.İç ve dış borçlar kat kat katlandı, üç kuruş yardım için her kucağa (ABD, IMF, Dünya Bankası vs.) balıklama atlandı.Dürüst olmaktan başka suçu olmayan Cumhurbaşkanıyla uğraşıldı, kasım ve şubat krizleri ona fatura edilmeye çalışıldı.Milletvekilleri birer parmak indirme - kaldırma makinesine dönüştürülerek Meclisin saygınlığı sıfırın altına indirildi. DSP - MHP - ANAPtan oluşan 57. koalisyon hükümeti işbaşındaki 3. yılını doldurdu. Bu üç yılda akılda kalanlara gelirsek... Ama bütün bunlar ne gam! Başbakanımız "yarım mobilize"den "tam mobilize"ye geçti, yeniden tay tay yürümeye başladı. Hastaneden taburcu olan Başbakan Ecevite "İş görür" raporu verilmiş. Rapor

Yazının Devamı

Kısa bilanço...

29 Mayıs 2002


<#comment>DSP - MHP - ANAP’tan oluşan 57. koalisyon hükümeti işbaşındaki 3. yılını doldurdu. Bu üç yılda akılda kalanlara gelirsek...
• ABD, AB, Dünya Bankası ve IMF’nin talimatları doğrultusunda Meclis’ten onlarca yasa geçirildi, her geçirilen yasa ile işçiye, memura, köylüye, esnafa biraz daha geçirildi.
• Vatandaşın parası yine malum çevrelere vakumlatıldı, sadece özel bankalardan 20 milyar dolar hortumlatıldı.
• Bir milyon civarında çalışan işten atıldı, kamu bankalarıyla elde kalan KİT’ler neredeyse üste para verilerek satıldı.
• Cezaevlerinin kapısı açıldı, 11 bin 571 katil, 11 bin 371 hırsız ve gaspçı, bin 122 ırz düşmanı serbest bırakıldı, etrafa saçıldı.
• İç ve dış borçlar kat kat katlandı, üç kuruş yardım için her kucağa (ABD, IMF, Dünya Bankası vs.) balıklama atlandı.

Yazının Devamı

Kievde Türk tadı

28 Mayıs 2002

Üstadın herhalde o gün daha önemli bir işi vardı... Diye düşünüldü... Ukraynada yaşayan Türkler başkent Kievde her kültürün mutfağı var da neden bir Türk lokantısı yok diye hayıflanırlardı... Nihayet geçenlerde "Antalya" açıldı. Kievdeki Türkler dostlarını davet edebilecekleri ve memleket hasretini giderebilecekleri kaliteli bir Türk lokantasına kavuştular. Açılışa Ukrayna Cumhuriyetinin bazı bakanları, işadamları ve kentin ileri gelenleri katıldı. Gözlerin en çok aradığı kişi ise açılışa davetli olmasına rağmen orada yoktu: Türkiye Büyükelçisi... Göz göze bakan iki insan birbirinin gözlerini değil bakışlarını görür. Fethiye bahşişi Turiste bir hizmet sunarsanız karşılığında o hizmete uygun bir para almanız olağan... Ama Deli Dumrul misali, ben devletim, gelen geçenden kafama göre para keserim, derseniz... Turiste "soyuluyorum" duygusu verir, bu ülkeden soğutursunuz... Fethiye Orman İşletmesi üç kuruş uğruna işte bunu yapıyor... Fethiye Orman İdaresi Ölüdenize bakan Babadağa yamaç paraşütü sporu yapmak için giren her sporcudan 8 milyon lira kesiyor... Böylece günde üç uçuş yapan sporcu yalnızca giriş ücreti olarak 24 milyon lira ödüyor... Ölüdeniz Kumburnuna giriş

Yazının Devamı

Kiev’de Türk tadı

28 Mayıs 2002


<#comment>Ukrayna’da yaşayan Türkler başkent Kiev’de her kültürün mutfağı var da neden bir Türk lokantısı yok diye hayıflanırlardı... Nihayet geçenlerde "Antalya" açıldı. Kiev’deki Türkler dostlarını davet edebilecekleri ve memleket hasretini giderebilecekleri kaliteli bir Türk lokantasına kavuştular. Açılışa Ukrayna Cumhuriyeti’nin bazı bakanları, işadamları ve kentin ileri gelenleri katıldı. Gözlerin en çok aradığı kişi ise açılışa davetli olmasına rağmen orada yoktu: Türkiye Büyükelçisi...
Üstad’ın herhalde o gün daha önemli bir işi vardı... Diye düşünüldü...

Göz göze bakan iki insan birbirinin gözlerini değil bakışlarını görür.


Yazının Devamı

Urfa notları

26 Mayıs 2002

Urfanın eli yüzü düzeltilirse turizm potansiyeli daha hızlı gelişecek...Her kesimden övgü alan Vali Muzaffer Dilek, eğer yeterli destek ve imkan bulursa, bu potansiyeli harekete geçirebilir. Böyle bir uğraşta Çekül Vakfı gibi pek çok kuruluştan destek bulur...Urfada sabaha karşı 04 sularında büyük bir gürültüyle yataktan fırladık. Meğer sabah ezanı okunuyormuş. Bütün Urfa inliyordu. GAPın enerji potansiyelinin henüz yüzde 44ü, sulama potansiyelinin ancak yüzde 10u kullanılabiliyor. Yanlış sulamadan dolayı Harranda çok geniş alanlarda tarım imkanı ortadan kalkmış. Urfa - Gaziantep otoyolunun bir an önce bitirilmesi lazım. Bitmiyor. Çok dert var. Daha yazacağız... Sanlıurfaya giden uçakta tanıdık isimler... Prof. Metin Sözen, Oktay Ekinci, Hasan Özgen, Avniye Tansuğ... Yüzü aşkın uzman, mimar, belediyeci (yurt sevgisinin isimsiz kahramanları) Tarihi Kentler Birliğinin toplantısına gidiyormuş. Peygamberler Şehrine hep birlikte uçuyoruz... Şanlıurfa, yaz sıcağına hazırlanıyor. Hava hoş... Ne var ki kentin tarihi dokusunu ilkellik ve umursamazlık sarmış.. Tarihi yapılar anlamsız tabelalarla örtülmüş... Örneğin DYP İl Merkezinin tabelası, içine yerleştiği binadan daha çok göze batıyor.

Yazının Devamı