Urfanın eli yüzü düzeltilirse turizm potansiyeli daha hızlı gelişecek...Her kesimden övgü alan Vali Muzaffer Dilek, eğer yeterli destek ve imkan bulursa, bu potansiyeli harekete geçirebilir. Böyle bir uğraşta Çekül Vakfı gibi pek çok kuruluştan destek bulur...Urfada sabaha karşı 04 sularında büyük bir gürültüyle yataktan fırladık. Meğer sabah ezanı okunuyormuş. Bütün Urfa inliyordu. GAPın enerji potansiyelinin henüz yüzde 44ü, sulama potansiyelinin ancak yüzde 10u kullanılabiliyor. Yanlış sulamadan dolayı Harranda çok geniş alanlarda tarım imkanı ortadan kalkmış. Urfa - Gaziantep otoyolunun bir an önce bitirilmesi lazım. Bitmiyor. Çok dert var. Daha yazacağız... Sanlıurfaya giden uçakta tanıdık isimler... Prof. Metin Sözen, Oktay Ekinci, Hasan Özgen, Avniye Tansuğ... Yüzü aşkın uzman, mimar, belediyeci (yurt sevgisinin isimsiz kahramanları) Tarihi Kentler Birliğinin toplantısına gidiyormuş. Peygamberler Şehrine hep birlikte uçuyoruz... Şanlıurfa, yaz sıcağına hazırlanıyor. Hava hoş... Ne var ki kentin tarihi dokusunu ilkellik ve umursamazlık sarmış.. Tarihi yapılar anlamsız tabelalarla örtülmüş... Örneğin DYP İl Merkezinin tabelası, içine yerleştiği binadan daha çok göze batıyor. Urfaya kimliğini veren eski taş yapıların çoğunluğu gecekondu büfelerle, anlamsız eklentilerle görünmez hale gelmiş. Uzun vadede kötümserin haklı olduğu kesin olsa da, iyimser aynı zaman diliminde iyi vakit geçirmiş olur. Hasar tespiti Bahane ve mazeretler onu üretenlerden daha uzun yaşıyor."Bir arkadaşıma bakıp çıkacağım" gibi yaşıyoruz dünyada. Seçme ve seçilme özgürlüğünü karpuz - kavun sergilerinde doyasıya kullanabiliyoruz ancak.Çocukların büyümesini, taksitlerin bitmesini, trafiğin açılmasını, baharın gelmesini bekliyoruz... Bak o vakit nasıl yaşayacağız.Noter huzurunda tanışıyoruz. Noter huzurunda çalışıyoruz. Noter huzurunda sevişiyoruz. Huzursuzluğumuz noter huzurunda.Yerli yersiz "ben de sizden biriyim" demeyen sizden biriyim ben de.Bir ömür boyunca kimi ansiklopedi hazırlar, kimi ansiklopedi okur. Kimi ansiklopedide bir madde olur. Kimi de benim gibi bunları yazar durur. Metin Üstündağ, "Hasar Tespit Çalışmaları" adlı son kitabında hayatımızdan zekâ damlaları düşürmüş beyaz kâğıdın üzerine... Birkaç damla da buraya düşürelim: Örnek olsun... - Her kavşağa bir kadın trafik polisini bilinçli olarak yerleştirdik, diyor Emniyet Müdürü Kutlay Çelik, kadınların adamdan sayılmadığı Şanlı Urfa kentinde kadının gücünü ve güvenini simgeliyorlar... Örnek oluyorlar...Emniyet Müdürü Kutlay Çelikle sohbet ederken olağandışı hatta olağanüstü denebilecek bir devlet görevlisi ile karşı karşıya bulunduğunuzu hissediyorsunuz... Kimi uygulamalarını kendi ağzından aktarıyoruz:- Emniyet mensupları (ellerinde mezura ile) Urfayı ev ev dolaşıp bahçelerdeki ağaçları ölçüyor, asırlık ağaçları saptıyorlar. Tarihi ağaçları Çevre Müdürlüğüne bildirip korumaya alınmalarını sağlıyoruz.- Muhtarlarla toplantı yapmam. Her muhtarı ayrı ayrı ziyaret ederim. Her birine en az 10 çam fidanı götürürüm. Dikerler ve bakarlar.- Polis aileleri sürekli ağaç dikme kampanyası içindedir. Ağaç dikmemiş polis eşi ve çocuğu kalmamıştır.- Polis Evinde garson ve yöneticiler tembihlidir. Çocuklar binanın altını üstüne getirse kimse onlara karışamaz. Kesinlikle ailelerine şikâyet edilmez.- Geçenlerde Mersinden kamış getirtip Urfada uçurtma bayramı yaptık. Urfanın tarihinde ilk kez uçurtma uçtu.- Urfada kimin bir yakını ölürse o gün evine (veya taziye evine) gider başsağlığı dilerim.- Balıklı Göl çevresinde dilencilik ederek turistleri rahatsız eden sokak çocuklarını toplayıp İngilizce rehberlik kursundan geçirdik. Şimdi 20 kadar çocuk yerli ve yabancı turistlere rehberlik ederek para kazanıyor. m.asik@milliyet.com.tr Şanlıurfada kadına, hele örtüsüz kadına pek seyrek rastlıyorsunuz... O yüzden her kavşakta bir hanım trafik polisinin bulunması özellikle dikkatinizi çekiyor... Her biri boylu boslu, kendine güvenli genç hanımlar...