Çorum ve Aykal

25 Ekim 2002


<#comment>Orkestra Şefi Gürer Aykal’ın Türkiye’yi tanıtma çabalarından dün söz etmiştik. Okurumuz Ali Alakoç, Gürer Aykal’ın Çorum’a katkılarını anlatıyor:
- Çorum Uluslararası Hitit Festivali’nin 1999 yılındaki açılışı Borusan Oda Orkestrası konseriyle yapıldı. Şef Gürer Aykal’dı. Hitit Festivali 2000 yılında da yine şef Gürer Aykal yönetimindeki Borusan Orkestrası konseri ile başladı.
Aynı yıl Oda Müziği yarışması düzenlendi. Bu etkinliklerden sonra Çorum’da bir Gürer Aykal ve klasik müzik sevgisi başladı.
Valilik yaklaşık 30 milyara piyano aldı. Çocuklar Güzel Sanatlar Lisesi’ne girme yarışına başladılar.
Klasik müziğin Çorum’da talep görmesi sonucu Yaz Baltacigil - Ricardo Muyano - Orhan Topçuoğlu caz konseri, Cihat Aşkın ve Mehru Ensari resitali, Yıldız İbrahimova resitali, Hande Dalkılıç piyano resitali, Gülüm Pekcan ve Ufuk Karakoç modern dans gösterisi, Mersin ve Ankara Devlet Opera ve Balesi ile Bursa Devlet Senfoni’nin etkinlikleri birbirini izledi.
Çorum Belediyesi geçen yıl Gürer Aykal’a Fahri Hemşerilik Beratı verdi. Gürer Aykal beratını alırken dünyanın 4 kentinden bu ödülü aldığını Türkiye’de ise ilk olarak Çorum’un bu ödülü verdiğini

Yazının Devamı

Gürer Aykal...

24 Ekim 2002

- Bir gün Dallas Havaalanında oturuyordum. Yanımda oturan adam uçağa koştururken yanımda cüzdanını düşürdü. Hemen peşinden koşturdum. Uçağın kapısında yakalayıp cüzdanı uzattım. O bana teşekkür ederken ben ona "Önemli değil, ben Türküm" dedim. Başka bir gün Romada ana caddede karşıdan karşıya geçemeyen bir yaşlı kadına yardımcı oldum. Kadın teşekkür ederken ona da aynı şeyi söyledim: "Önemli değil, ben Türküm" ...Gürer Aykal, halen Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası Genel Müzik Direktörlüğü yanında ABDde El Paso Teksas Senfoni Orkestrası Genel Müzik Direktörlüğünü yürütüyor. Gürer Aykalın ABDdeki görevleri kabul etme nedeni "Türkiyenin tanıtımını yapmasına fırsat verilmesi" imiş. Her yıl 6 - 7 kez 3 - 4 bin kişilik salonlarda eğitim konserleri veriyormuş ama bir şartla... Her konserin başında Türkiyeden bahsediyormuş ve şimdiye kadar en az 200 bin gence Türkiyeyi anlatmış...Aykal "Türkiyeyi tanıtmak için her fırsatı değerlendirin" dedi... Ulusal Kalite Kongresinin dünkü oturumlarından biri "Türkiye Markasında Kalitenin Rolü"ydü... Orkestra Şefi Gürer Aykal yaptığı konuşmada Türkiyeyi tanıtmak için en ufak bir fırsatın bile kaçırılmaması gerektiğini söyledikten sonra birkaç

Yazının Devamı

Gürer Aykal...

24 Ekim 2002


<#comment>Ulusal Kalite Kongresi’nin dünkü oturumlarından biri "Türkiye Markası’nda Kalite’nin Rolü"ydü... Orkestra Şefi Gürer Aykal yaptığı konuşmada Türkiye’yi tanıtmak için en ufak bir fırsatın bile kaçırılmaması gerektiğini söyledikten sonra birkaç anısını anlattı:
- Bir gün Dallas Havaalanı’nda oturuyordum. Yanımda oturan adam uçağa koştururken yanımda cüzdanını düşürdü. Hemen peşinden koşturdum. Uçağın kapısında yakalayıp cüzdanı uzattım. O bana teşekkür ederken ben ona "Önemli değil, ben Türk’üm" dedim. Başka bir gün Roma’da ana caddede karşıdan karşıya geçemeyen bir yaşlı kadına yardımcı oldum. Kadın teşekkür ederken ona da aynı şeyi söyledim: "Önemli değil, ben Türk’üm" ...
Gürer Aykal, halen Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası Genel Müzik Direktörlüğü yanında ABD’de El Paso Teksas Senfoni Orkestrası Genel Müzik Direktörlüğü’nü yürütüyor.
Gürer Aykal’ın ABD’deki görevleri kabul etme nedeni "Türkiye’nin tanıtımını yapmasına fırsat verilmesi" imiş. Her yıl 6 - 7 kez 3 - 4 bin kişilik salonlarda eğitim konserleri veriyormuş ama bir şartla... Her konserin başında Türkiye’den bahsediyormuş ve şimdiye kadar en az 200 bin gence Türkiye’yi anlatmış...

Yazının Devamı

Gladyatör filmi

23 Ekim 2002

Delikanlı, kral olan babasına sitem ediyor:- Baba, vallah sağa kızmışemdir.- Niye ki oğul?- Bu kaçınci savaştır ki yalnız gidisen, bağa hiç haber vermisen.***Beyaz adam, zenci köleye soruyor.- Sen sivilde ne iş yapirdin yigenim?- Çukulata imalatçısiydem gardaş.***Tribünleri salkım saçak insan dolu arenanın ortasında, fonda Hasan Mutlucan ın, "Yine de şahlanıyor aman kolbaşının kıratı" türküsü çalarken kıratını şaha kaldıran cengâver, "Bordooo" diye bağırıyor, tribünlerden topluca gelen yanıt;- Beyaaazzz!(Elazığsporun renkleri bordo - beyaz.)***Arenada rakibinden kılıç darbesi yiyen kanlar içinde yere düşen cengaverin, koşup üzerine kapaklanan sevgilisiyle vedalaşması.- Ben gidiyem!- Hıyirli yolculuklar.* Elazığda yayın yapan bir yerel televizyon kanalı yabancı filmleri Elazığ şivesiyle seslendirip ekranlara getiriyor. Bunlardan biri, sinemalarımızda aylarca gösterimde kalan "Gladyatör" filmi. İşte filmden birkaç sahne. En uzak mesafe ne Afrikadır, ne Çin, ne seyyareler, ne de yıldızlar geceleri ışıldayan... En uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir birbirini anlamayan..... Can Yücel İkircikli sorular... - Acaba Türkiyenin son üç yılda IMFnin yanlış reçeteleriyle iflasa

Yazının Devamı

Gladyatör filmi

23 Ekim 2002


<#comment>Elazığ’da yayın yapan bir yerel televizyon kanalı yabancı filmleri Elazığ şivesiyle seslendirip ekranlara getiriyor. Bunlardan biri, sinemalarımızda aylarca gösterimde kalan "Gladyatör" filmi. İşte filmden birkaç sahne.
Delikanlı, kral olan babasına sitem ediyor:
- Baba, vallah sağa kızmışemdir.
- Niye ki oğul?
- Bu kaçınci savaştır ki yalnız gidisen, bağa hiç haber vermisen.
***

Yazının Devamı

I love you hakem

22 Ekim 2002

* Galatasaray Diyarbakır maçında seyirci bir ara Diyarbakır kalecisi Şenolla "l love you Şenol" diye gırgır geçiyor. Hakem oyunu durdurup anons yaptırıyor. Neden? "Kimse sahadaki hakem veya futbolcu için alaycı tezahürat yapamaz"mış. Küfür yasağını anladık. Espriyi yasaklamaya kimin ne hakkı var? Seyirci kulüp başkanı mı, put gibi maç izlesin. Hem kendi takımını morallendirip rakip takımın motivasyonunu bozmak oyunun parçası değil midir? Bunu hakem bilmez mi? Bilir tabii.. Peki ne yapmak istiyor? Fenerbahçeye verilen cezayı dengelemek için işgüzarlık... Batık bankacı Halis Toprak, Licede AKP için oy istemiş. Tayyip Erdoğanla anlaşmaya vardılar demek... Haldun Ertem Türban meselesi Mesele bundan ibaret... Tayyip Erdoğanın "Türbanı birinci mesele yapmayacağız" sözleri sanki AKP türbanı hiç mesele yapmayacakmış gibi algılanıyor. O yüzden Bülent Arınçın "Türban namus borcumuzdur" sözü çok yankılandı. Oysa iki tavır arasında çelişki yok. AKP türbanı birinci mesele yapmayacağız derken sessiz ve derinden gideceğiz demek istiyor. Çözümü geniş zamana yayacaklar. Diğer partileri çekecekler kenara... Hepiniz seçimlerde türbana yeşil ışık yaktınız, türbanlıdan oy istediniz, buyurun basın

Yazının Devamı

I love you hakem

22 Ekim 2002


<#comment>Galatasaray Diyarbakır maçında seyirci bir ara Diyarbakır kalecisi Şenol’la "l love you Şenol" diye gırgır geçiyor. Hakem oyunu durdurup anons yaptırıyor. Neden? "Kimse sahadaki hakem veya futbolcu için alaycı tezahürat yapamazömış. Küfür yasağını anladık. Espriyi yasaklamaya kimin ne hakkı var? Seyirci kulüp başkanı mı, put gibi maç izlesin. Hem kendi takımını morallendirip rakip takımın motivasyonunu bozmak oyunun parçası değil midir? Bunu hakem bilmez mi? Bilir tabii.. Peki ne yapmak istiyor? Fenerbahçe’ye verilen cezayı dengelemek için işgüzarlık...

*Batık bankacı Halis Toprak, Lice’de AKP için oy istemiş.Tayyip Erdoğan’la anlaşmaya vardılar demek... Haldun Ertem Tayyip Erdoğan’ın "Türban’ı birinci mesele yapmayacağız" sözleri sanki AKP türbanı hiç mesele yapmayacakmış gibi algılanıyor. O yüzden Bülent Arınç’ın "Türban namus borcumuzdur" sözü çok yankılandı. Oysa iki tavır arasında çelişki yok. AKP türbanı birinci mesele yapmayacağız derken sessiz ve derinden gideceğiz demek istiyor. Çözümü geniş zamana yayacaklar. Diğer partileri çekecekler kenara... Hepiniz seçimlerde türbana yeşil ışık yaktınız, türbanlıdan oy

Yazının Devamı

Oyum yalancıya

20 Ekim 2002

- Falanca lidere..- Fakat dostum o adam liderlerin en yalancısı...- İyi ya...En azından onun söylediklerinin tümünün yalan olduğunu biliyorum... Ötekilerin ise hangi sözleri doğru hangisi yalan bilmiyorum...***Kayserinin Yahyalı ilçesinin köylerinden birinde muhtarlık seçimi yapılmış. İhtiyar heyetine yedek üye seçilen köylünün biri, sonuçlar belli olur olmaz, etrafındaki arkadaşlarına dönmüş:- Eee arkadaşlar, demiş, biraz öncesine kadar ben de sizin gibi bir adamdım.***Bektaşi yaz günü dağ başında serinlemek için bir karpuz kesmiş. Karpuzu kelek çıkmış. Hiç dokunmamış karpuza, o sırada uykusu da bastırmış, yatmış uyumuş oracıkta. Uyandığında bakmış, adamın biri gelmiş, biraz önce yemeden bıraktığı kabak karpuzu kemiriyor. İkide bir de "Yarabbi çok şükür, yarabbi çok şükür..." diyor. Bektaşi:- Babalık, demiş, sen kabak karpuza bu kadar şükredersen daha iyisini ömrü billah bulamazsın... Ona göre... Seçim öncesi iki vatandaş konuşuyor: - Oyunu kime vericen? Günün Sözü Hırsızlar da hırsız var diye bağırıyor. Gidiş o tarafa O ülkede namuslu kadroların yaşama şansı kalmaz... İktidar hırsızlık ve ahlaksızlıkta başı çekenlerin eline geçer...Namuslu olmanın değeri kalmayınca namussuzluk

Yazının Devamı